Kılıçdaroğlu demokrasinin önündeki en büyük engeldir
Yazının Giriş Tarihi: 23.04.2017 15:35
Yazının Güncellenme Tarihi: 23.04.2017 15:35
16 Nisan referandumu geride kalmıştır.Referandum sonucunu sürekli gündemde tutup tartışmalı hale getirmek, Türkiye Cumhuriyetini tartışmalı bir ülke haline getirmek demektir.Muhalefet öncelikle bu sonucu kabullenmeli duygusallıktan kurtulmalıdır.Devlet işleri ağlayarak,zırlayarak,mızıkçılık ederek yapılmaz.Seçime giren her parti sonucu kabullenmek zorundadır.Seçimden sonra 'olmadı' demek demokrasi karşıtlığıdır kabul edilemez.
CHP lideri referandum sonucunu beğenmemiş olabilir ama saygı duymak zorunluluğu vardır.Millet net bir şekilde Anayasa değişiklik paketine evet oyu vermiştir.Millet iradesini yok saymak,kaosa prim vermek,dışarıda Türkiye'yi yönetilemez bir ülke gibi göstermeye çalışmak akılla izah edilecek bir durum değildir.Referandum bitmiştir sonuç kesindir.
Türkiye'yi seven ülkesine bağlı herkes bugünden sonra bu konuyu asla tartışmamalıdır.Türkiye'nin normalleşmeye ihtiyacı var hergeçen gün bu ihtiyaç şiddetle artıyor.Böyle bir durumda Kılıçdaroğlu'nun duygusal reflekslerinin mi yoksa sevginin,barışın, hoşgörünün peşine mi takılacağız ?
AK Parti büyük bir kuşatma yaşadı hem içeriden hemde dışarıdan tüm bu baskılara,saldırılara göğüs gerdi milletin emanetini yere düşürmedi. Yüzde 51,5 kazanmak için yeterli bir orandır muhalefeti susturmaya yeter ancak AK Parti için yeterli mi derseniz ? Asla derim.Bu sonucun içsel muhasebesi mutlaka yapılacaktır.Özellikle İzmir'e baktığımızda büyük tezgahların kurulduğunu görebiliriz.Bu tezgah içeriden destek almadan asla bu kadar düşemez.Az çok siyaset yapan herkes bilir siyasette çok keskin düşüşler için ciddi bir süreç vardır birden bire olmaz.Mesela İzmir'de Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım'ın yaptığı o muhteşem mitingden sonra İzmir il başkanı Bülent Delican İzmir'in her noktasına devasa afişler yaptırdı afişe büyük kalabalığın resmini koyup altına Teşekkürler İzmir imza Ak Parti il başkanı Bülent Delican yazdırdı.Herkesi küstürdü uzun süredir ili baş yardımcısı Şinasi'yle birlikte yönetiyor.Bu işler eczane işletmeye benzemez,yada cebine vergi rekortmeni olduğun kağıdı alıp gezmeye benzemez.Koca İzmir'i ne hale getirdin yılların emeğini heba ettin ama senin umurunda değil zaten amacın buydu.Daha önce söylemiştim Delican 'AK Parti'ye büyük zarar verecek' demiştim.Haklı çıkmanın üzüntüsünü yaşıyorum.Bu şahsın hiç kimseyi ikna edemez nasıl mı zarar verdi ? Tüm il başkan yardımcılarını görevden alarak,partiden atarak,kimseyle selamlaşmayarak,il binasını holding binası gibi yapıp oy aldığı vatandaşları azarlayarak.Tüm AK Parti milletvekilleri çalıştı ancak özellikle AK Parti İzmir milletvekilleri Hamza Dağ ve Atilla Kaya'nın hakkını teslim etmek lazım çok mücadele ettiler onlar fazladan oy alabilmek için mücadele ederken Delican mevcutları kaçırtmakla meşguldü.Buradan ders çıkarması gerekenlerin başında Sayın Başbakan Binali Yıldırım gelir.Sayın Başbakan'ın Delican hakkında ne kanaati var bilmiyorum ancak teşkilat işlerine bakanlığı döneminde hiç müdahil olmadığını çok iyi biliyorum.Ancak şimdi hem milletvekili hemde başbakanı olduğu ilin, il başkanını, bırakın sağı solu, sahibi olduğu eczanenin yanındaki esnafa sorsa,taksi durağına sorsa bırakın ona il başkanlığını AK Parti'ye üyeliğini kabul etmez .Yani Sayın Kılıçdaroğlu sen bırak yüzde 51 buçuğun peşini yüzde 48 buçuk nasıl Hayır oldu önce bunları anla.Böyleleri olmasaydı İzmir'de hiç çalışmadan AK Parti'nin yüzde 38-40 bandında oyu varken İzmir'de Başbakan varken nasıl oldu da 31'lere düştü siz mi çalıştınız ? Bu mümkün mü ?
Sayın Kılıçdaroğlu'na yakışan AK Parti'yi tebrik edip kutlamaktır AK Parti hem referandumda kazandı hem de kendi içinde ters çalışanları da sandığa gömdü yani AK Parti sadece muhalefeti değil aynı zamanda kendisini de yendi..Şimdi bunların muhasebesi yapılırken Kılıçdaroğlu kafa karıştırmaya çalışıyor.Çünkü O'da biliyor ki AK Parti yeni süreçte aynı hatalara düşmeyecektir,yenilenecek,kucaklayıcı,barış,sevgi,hoşgörü dilini kullanacaktır,gerek ekonomide gerekse dış politikada yeni atılımlar yapacaktır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan FETÖ terör örgütünü ortaya çıkarıp yargıya teslim ederek bu devlete en büyük hizmetini yapmıştır.Vicdanı olmayanlara sözüm yok ancak biraz inancı olanlar dahil Allah için söyleyin ya Sayın Erdoğan olmasaydı şimdi FETÖ terör örgütü tarafından yönetilen bir ülke değil miydik ?
Referandumda gördük neredeyse bütün dünya ayağa kalktı.Farzedelim ki hiç birşey bilmiyoruz bu durum bile Evet dememiz için yeterli değil midir ? Elbette yeterlidir.
Kılıçdaroğlu yeni sistemde siyaset yapamayacağı için korkuyor,elinden CHP genelbaşkanlığı da gitsin istemiyor amacı uzatabildiği yere kadar uzatmak.Yeter be kardeşim Türkiye'de muhalefetin önündeki en büyük engel sensin.Türkiye'de ne yok diyorsan hepsi senin yüzünden herşeyin baş sorumlusu sensin.Eğer demokrasiye inanıyorsan aç bak en önemli kural güçlü muhalefettir peki bu muhalefet koltuğunu kim zapt ediyor kim diktatörler gibi orayı kaptırmıyor aynaya kendini göreceksin.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Barış Aydın
Kılıçdaroğlu demokrasinin önündeki en büyük engeldir
16 Nisan referandumu geride kalmıştır.Referandum sonucunu sürekli gündemde tutup tartışmalı hale getirmek, Türkiye Cumhuriyetini tartışmalı bir ülke haline getirmek demektir.Muhalefet öncelikle bu sonucu kabullenmeli duygusallıktan kurtulmalıdır.Devlet işleri ağlayarak,zırlayarak,mızıkçılık ederek yapılmaz.Seçime giren her parti sonucu kabullenmek zorundadır.Seçimden sonra 'olmadı' demek demokrasi karşıtlığıdır kabul edilemez.
CHP lideri referandum sonucunu beğenmemiş olabilir ama saygı duymak zorunluluğu vardır.Millet net bir şekilde Anayasa değişiklik paketine evet oyu vermiştir.Millet iradesini yok saymak,kaosa prim vermek,dışarıda Türkiye'yi yönetilemez bir ülke gibi göstermeye çalışmak akılla izah edilecek bir durum değildir.Referandum bitmiştir sonuç kesindir.
Türkiye'yi seven ülkesine bağlı herkes bugünden sonra bu konuyu asla tartışmamalıdır.Türkiye'nin normalleşmeye ihtiyacı var hergeçen gün bu ihtiyaç şiddetle artıyor.Böyle bir durumda Kılıçdaroğlu'nun duygusal reflekslerinin mi yoksa sevginin,barışın, hoşgörünün peşine mi takılacağız ?
AK Parti büyük bir kuşatma yaşadı hem içeriden hemde dışarıdan tüm bu baskılara,saldırılara göğüs gerdi milletin emanetini yere düşürmedi. Yüzde 51,5 kazanmak için yeterli bir orandır muhalefeti susturmaya yeter ancak AK Parti için yeterli mi derseniz ? Asla derim.Bu sonucun içsel muhasebesi mutlaka yapılacaktır.Özellikle İzmir'e baktığımızda büyük tezgahların kurulduğunu görebiliriz.Bu tezgah içeriden destek almadan asla bu kadar düşemez.Az çok siyaset yapan herkes bilir siyasette çok keskin düşüşler için ciddi bir süreç vardır birden bire olmaz.Mesela İzmir'de Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım'ın yaptığı o muhteşem mitingden sonra İzmir il başkanı Bülent Delican İzmir'in her noktasına devasa afişler yaptırdı afişe büyük kalabalığın resmini koyup altına Teşekkürler İzmir imza Ak Parti il başkanı Bülent Delican yazdırdı.Herkesi küstürdü uzun süredir ili baş yardımcısı Şinasi'yle birlikte yönetiyor.Bu işler eczane işletmeye benzemez,yada cebine vergi rekortmeni olduğun kağıdı alıp gezmeye benzemez.Koca İzmir'i ne hale getirdin yılların emeğini heba ettin ama senin umurunda değil zaten amacın buydu.Daha önce söylemiştim Delican 'AK Parti'ye büyük zarar verecek' demiştim.Haklı çıkmanın üzüntüsünü yaşıyorum.Bu şahsın hiç kimseyi ikna edemez nasıl mı zarar verdi ? Tüm il başkan yardımcılarını görevden alarak,partiden atarak,kimseyle selamlaşmayarak,il binasını holding binası gibi yapıp oy aldığı vatandaşları azarlayarak.Tüm AK Parti milletvekilleri çalıştı ancak özellikle AK Parti İzmir milletvekilleri Hamza Dağ ve Atilla Kaya'nın hakkını teslim etmek lazım çok mücadele ettiler onlar fazladan oy alabilmek için mücadele ederken Delican mevcutları kaçırtmakla meşguldü.Buradan ders çıkarması gerekenlerin başında Sayın Başbakan Binali Yıldırım gelir.Sayın Başbakan'ın Delican hakkında ne kanaati var bilmiyorum ancak teşkilat işlerine bakanlığı döneminde hiç müdahil olmadığını çok iyi biliyorum.Ancak şimdi hem milletvekili hemde başbakanı olduğu ilin, il başkanını, bırakın sağı solu, sahibi olduğu eczanenin yanındaki esnafa sorsa,taksi durağına sorsa bırakın ona il başkanlığını AK Parti'ye üyeliğini kabul etmez .Yani Sayın Kılıçdaroğlu sen bırak yüzde 51 buçuğun peşini yüzde 48 buçuk nasıl Hayır oldu önce bunları anla.Böyleleri olmasaydı İzmir'de hiç çalışmadan AK Parti'nin yüzde 38-40 bandında oyu varken İzmir'de Başbakan varken nasıl oldu da 31'lere düştü siz mi çalıştınız ? Bu mümkün mü ?
Sayın Kılıçdaroğlu'na yakışan AK Parti'yi tebrik edip kutlamaktır AK Parti hem referandumda kazandı hem de kendi içinde ters çalışanları da sandığa gömdü yani AK Parti sadece muhalefeti değil aynı zamanda kendisini de yendi..Şimdi bunların muhasebesi yapılırken Kılıçdaroğlu kafa karıştırmaya çalışıyor.Çünkü O'da biliyor ki AK Parti yeni süreçte aynı hatalara düşmeyecektir,yenilenecek,kucaklayıcı,barış,sevgi,hoşgörü dilini kullanacaktır,gerek ekonomide gerekse dış politikada yeni atılımlar yapacaktır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan FETÖ terör örgütünü ortaya çıkarıp yargıya teslim ederek bu devlete en büyük hizmetini yapmıştır.Vicdanı olmayanlara sözüm yok ancak biraz inancı olanlar dahil Allah için söyleyin ya Sayın Erdoğan olmasaydı şimdi FETÖ terör örgütü tarafından yönetilen bir ülke değil miydik ?
Referandumda gördük neredeyse bütün dünya ayağa kalktı.Farzedelim ki hiç birşey bilmiyoruz bu durum bile Evet dememiz için yeterli değil midir ? Elbette yeterlidir.
Kılıçdaroğlu yeni sistemde siyaset yapamayacağı için korkuyor,elinden CHP genelbaşkanlığı da gitsin istemiyor amacı uzatabildiği yere kadar uzatmak.Yeter be kardeşim Türkiye'de muhalefetin önündeki en büyük engel sensin.Türkiye'de ne yok diyorsan hepsi senin yüzünden herşeyin baş sorumlusu sensin.Eğer demokrasiye inanıyorsan aç bak en önemli kural güçlü muhalefettir peki bu muhalefet koltuğunu kim zapt ediyor kim diktatörler gibi orayı kaptırmıyor aynaya kendini göreceksin.