Kemal Kılıçdaroğlu, 6+1 Masasının adayı olarak girdiği Cumhurbaşkanlığı seçiminde aldığı yenilginin ardından CHP'de değişim isteklerinin dillendirilmesi ile başlayan süreç sonrasında yapılan 38. Kurultayında ağır bir yenilgi alarak CHP Genel Başkanlığını koltuğunu da Özgür Özel'e kaptırdı… Açıkçası Değişimcilerin başta İstanbul olmak üzere il kongrelerinde çoğunluğu almalarına rağmen CHP'deki delege yapısı nedeniyle Kılıçdaroğlu'nun böylesi bir yenilgi alacağını düşünmeyenlerdendim… Sırtından hançerlenmek, vefasızlık ve yol arkadaşlığı gibi söylemler ve belediye imkanları ile delegele avcılığı yapıldığı gibi iddialarının dillendirildiği Kurultayda Genel Başkan seçimlerinin ilk turunda neredeyse kafa kafaya giden Özgür Özel'in önde olmasına rağmen seçilmek için alınması gereken oy oranına ulaşılamadığı için ikici tura kalan seçim sonrasında dahi ikinci tur seçimlerinde Kılıçdaroğlu'nun Ali Cengiz oyunu ve kaset gibi aparatlar ile seçimi alabileceği ihtimali dillendiriliyordu… Beklenen olmadı. Kılıçdaroğlu çekiliyordu, çekildiydi diye yapılan dedikodularının gölgesindeki ikinci turda Özgür Özel Kılıçdaroğlu ile arasındaki farkı katlayarak CHP'de Genel Başkan seçildi. CHP yönetim kadrosu ve seçmen tabanı çok çabuk alevlenebilen, kolay gaza gelen, çabuk ümitlenebilen; tez sinirlenen bir yapıya sahip… Bunun için Deniz Baykal kaset kumpası ile gönderilip yerine Kemal Kılıçdaroğlu seçildiği zamanda aynısını yapmış ve her yüzyılda bir Kemal'in geleceği iddia edilmiş, iktidara geleceği iddia edilmiş ve CHP buna inanmıştı ama Kılıçdaroğlu'nun Genel Başkan olduğu CHP 12 yıl boyunca hiçbir seçimi kazanamayan lider olarak tarihe geçti. Kurultayı taşrada TV başında izleyen ve CHP tabanındaki temayülleri bilen biri olarak Kurultay da ve sonrasında tabanda ne gibi gelişmeler gözlemlediğimi nasıl izlenim edindiğini dilimin döndüğünce paylaşmak istedim…
Kurultayda yarışan konuşan her iki adayında “Apo'nun heykelini dikeceğiz” diyen hapisteki Selahattin Demirtaş'a selam göndermesi ile Özgür Özel'in Hamas'ın terör örgütü olduğunu söyleyip PKK'ya hiçbir şey dememesi dikkat çekici idi.
Bunun yanında Özgür Özel'in konuşmasını yaptıktan sonra kürsüden inişinden sonra Kemal Kılıçdaroğlu'nun ve eşinin elini sıktıktan sonra Selvi Kılıçdaroğlu'nun Özgür Özel'in elini bırakmayıp hızla çekmesi ve parmak sallayarak bir şeyler söylemesi hiç şık olmadı…
Kurultayın ana figürü CHP içinde “Değişimi” ilk dillendiren, öncülüğünü yapan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu idi. Bunu günler öncesinde kendisini Kurultay Başkanı seçtirme mutabakatını sağlaması ile ve hal ve hareketleri ile de bir kere daha tescil ettirdi.
Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde Cumhurbaşkanı Adayı olmak için yollar arayan ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile Kılıçdaroğlu'na kumpas kurduğu dillendirilen ve seçim kaybedildikten sonrada “Değişim” diye bayrak açan Ekrem İmamoğlu, son anda İstanbul diyerek CHP Genel Başkanlık yarışında girmekten çekinmişti.
Ekrem İmamoğlu önceliğini İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına verdiği için Kemal Kılıçdaroğlu'nun kendisini İstanbul'dan aday göstermeyebileceğinin tereddüdünü yaşıyordu. Bu nedenle de çok ön planda olmasa da Özgür Özel ile birlikte hareket ettiğini herkes biliyordu… İstanbul İl Başkanlığı seçiminde de “Değişimin” adayını destekledi ve kazandırdı. Böyle bir taş ile birden çok kuş vurdu. Aralarının çok iyi olmadığı bilinen Canan Kaftancıoğlu'nu siyaseten diskalifiye etti. Yerelde teşkilat olarak desteği arkasına aldı… Kurultay'da İstanbul ekininin Özgür Özel'e desteğini sağlayarak güven sağladı. Bu saatten sonra hiç kimse İmamoğlu'nun İstanbul adaylığına karşı çıkamaz ve çıksa dahi engel olamaz… Bu Kurultay'ın kâğıt üzerinde kazananı Özgür Özel olsa da gerçekte ise siyaseten parsayı toplayan Ekrem İmamoğlu, kaybedeni de Kılıçdaroğlu ve ekibi oldu… Bunu kısacası İmamoğlu'nun fendi (kurnazlığı) Kılıçdaroğlu'nu devirdi de diyebiliriz… İmamoğlu bu manevraları ile kendince CHP içinde ve siyasi platformda çok geniş bir platform açtı… Kılıçdaroğlu'nu direk karşısın da yer almadı… Kurultay Başkanlığı ile taraf olduğu halde tarafsız kalabildiğini göstermeye çalıştı… Bu satırların yazıldığı zaman CHP'nin parti organlarının seçimi devam ediyor ve sonuçlar belli değildi ama uzun vadede İmamoğlu siyasi cambazlığı ile Özgür Özel'in ekibini de kendi tarafına çekecek ve Cumhurbaşkanı Adaylığını ve CHP Genel Başkanlığı koltuğuna oturacaktır… Şimdilik İmamoğlu'nun ajandasının birinci gündem maddesi bugün itibarı ile İstanbul'u kazanmak olacaktır. Kazanırsa ilk seçimde Cumhurbaşkanı Adayı, kazanamaz da boşta kalırsa güçlendirilmiş CHP Genel Sekreterliği görevi ile gelişmelere ve duruma göre Cumhurbaşkanlığı Adaylığı ve CHP Genel Başkanlığı için kervanı düzecektir…
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Hasan Kaya
İmamoğlu’nun fendi Kemali devirdi…
Kemal Kılıçdaroğlu, 6+1 Masasının adayı olarak girdiği Cumhurbaşkanlığı seçiminde aldığı yenilginin ardından CHP'de değişim isteklerinin dillendirilmesi ile başlayan süreç sonrasında yapılan 38. Kurultayında ağır bir yenilgi alarak CHP Genel Başkanlığını koltuğunu da Özgür Özel'e kaptırdı…
Açıkçası Değişimcilerin başta İstanbul olmak üzere il kongrelerinde çoğunluğu almalarına rağmen CHP'deki delege yapısı nedeniyle Kılıçdaroğlu'nun böylesi bir yenilgi alacağını düşünmeyenlerdendim…
Sırtından hançerlenmek, vefasızlık ve yol arkadaşlığı gibi söylemler ve belediye imkanları ile delegele avcılığı yapıldığı gibi iddialarının dillendirildiği Kurultayda Genel Başkan seçimlerinin ilk turunda neredeyse kafa kafaya giden Özgür Özel'in önde olmasına rağmen seçilmek için alınması gereken oy oranına ulaşılamadığı için ikici tura kalan seçim sonrasında dahi ikinci tur seçimlerinde Kılıçdaroğlu'nun Ali Cengiz oyunu ve kaset gibi aparatlar ile seçimi alabileceği ihtimali dillendiriliyordu…
Beklenen olmadı. Kılıçdaroğlu çekiliyordu, çekildiydi diye yapılan dedikodularının gölgesindeki ikinci turda Özgür Özel Kılıçdaroğlu ile arasındaki farkı katlayarak CHP'de Genel Başkan seçildi.
CHP yönetim kadrosu ve seçmen tabanı çok çabuk alevlenebilen, kolay gaza gelen, çabuk ümitlenebilen; tez sinirlenen bir yapıya sahip…
Bunun için Deniz Baykal kaset kumpası ile gönderilip yerine Kemal Kılıçdaroğlu seçildiği zamanda aynısını yapmış ve her yüzyılda bir Kemal'in geleceği iddia edilmiş, iktidara geleceği iddia edilmiş ve CHP buna inanmıştı ama Kılıçdaroğlu'nun Genel Başkan olduğu CHP 12 yıl boyunca hiçbir seçimi kazanamayan lider olarak tarihe geçti.
Kurultayı taşrada TV başında izleyen ve CHP tabanındaki temayülleri bilen biri olarak Kurultay da ve sonrasında tabanda ne gibi gelişmeler gözlemlediğimi nasıl izlenim edindiğini dilimin döndüğünce paylaşmak istedim…
Kurultayda yarışan konuşan her iki adayında “Apo'nun heykelini dikeceğiz” diyen hapisteki Selahattin Demirtaş'a selam göndermesi ile Özgür Özel'in Hamas'ın terör örgütü olduğunu söyleyip PKK'ya hiçbir şey dememesi dikkat çekici idi.
Bunun yanında Özgür Özel'in konuşmasını yaptıktan sonra kürsüden inişinden sonra Kemal Kılıçdaroğlu'nun ve eşinin elini sıktıktan sonra Selvi Kılıçdaroğlu'nun Özgür Özel'in elini bırakmayıp hızla çekmesi ve parmak sallayarak bir şeyler söylemesi hiç şık olmadı…
Kurultayın ana figürü CHP içinde “Değişimi” ilk dillendiren, öncülüğünü yapan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu idi. Bunu günler öncesinde kendisini Kurultay Başkanı seçtirme mutabakatını sağlaması ile ve hal ve hareketleri ile de bir kere daha tescil ettirdi.
Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde Cumhurbaşkanı Adayı olmak için yollar arayan ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile Kılıçdaroğlu'na kumpas kurduğu dillendirilen ve seçim kaybedildikten sonrada “Değişim” diye bayrak açan Ekrem İmamoğlu, son anda İstanbul diyerek CHP Genel Başkanlık yarışında girmekten çekinmişti.
Ekrem İmamoğlu önceliğini İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına verdiği için Kemal Kılıçdaroğlu'nun kendisini İstanbul'dan aday göstermeyebileceğinin tereddüdünü yaşıyordu. Bu nedenle de çok ön planda olmasa da Özgür Özel ile birlikte hareket ettiğini herkes biliyordu…
İstanbul İl Başkanlığı seçiminde de “Değişimin” adayını destekledi ve kazandırdı. Böyle bir taş ile birden çok kuş vurdu. Aralarının çok iyi olmadığı bilinen Canan Kaftancıoğlu'nu siyaseten diskalifiye etti. Yerelde teşkilat olarak desteği arkasına aldı…
Kurultay'da İstanbul ekininin Özgür Özel'e desteğini sağlayarak güven sağladı. Bu saatten sonra hiç kimse İmamoğlu'nun İstanbul adaylığına karşı çıkamaz ve çıksa dahi engel olamaz…
Bu Kurultay'ın kâğıt üzerinde kazananı Özgür Özel olsa da gerçekte ise siyaseten parsayı toplayan Ekrem İmamoğlu, kaybedeni de Kılıçdaroğlu ve ekibi oldu… Bunu kısacası İmamoğlu'nun fendi (kurnazlığı) Kılıçdaroğlu'nu devirdi de diyebiliriz…
İmamoğlu bu manevraları ile kendince CHP içinde ve siyasi platformda çok geniş bir platform açtı… Kılıçdaroğlu'nu direk karşısın da yer almadı… Kurultay Başkanlığı ile taraf olduğu halde tarafsız kalabildiğini göstermeye çalıştı…
Bu satırların yazıldığı zaman CHP'nin parti organlarının seçimi devam ediyor ve sonuçlar belli değildi ama uzun vadede İmamoğlu siyasi cambazlığı ile Özgür Özel'in ekibini de kendi tarafına çekecek ve Cumhurbaşkanı Adaylığını ve CHP Genel Başkanlığı koltuğuna oturacaktır…
Şimdilik İmamoğlu'nun ajandasının birinci gündem maddesi bugün itibarı ile İstanbul'u kazanmak olacaktır. Kazanırsa ilk seçimde Cumhurbaşkanı Adayı, kazanamaz da boşta kalırsa güçlendirilmiş CHP Genel Sekreterliği görevi ile gelişmelere ve duruma göre Cumhurbaşkanlığı Adaylığı ve CHP Genel Başkanlığı için kervanı düzecektir…