Önceki gün CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Marmara Üniversitesi'nde, Uluslararası İlişkiler Kulübü'nün davetlisi olarak bir konferans verdi. Konu günceldi: "15 Temmuz veParlamenter Sistem"
Gençler gibi ben de merak edip, söylediklerini ilgiyle izledim. Ve şunu bekledim; Acaba o gece yani 15 Temmuz gecesi için "keşke havaalanındansıvışıp gitmeseydim" diyecek mi? Bunu demese de acaba ikna edici bir şeyler söyler miydi?
Ne mümkün... KemalBey, daha ilk cümlede beni şoke etti. Siyasetçi sahici değilse gerçekten işi zor.
Şu sözlere bakın: "O akşam oteller kapalıolduğu ve bizi otele almadıkları içinBakırköy Belediye Başkanımızın evinegittik." Siyaset tarihine kara bir leke olarak geçecek ibretlik bir açıklama bu... Hadi hayatın size sunduğu tarihi fırsat olan tanklara karşı çıkıp, darbeye direnmediniz, VİP salonu önündeki tank gittikten sonra karanlıkta sıvışarak kaçtınız, bari daha fazla konuşup siyaseti aşağılara çekmeyin. Şunu bir açıklayın; Bu ülkenin ana muhalefetpartisi liderlerini hangi otel almadı?
Bölgede çok sayıda otel var. Hepsi mi kapalıydı? Ayrıca Florya Aquapark'ın ve bitişiğindeki Crown Plaza otelinin sahiplerinin CHP'li olduğunu biliyorum. Bu iki mekanın iki büyük ortağı da CHP'li... Büyük ortaklardan biri CHP'nin Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu ve kardeşi Ali Nuhoğlu. Ali Nuhoğlu şu anda Aquapark Yönetim Kurulu başkanı.
Aslında ikinci önemli ortaklar da çok bilinen CHP'li; Dursun Bulut ve Cafer Bulut... Dursun Bulut daha önce PM üyesi ve İstanbul ikinci bölge aday adayıydı. Bunları bütün CHP'liler biliyor da Kılıçdaroğlu mu bilmiyor. En kötü ihtimalle evine gittiğiniz bölgenin belediye başkanına sorsaydınız. Doğrusu yalan demeye dilim varmıyor ama belli ki bu işte bir iş var. Bir şeylerin üstünü mü örtüyorsunuz?
Turizmde güvenlik sorunu
Türkiye, sadece siyasi olarak değil ekonomik olarak da kuşatılmak isteniyor. Bunun için de ilk hedef turizm... Bu konuda özellikle AB ülkelerinde müthiş bir algı operasyonu sürüyor. Önceki gün Antalya'da Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği'nin (AKTOB) düzenlediği Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı'nın da katıldığı toplantıda bu konu da ele alındı.
İlk konuşmacı AKTOP Başkanı YusufHacısüleyman şöyle diyordu: "Dünya turizmindepolitik söylem ve gelişmelerinturizmi bu denli etkilemesi yeni bir olgu. Bundan sonra, misafirlerin tercihlerindepolitik imajlar da önemli rol oynayacak."
Bu tespit yeni dönemde siyasi ilişkileri ve güvenliği öne çıkartıyordu. Bu doğruydu ancak Türkiye'ye yaklaşımdaki farklılık da dikkat çekiciydi. Onu da en net biçimde TUI CEO'suFriedrich Joussen seslendirdi:
"İstatistiklere göre, Almanya'da evdenhavalimanına giderken ölen insan sayısının,Türkiye'deki terör saldırılarında öleninsan sayısından daha fazla. Güvenliktehdidi direkt Türkiye'yi ilgilendiren birkonu değil. İstanbul'da terör olunca 'gitmem'diyen insan, Brüksel'de olunca 'gitmem'demiyorsa ben bunun bir algı sorunuolduğunu düşünüyorum."
Bakan Avcı da algı meselesi için şöyle diyordu: "Müttefik ve dost olarak gördüğümüzülkelerin basın yayın organlarınınTürkiye'yi güvensiz göstermesi biziderinden üzüyor. Bu kötü tabloyu aşmakiçin yerli-yabancı partnerlerimizle birliktehareket ediyor, gereken destekleri veriyoruz."
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Mahmut Övür
Kılıçdaroğlu’nu hangi otel almadı?
Önceki gün CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Marmara Üniversitesi'nde, Uluslararası İlişkiler Kulübü'nün davetlisi olarak bir konferans verdi. Konu günceldi: "15 Temmuz ve Parlamenter Sistem"
Gençler gibi ben de merak edip, söylediklerini ilgiyle izledim. Ve şunu bekledim; Acaba o gece yani 15 Temmuz gecesi için "keşke havaalanından sıvışıp gitmeseydim" diyecek mi? Bunu demese de acaba ikna edici bir şeyler söyler miydi?
Ne mümkün... Kemal Bey, daha ilk cümlede beni şoke etti. Siyasetçi sahici değilse gerçekten işi zor.
Şu sözlere bakın: "O akşam oteller kapalı olduğu ve bizi otele almadıkları için Bakırköy Belediye Başkanımızın evine gittik."
Siyaset tarihine kara bir leke olarak geçecek ibretlik bir açıklama bu... Hadi hayatın size sunduğu tarihi fırsat olan tanklara karşı çıkıp, darbeye direnmediniz, VİP salonu önündeki tank gittikten sonra karanlıkta sıvışarak kaçtınız, bari daha fazla konuşup siyaseti aşağılara çekmeyin. Şunu bir açıklayın; Bu ülkenin ana muhalefet partisi liderlerini hangi otel almadı?
Bölgede çok sayıda otel var. Hepsi mi kapalıydı? Ayrıca Florya Aquapark'ın ve bitişiğindeki Crown Plaza otelinin sahiplerinin CHP'li olduğunu biliyorum. Bu iki mekanın iki büyük ortağı da CHP'li... Büyük ortaklardan biri CHP'nin Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu ve kardeşi Ali Nuhoğlu. Ali Nuhoğlu şu anda Aquapark Yönetim Kurulu başkanı.
Aslında ikinci önemli ortaklar da çok bilinen CHP'li; Dursun Bulut ve Cafer Bulut... Dursun Bulut daha önce PM üyesi ve İstanbul ikinci bölge aday adayıydı. Bunları bütün CHP'liler biliyor da Kılıçdaroğlu mu bilmiyor. En kötü ihtimalle evine gittiğiniz bölgenin belediye başkanına sorsaydınız. Doğrusu yalan demeye dilim varmıyor ama belli ki bu işte bir iş var. Bir şeylerin üstünü mü örtüyorsunuz?
Turizmde güvenlik sorunu
Türkiye, sadece siyasi olarak değil ekonomik olarak da kuşatılmak isteniyor. Bunun için de ilk hedef turizm... Bu konuda özellikle AB ülkelerinde müthiş bir algı operasyonu sürüyor. Önceki gün Antalya'da Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği'nin (AKTOB) düzenlediği Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı'nın da katıldığı toplantıda bu konu da ele alındı.
İlk konuşmacı AKTOP Başkanı Yusuf Hacısüleyman şöyle diyordu: "Dünya turizmindepolitik söylem ve gelişmelerin turizmi bu denli etkilemesi yeni bir olgu. Bundan sonra, misafirlerin tercihlerinde politik imajlar da önemli rol oynayacak."
Bu tespit yeni dönemde siyasi ilişkileri ve güvenliği öne çıkartıyordu. Bu doğruydu ancak Türkiye'ye yaklaşımdaki farklılık da dikkat çekiciydi. Onu da en net biçimde TUI CEO'suFriedrich Joussen seslendirdi:
"İstatistiklere göre, Almanya'da evden havalimanına giderken ölen insan sayısının,Türkiye'deki terör saldırılarında ölen insan sayısından daha fazla. Güvenlik tehdidi direkt Türkiye'yi ilgilendiren bir konu değil. İstanbul'da terör olunca 'gitmem' diyen insan, Brüksel'de olunca 'gitmem' demiyorsa ben bunun bir algı sorunu olduğunu düşünüyorum."
Bakan Avcı da algı meselesi için şöyle diyordu: "Müttefik ve dost olarak gördüğümüzülkelerin basın yayın organlarının Türkiye'yi güvensiz göstermesi bizi derinden üzüyor. Bu kötü tabloyu aşmak için yerli-yabancı partnerlerimizle birlikte hareket ediyor, gereken destekleri veriyoruz."