İzmir'de banliyö taşımacılığı hizmeti veren İZBAN'da yaşanan grev Aziz Kocaoğlu ve Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan'ın samimi gayretleriyle son buldu. Anlayanlar için sorun yok ama anlamayanlar için söylemekte fayda var Aziz Kocaoğlu İzmir için herkesle görüşür, sorunların çözümü için her kapıyı zorlar. Kocaoğlu İzmir için bir şanstır. Her insan gibi hataları olabilir ancak asla lekesi yoktur. Ömrünü İzmir'e vermiş, İzmir'in çehresini değiştirmiş, çok önemli hizmetleri olmuş bir adam hakkında konuşurken vicdanın sesinden uzaklaşmamak lazım.
Aziz Kocaoğlu devlet adamıdır nerde ne yapacağını bilir Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ı Başbakan olduğunda da şimdide en nazik şekilde karşılar. Tüm devlet büyüklerine aynı nezaketi gösterir. İzmir'de özellikle fuar açılışlarında Ak Partili bakanlar aleyhinde slogan atan CHP'li fanatiklere anında tepki koyar İzmir adına özür dilerdi. Gezi olaylarında belediye işçilerine ‘Gezi'ye katılanları işten atarım' diyecek kadar yürekli ve mert bir adamdır.
Konuyu fazla uzatmadan girelim. İzban greve başladığında birde duyduk ki Ak Parti İzmir il başkanı Bülent Delican'da konuya dahil olmak medyada gözükmek için tam iş çözülecekken işçilerin yanına gitmiş demeçler patlatmış, Başbakanımız Binali Yıldırım ve Ulaştırma Bakanımız konunun çözümü için Aziz Kocaoğlu'yla birlikte hareket edip sorunu ortadan kaldırdılar.
Devlet memuru veya işçiler üzerinden prim yapmaya kalkmak acziyettir hele ki dar çerçevede karşılaştığınızda elini öpüp ‘Aziz başkanım sizi tarih yazacak İzmir'e kazandırdığınız hizmetler için sizi kutluyorum' dediğiniz bir adamla uğraşmaya kalkmak boyunuzu da haddinizi de aşar.
Şuan da herkesin dilinde olan bir konuyu paylaşayım. İzmir'de Ak Parti içerisinde hiç kimse böyle bir işin içinde olmaz.Bülent Delican'ın Ege Üniversitesinin karşısında eczanesi var caddede birçok işyeri var ana cadde olduğu için hiç kimse işyerinin önüne araç park etmiyor ancak Bülent Delican il başkan vekili gibi görev yapan Şinasi'ye duba aldırmış yola koydurmuş hiçbir esnaf araç park edemezken bizim ki kendi çiftliği gibi trafiği engelleyecek şekilde aracı yola park ediyor. Bir ,iki derken alışkanlık yapıyor esnaf ayaklanıyor neden ayrımcılık oluyor diye şikayet ediyorlar, İzmir büyükşehir belediyesi trafik zabıta ekipleri geliyor kibarca trafiği engelledikleri için dubaları ve aracı kaldırmalarını rica ediyorlar. Vay efendim sen misin dubaları aracı kaldır diyen Şinasi hopluyor zıplıyor ‘bu araç kimin biliyor musunuz ? ‘buradan kaldırmaya kimsenin gücü yetmez' diyor ama nafile zabıtaların devlet memuru olduğunu görevlerini vatandaşın rahatı için yaptığını unutuyor. Zabıtalar hoplama zıplamaya kulak asmıyor dubaları alıp kendi araçlarına koyup gidiyorlar edilen hakaretler, küfürler belediyenin zabıta aracındaki kamera tarafından çekiliyor zabıta memuru savcılığa suç duyurusunda bulunmak için olay yerinden ayrılıyor Delican olay duyulmasın diye herkesi aratıyor neyse ki Büyükşehir daire başkanı rica minnetle zabıta memurunu şikayetten vazgeçiriyorlar konu kapanıyor.
İzban'da sırf resim çektirmek için işçilerin yanına gideceğine kendi işyerinin bulunduğu cadde deki esnafları ziyaret etsen onuru zedelenen o zabıta memuru arkadaştan helallik istesen inan daha makbul olur. Bilmeyenler için bir kez daha söylemekte fayda var Ak parti iktidarlarında siyasi kıvrakların diline pelesenk olan ‘sen benim kim olduğumu biliyormusun' ? sözü yerle bir edilmiştir.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Barış Aydın
İzban sorunu ortak akılla çözüldü
İzmir'de banliyö taşımacılığı hizmeti veren İZBAN'da yaşanan grev Aziz Kocaoğlu ve Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan'ın samimi gayretleriyle son buldu. Anlayanlar için sorun yok ama anlamayanlar için söylemekte fayda var Aziz Kocaoğlu İzmir için herkesle görüşür, sorunların çözümü için her kapıyı zorlar. Kocaoğlu İzmir için bir şanstır. Her insan gibi hataları olabilir ancak asla lekesi yoktur. Ömrünü İzmir'e vermiş, İzmir'in çehresini değiştirmiş, çok önemli hizmetleri olmuş bir adam hakkında konuşurken vicdanın sesinden uzaklaşmamak lazım.
Aziz Kocaoğlu devlet adamıdır nerde ne yapacağını bilir Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ı Başbakan olduğunda da şimdide en nazik şekilde karşılar. Tüm devlet büyüklerine aynı nezaketi gösterir. İzmir'de özellikle fuar açılışlarında Ak Partili bakanlar aleyhinde slogan atan CHP'li fanatiklere anında tepki koyar İzmir adına özür dilerdi. Gezi olaylarında belediye işçilerine ‘Gezi'ye katılanları işten atarım' diyecek kadar yürekli ve mert bir adamdır.
Konuyu fazla uzatmadan girelim. İzban greve başladığında birde duyduk ki Ak Parti İzmir il başkanı Bülent Delican'da konuya dahil olmak medyada gözükmek için tam iş çözülecekken işçilerin yanına gitmiş demeçler patlatmış, Başbakanımız Binali Yıldırım ve Ulaştırma Bakanımız konunun çözümü için Aziz Kocaoğlu'yla birlikte hareket edip sorunu ortadan kaldırdılar.
Devlet memuru veya işçiler üzerinden prim yapmaya kalkmak acziyettir hele ki dar çerçevede karşılaştığınızda elini öpüp ‘Aziz başkanım sizi tarih yazacak İzmir'e kazandırdığınız hizmetler için sizi kutluyorum' dediğiniz bir adamla uğraşmaya kalkmak boyunuzu da haddinizi de aşar.
Şuan da herkesin dilinde olan bir konuyu paylaşayım. İzmir'de Ak Parti içerisinde hiç kimse böyle bir işin içinde olmaz.Bülent Delican'ın Ege Üniversitesinin karşısında eczanesi var caddede birçok işyeri var ana cadde olduğu için hiç kimse işyerinin önüne araç park etmiyor ancak Bülent Delican il başkan vekili gibi görev yapan Şinasi'ye duba aldırmış yola koydurmuş hiçbir esnaf araç park edemezken bizim ki kendi çiftliği gibi trafiği engelleyecek şekilde aracı yola park ediyor. Bir ,iki derken alışkanlık yapıyor esnaf ayaklanıyor neden ayrımcılık oluyor diye şikayet ediyorlar, İzmir büyükşehir belediyesi trafik zabıta ekipleri geliyor kibarca trafiği engelledikleri için dubaları ve aracı kaldırmalarını rica ediyorlar. Vay efendim sen misin dubaları aracı kaldır diyen Şinasi hopluyor zıplıyor ‘bu araç kimin biliyor musunuz ? ‘buradan kaldırmaya kimsenin gücü yetmez' diyor ama nafile zabıtaların devlet memuru olduğunu görevlerini vatandaşın rahatı için yaptığını unutuyor. Zabıtalar hoplama zıplamaya kulak asmıyor dubaları alıp kendi araçlarına koyup gidiyorlar edilen hakaretler, küfürler belediyenin zabıta aracındaki kamera tarafından çekiliyor zabıta memuru savcılığa suç duyurusunda bulunmak için olay yerinden ayrılıyor Delican olay duyulmasın diye herkesi aratıyor neyse ki Büyükşehir daire başkanı rica minnetle zabıta memurunu şikayetten vazgeçiriyorlar konu kapanıyor.
İzban'da sırf resim çektirmek için işçilerin yanına gideceğine kendi işyerinin bulunduğu cadde deki esnafları ziyaret etsen onuru zedelenen o zabıta memuru arkadaştan helallik istesen inan daha makbul olur. Bilmeyenler için bir kez daha söylemekte fayda var Ak parti iktidarlarında siyasi kıvrakların diline pelesenk olan ‘sen benim kim olduğumu biliyormusun' ? sözü yerle bir edilmiştir.