AK Parti'de milletin talebiyle ciddi bir yenilenme isteği var,bu heyecanın ve değişim sürecinin önünde duran,ayak diretenlerin önü kapalı AK Parti geleneklerine baktığımızda pazarlık şansları da yok.Çünkü AK Parti'de net bir 'Erdoğan' gerçeği var.Başbakan ol,bakan ol,milletvekili ol farketmez gitmen gerekiyorsa gidersin. Gerçek şerefin sahibi ' yol arkadaşlığımız devam edecek biraz kenarda kal' diyorsa aynen sayın Kadir Topbaş'ın yaptığı gibi onurlu bir şekilde gereğini yapmak istifa etmek lazım. Dünya'da ve Türkiye'de belediye başkanlığı koltuğunun ekonomik,siyasi,nüfus,coğrafi olarak yükünün en ağır olduğu şehir İstanbul ve buranın başkanı lafı eğip bükmeden uzatmadan istifa ediyorsa birileri önce aynaya bakmalıdır diye düşünüyorum.Yaşanmışları yok sayamazsınız gerçeklerden kaçamazsınız.Şimdi biraz geriye gidelim Sayın Ahmet Davutoğlu AK Parti genel başkanı olduğunda Sayın Erdoğan 'hayır ondan vazgeçtim o olmasın Mustafa Elitaş olsun' deseydi ne olurdu ? Anında ibre Sayın Elitaş'a dönerdi.Dolayısı ile diğer siyasi partilerde olduğu gibi AK Parti'de de lider ne derse o olur.Partiyi iktidara taşıyan tüm yükü omuzlarına alan liderin her konuda konuşma hakkı vardır.Ve bu lider 'FETÖ'yle mücadelede yalnız kaldım' diyorsa hiç kimsenin harf konuşmaya hakkı yoktur.Siyaseti bir kenara bırakalım bir gerçek var eğer ki Cumhurbaşkanımız Erdoğan olmasaydı bugün FETÖ terör örgütü tarafından yönetilen bir ülke olmuştuk.Tamam eleştirin,eksikleri,hataları konuşun ancak yiğidin hakkını yiğide verin ki sizin sözünüz kıymetlensin aksi takdirde hiçbir karşılığınız olmuyor.Şimdi böyle güçlü bir lider kürsüden 'yorulanlar dinlensin' diyerek naif bir seslenişte bulunuyorsa mesajı anında almak lazım.Sayın Erdoğan olmayıp başka bir lider olsa böyle bir durumda söz dinlemeyenleri kulağından tutup dışarı atar iki de sille vurur.Ki Bu olmayacağı anlamına gelmez.Yorulanlar kendilerini çok iyi biliyorlar ne hikmetse en çok onlar bağırıyor.Sayın Erdoğan'ı bu millet tanıyor yakın tanıyanlar bilir yarım işi yoktur asla yarım iş bırakmaz.Ağlamayla,sızlamayla,aracıyla asla fikrini değiştirmez.Benim gördüğüm kadarıyla süreci yakından takip ediyor,başarısız olanların kendiliğinden istifalarını sunmaları için süre tanıyor. Belirlenen takvim yıl sonu.Şahsi görüşüm istifa etmemekte direnenlerin gizemli bir yanları var ve bu mutlaka ortaya çıkacaktır.Aksi halde millet 'git' diyorsa sen gitmiyorsan millete zarar verdiğin manası çıkar haklı olarak AK Parti'yi karıştırmak istediğin sonucuna ulaşılır.Makamdan güç alınca insan güç zehirlenmesi yaşayabilir bununda ilacı var samimi birkaç dostuna şu soruları sorsun 1.Soru 'AK Partili olmasam sokağa çıktığımda karşılığım olur mu ? 2.Soru 'Bağımsız olarak belediye başkanlığı veya milletvekili adaylığımı koysam kazanabilir miyim ? 3.Soru 'Ben olmazsam bu şehir veya ilçe ne kaybeder ?.4.Soru 'Arkamda AK Parti olmasa kahveye veya kamu kuruluşuna yada bir açılışa gittiğimde beni adam yerine koyarlar mı ?.İşte bu sorulara samimi cevaplar verildiğinde herşey netleşir.Cevaplar olumluysa sorun yok olumsuzsa Dünyayla uğraşan Türkiye'nin böylesi bir sürecinde lidere yük olmadan sessizce kenara çekilmeyi bilmek lazım yormadan usandırmadan.
Birileri tarım bakanımız Ahmet Eşref Fakıbaba örneğini veriyor.2009 yerel seçimlerinde Fakıbaba'ya Şanlıurfa'ya tekrar belediye başkan adayı olmayacağı söylenince o bağımsız aday oldu ve seçimi kazandı. 2014 yılında son sıradan milletvekili adayı yapıldı yine kazandı. Heryer Urfa değil bi tane Urfa var bi tane Fakıbaba var.Kimse hülyalara kapılmasın.Siyaset rüyayı değil gerçeği yaşatır.Hani bir söz var 'taş kuşa değil kuş taşa değdi' diye.Kimse hayal peşinde koşmamalıdır.Yüreği yeten,bulunduğu yerde karşılığı olduğunu düşünen varsa elbette Fakıbaba'yı örnek alabilir ancak bugün kü süreç bu değildir.Bugün millettin AK Parti'de bir değişim görme talebi var bunu engellemeye çalışmamak lazım.'Ben varsam varım yoksa tufan' diyenler geçmişte de oldu ve bir çoğu bugün hatırlanmıyor bile.
AK Parti'nin kaderi bugün itibariyle milletin kaderiyle birleşmiştir.Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın şu sözleri hırsını nefsini kenara bırakanlar için herşeyi özetliyor ; "Şimdi bize yeni dönemin ruhuna uygun bir şekilde kendimizi yenilemek, tazelemek düşüyor. Bize donanımı, heyecanı, enerjisi olan yol arkadaşları lazım. Esasen AK Parti'de görev değişimi bir bayrak yarışıdır. Görevlerini yapan arkadaşlarımıza teşekkürlerimizi sunacak, vefamızı gösterecek yeni arkadaşlarımızla saflarımızı sıklaştırarak yola devam edeceğiz.".
Cumhurbaşkanı Erdoğan herşeyi açık ve net bir şekilde ortaya koymuştur.Örneğin İzmir bu mesajı anında almalıydı.Başta il başkanı derhal istifa etmeliydi. AK Parti'ye verdiği büyük zarardan dolayı özür dilemeliydi.AK Parti'ye İzmir'de en az 8 puan kaybettirdi.Herkesi küstürdü,partiden attı,yönetimleri dağıttı. İzmir ortada başarısızlık ortada.Yönetimde kimse kalmamış.Üç kişiyle koskoca il yönetiliyor.Bornova ilçe başkanı,Şinasi bi de kendisi.Belki
ağır olacak ama millete hizmet için gelen ancak zarar verenler içinde istifa değil idam kararı alınsa hiç yanlış olmaz.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Barış Aydın
İstifaya direnenlere Fakıbaba doğru örnek mi?
AK Parti'de milletin talebiyle ciddi bir yenilenme isteği var,bu heyecanın ve değişim sürecinin önünde duran,ayak diretenlerin önü kapalı AK Parti geleneklerine baktığımızda pazarlık şansları da yok.Çünkü AK Parti'de net bir 'Erdoğan' gerçeği var.Başbakan ol,bakan ol,milletvekili ol farketmez gitmen gerekiyorsa gidersin. Gerçek şerefin sahibi ' yol arkadaşlığımız devam edecek biraz kenarda kal' diyorsa aynen sayın Kadir Topbaş'ın yaptığı gibi onurlu bir şekilde gereğini yapmak istifa etmek lazım. Dünya'da ve Türkiye'de belediye başkanlığı koltuğunun ekonomik,siyasi,nüfus,coğrafi olarak yükünün en ağır olduğu şehir İstanbul ve buranın başkanı lafı eğip bükmeden uzatmadan istifa ediyorsa birileri önce aynaya bakmalıdır diye düşünüyorum.Yaşanmışları yok sayamazsınız gerçeklerden kaçamazsınız.Şimdi biraz geriye gidelim Sayın Ahmet Davutoğlu AK Parti genel başkanı olduğunda Sayın Erdoğan 'hayır ondan vazgeçtim o olmasın Mustafa Elitaş olsun' deseydi ne olurdu ? Anında ibre Sayın Elitaş'a dönerdi.Dolayısı ile diğer siyasi partilerde olduğu gibi AK Parti'de de lider ne derse o olur.Partiyi iktidara taşıyan tüm yükü omuzlarına alan liderin her konuda konuşma hakkı vardır.Ve bu lider 'FETÖ'yle mücadelede yalnız kaldım' diyorsa hiç kimsenin harf konuşmaya hakkı yoktur.Siyaseti bir kenara bırakalım bir gerçek var eğer ki Cumhurbaşkanımız Erdoğan olmasaydı bugün FETÖ terör örgütü tarafından yönetilen bir ülke olmuştuk.Tamam eleştirin,eksikleri,hataları konuşun ancak yiğidin hakkını yiğide verin ki sizin sözünüz kıymetlensin aksi takdirde hiçbir karşılığınız olmuyor.Şimdi böyle güçlü bir lider kürsüden 'yorulanlar dinlensin' diyerek naif bir seslenişte bulunuyorsa mesajı anında almak lazım.Sayın Erdoğan olmayıp başka bir lider olsa böyle bir durumda söz dinlemeyenleri kulağından tutup dışarı atar iki de sille vurur.Ki Bu olmayacağı anlamına gelmez.Yorulanlar kendilerini çok iyi biliyorlar ne hikmetse en çok onlar bağırıyor.Sayın Erdoğan'ı bu millet tanıyor yakın tanıyanlar bilir yarım işi yoktur asla yarım iş bırakmaz.Ağlamayla,sızlamayla,aracıyla asla fikrini değiştirmez.Benim gördüğüm kadarıyla süreci yakından takip ediyor,başarısız olanların kendiliğinden istifalarını sunmaları için süre tanıyor. Belirlenen takvim yıl sonu.Şahsi görüşüm istifa etmemekte direnenlerin gizemli bir yanları var ve bu mutlaka ortaya çıkacaktır.Aksi halde millet 'git' diyorsa sen gitmiyorsan millete zarar verdiğin manası çıkar haklı olarak AK Parti'yi karıştırmak istediğin sonucuna ulaşılır.Makamdan güç alınca insan güç zehirlenmesi yaşayabilir bununda ilacı var samimi birkaç dostuna şu soruları sorsun 1.Soru 'AK Partili olmasam sokağa çıktığımda karşılığım olur mu ? 2.Soru 'Bağımsız olarak belediye başkanlığı veya milletvekili adaylığımı koysam kazanabilir miyim ? 3.Soru 'Ben olmazsam bu şehir veya ilçe ne kaybeder ?.4.Soru 'Arkamda AK Parti olmasa kahveye veya kamu kuruluşuna yada bir açılışa gittiğimde beni adam yerine koyarlar mı ?.İşte bu sorulara samimi cevaplar verildiğinde herşey netleşir.Cevaplar olumluysa sorun yok olumsuzsa Dünyayla uğraşan Türkiye'nin böylesi bir sürecinde lidere yük olmadan sessizce kenara çekilmeyi bilmek lazım yormadan usandırmadan.
Birileri tarım bakanımız Ahmet Eşref Fakıbaba örneğini veriyor.2009 yerel seçimlerinde Fakıbaba'ya Şanlıurfa'ya tekrar belediye başkan adayı olmayacağı söylenince o bağımsız aday oldu ve seçimi kazandı. 2014 yılında son sıradan milletvekili adayı yapıldı yine kazandı. Heryer Urfa değil bi tane Urfa var bi tane Fakıbaba var.Kimse hülyalara kapılmasın.Siyaset rüyayı değil gerçeği yaşatır.Hani bir söz var 'taş kuşa değil kuş taşa değdi' diye.Kimse hayal peşinde koşmamalıdır.Yüreği yeten,bulunduğu yerde karşılığı olduğunu düşünen varsa elbette Fakıbaba'yı örnek alabilir ancak bugün kü süreç bu değildir.Bugün millettin AK Parti'de bir değişim görme talebi var bunu engellemeye çalışmamak lazım.'Ben varsam varım yoksa tufan' diyenler geçmişte de oldu ve bir çoğu bugün hatırlanmıyor bile.
AK Parti'nin kaderi bugün itibariyle milletin kaderiyle birleşmiştir.Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın şu sözleri hırsını nefsini kenara bırakanlar için herşeyi özetliyor ; "Şimdi bize yeni dönemin ruhuna uygun bir şekilde kendimizi yenilemek, tazelemek düşüyor. Bize donanımı, heyecanı, enerjisi olan yol arkadaşları lazım. Esasen AK Parti'de görev değişimi bir bayrak yarışıdır. Görevlerini yapan arkadaşlarımıza teşekkürlerimizi sunacak, vefamızı gösterecek yeni arkadaşlarımızla saflarımızı sıklaştırarak yola devam edeceğiz.".
Cumhurbaşkanı Erdoğan herşeyi açık ve net bir şekilde ortaya koymuştur.Örneğin İzmir bu mesajı anında almalıydı.Başta il başkanı derhal istifa etmeliydi. AK Parti'ye verdiği büyük zarardan dolayı özür dilemeliydi.AK Parti'ye İzmir'de en az 8 puan kaybettirdi.Herkesi küstürdü,partiden attı,yönetimleri dağıttı. İzmir ortada başarısızlık ortada.Yönetimde kimse kalmamış.Üç kişiyle koskoca il yönetiliyor.Bornova ilçe başkanı,Şinasi bi de kendisi.Belki
ağır olacak ama millete hizmet için gelen ancak zarar verenler içinde istifa değil idam kararı alınsa hiç yanlış olmaz.