İsrail ordusu vahşeti itiraf etti

Katil İsrail, bir yıldan uzun süredir Gazze'deki katliamını sürdürüyor. Gazze'yi sivil ayırt etmeksizin havadan yoğun bombardımana tuttuktan sonra kara operasyonlarına başlayan işgalci İsrail ordusu, bu harekatlarda hukuk dışı uygulamalara başvurdu. Birçok Filistinli ve bu soykırıma sessiz kalamayan bazı İsrail askerleri, İsrail'in uluslararası hukuka aykırı yöntemleri hakkında The Times gazetesine açıklamalarda bulundu.

LİSE ÖĞRENCİSİNE NELER YAPTIRMIŞLAR…

Bu Filistinlilerden biri olan 17 yaşındaki lise öğrencisi Muhammed Şubeyr, mart ayı başında ailesiyle birlikte saklanırken İsrail askerleri tarafında tutuklandığını ve kendisini serbest bırakmadan önce yaklaşık 10 gün boyunca gözaltında tuttuklarını aktardı.

Şubeyr, o dönemde askerlerin kendisini canlı kalkan olarak kullandığını bildirdi.
Şubeyr, Hamas tarafından yerleştirilen patlayıcıları aramak için Güney Gazze'deki Han Yunus'un boş yıkıntıları arasında kelepçeli bir şekilde yürümeye zorlanıldı. Şubeyr, İsrail askerlerinin havaya uçmamak için kendisini kullandıklarını aktardı.

Şubeyr yıkık bir binanın önünde durdu. Duvar boyunca, patlayıcılara bağlı bir dizi tel uzanıyordu. Şubeyr, "Askerler beni bir köpek gibi tuzaklı daireye gönderdi. Hayatımın son anlarını yaşayacağımı düşündüm," ifadesinde bulundu.

RİSK ALMAMAK İÇİN SİVİLLERİ FEDA ETTİLER

New York Times gazetesinin yaptığı bir araştırma, Gazze'deki savaş boyunca İsrail askerlerinin ve istihbarat ajanlarının, Şubeyr gibi esir alınan Filistinlileri kendi kötü amaçları uğruna kullandıklarını ortaya koydu. İsrail, askerlerinin savaş alanında riske girmemesi için düzenli olarak esirleri hayati tehlike içeren görevleri yapmaya zorladı.
Bu tür operasyonların kapsamı ve ölçeği bilinmemekle birlikte, uluslararası hukuka göre yasa dışı olan bu uygulama, çoğunlukla İsrail istihbarat teşkilatı görevlilerinin de katılımıyla Gazze'deki beş şehirde en az 11 ekip tarafından gerçekleştirildi.

İsrail ordusu, Filistinli tutuklulara pusu veya tuzak olduğuna inandıkları Gazze'deki yerleri keşfetmeleri için baskı yaptı. Bu uygulama, geçen Ekim ayında savaşın başlamasından bu yana giderek daha yaygın hale geldi.

İSRAİL ASKERLERİ KORKUYOR

Tutuklular, zorla Hamas üyelerinin olduğu tahmin edilen tünel ağlarının içini keşfetti ve filme aldı. Gizli patlayıcılar bulmak için mayınlarla donatılmış binalara girdiler. İsrail askerleri, esirlerden jeneratör ve su depolarını hareket ettirmelerini istedi. Çünkü askerler olası herhangi bir bubi tuzağına karşı korkuyorlardı.

ÜST DÜZEY İSRAİLLİ YETKİLİLERİN HABERİ VARDI

Times, bu uygulamayı gözlemleyen veya katılan yedi İsrailli askerle röportaj yaptı. İsrail askerleri bu eylemi rutin, olağan ve organize bir şey olarak sundu. Eylemler önemli lojistik destekle ve savaş alanındaki generallerin bilgisiyle yürütüldü.
Askerler, tutukluların İsrail istihbarat teşkilatlarından gelen subaylar tarafından idare edildiğini, bunun da taburlar arasında koordinasyon ve kıdemli saha komutanlarının farkındalığını gerektiren bir süreç olduğunu aktardı. Askerler farklı bölgelerde görev yapmalarına rağmen insan kalkanlarına atıfta bulunmak için çoğunlukla aynı terimleri kullandı.

İSRAİL ORDUSU VAHŞETİ İTİRAF ETTİ

Times uygulama hakkında bilgilendirilmiş sekiz asker ve yetkiliyle görüştü. Savaşın yürütülmesi konusunda yetkililer tarafından düzenli olarak bilgilendirilen eski askeri istihbarat şefi Tümgeneral Tamir Hayman, uygulamanın bir versiyonunun kullanıldığını doğruladı ve bazı tutukluların tünellere girmeye zorlandığını belirtti. Üç tane de Filistinli, insan kalkanı olarak kullanıldıkları konusunda kayıtlı ifadeler verdi.
YASAKLI UYGULAMA

Times, insan kalkanı olarak kullanılırken herhangi bir tutuklunun zarar gördüğüne veya öldürüldüğüne dair bir bilgiye ulaşamadı.

Uluslararası hukuk, sivillerin veya esirlerin savaşta kalkan olarak kullanılmasını yasaklar. Ayrıca, tutukluları tehlikeye girecekleri yerlere göndermek veya sivilleri askeri operasyonların yürütülmesiyle ilgili herhangi bir şey yapmaya zorlamak da yasa dışıdır.

BAZI ASKERLER İNSANLIK DIŞI UYGULAMAYA KARŞI ÇIKTI

The Times'a konuşan İsrail askerleri, piyadeye yönelik riskleri azaltma isteği nedeniyle bu uygulamayı kullanmaya başladıklarını açıkladı.

Uygulamayı gören veya katılan askerlerden bazıları bu uygulamayı reddetti ve bir gazeteciyle bu askeri sırrı paylaşmak için risk aldı. İki İsrail askeri bağımsız bir gözlemci olan Breaking the Silence aracılığıyla The Times'a bağlandı.

İki asker, bu insanlık dışı uygulama yüzünden mangalarındaki birkaç askerin komutanlarına karşı çıktıklarını bildirdi. Askerler, bazı rütbeli subayların, kanıt olmamasına rağmen tutukluların siviller yerine Hamas üyesi olduğunu iddia ederek uygulamayı haklı çıkarmaya çalıştıklarını ifade etti.

FİLİSTİNLİLERİ CANLI KALKAN YAPTILAR

Filistinli 31 yaşındaki grafik tasarımcısı Cihat Siam'a göre, bir İsrail birliği, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Hamas üyelerinin saklandığı yere doğru ilerlerken, Filistinlilerden oluşan bir kalabalığı siper almak için önden yürümeye zorladı. Cihat, "Askerler, diğer tarafın karşılık vermemesi için önden yürümemizi istedi. Kalabalık saklanma yerine ulaştığında, askerler sivillerin arkasından çıktı ve binanın içine daldı," sözlerini kullandı.
İsrail ordusu, köpeklerin ve insansız hava araçlarının bulunmadığı veya insanların daha etkili olacağına inandığı durumlarda, Filistinlileri gönderiyordu.

İÇ ÇAMAŞIRLARINA KADAR SOYULDU

Gazze Şehri'nden bir eczacı olan Basheer al-Dalou, 13 Kasım sabahı evinde yakalandıktan sonra insan kalkanı olarak hareket etmek zorunda kaldığını söyledi.

El-Dalou, serbest bırakıldıktan sonra Gazze'de verdiği bir röportajda, askerlerin kendisine iç çamaşırlarına kadar soyunmasını emrettiğini, ardından kelepçeleyip gözlerini bağladığını aktardı.

El-Dalou, bölgedeki Hamas faaliyetleri hakkında sorguya çekildikten sonra askerler tarafından yakındaki beş katlı bir evin arka bahçesine girmesi emredildi. El-Dalou, "Arkamda üç asker beni şiddetle öne doğru itti. Yer altında potansiyel tünellerden veya oradaki herhangi bir nesnenin altında gizlenmiş patlayıcılardan korkuyorlardı." Çıplak ayakla yürürken El-Dalou, cam kırıklarıyla ayaklarının kesildiğini ifade etti.

ÜRKEK İSRAİL ASKERLERİ SAKLANDI

Yaklaşık yedi veya sekiz asker, El-Dalou bir bombaya rastlarsa diye siper alarak avlunun parçalanmış duvarının arkasına saklandı. İçlerinden biri ona hoparlör kullanarak talimat verdi.

Elleri arkasından bağlı olan El-Dalou'ya avluda dolaşması, tuğlaları, metal parçaları ve boş kutuları tekmelemesi emredildi.
Sonra bahçedeki bir jeneratörün arkasında aniden bir şey kıpırdadı. Askerler gürültünün kaynağına doğru ateş etti ve El-Dalou'yu kıl payı ıskaladı. Kıpırdayan şeyin kedi olduğu ortaya çıktı.

Daha sonra askerler jeneratörü hareket ettirmesini emretti. Jeneratörün bir tünel girişini gizlediğinden şüpheleniyorlardı. El-Dalou, Hamas savaşçılarının içeriden çıkabileceğinden korktuğu için tereddüt etti ancak bir asker tüfeğinin dipçiğiyle ona vurdu.

O GÜNDEN SONRA BİR DAHA GÖRÜLMEDİLER

O günün ilerleyen saatlerinde, İsrail ordusu, Hamas savaşçıları ile karşılaşacaklarından endişe ettikleri bir camiye doğru ilerledi. İşgalci İsrail askerleri, Hamas savaşçıları kendilerine ateş açamasın diye Filistinli sivilleri tankın önünde yürüttü. Sivillerden bazıları yakındaki bir hastanede tünel girişlerini aramaya götürüldü ve o zamandan beri onlardan haber alınamadı.

"HAPİSHANALERDEKİ MUAMALE BİLE DAHA İYİ"

El Dalou, olaydan sonra İsrail'deki bir gözaltı merkezine götürüldü. El Dalou, o gün yaşadığı deneyimler göz önüne alındığında, İsrail hapishanelerindeki muamelenin bile daha iyi olduğunu aktardı.

İsrail ordusu konu hakkında yorum yapmadı.