Türkiye birçok iç ve dış sorunla boğuşuyor,iktidar ve yakın çevresi bunun sebebi dış mihraklar derken,muhalefet iktidarı ve yönetim biçimini sorumlu tutuyor.Bu kısır döngü sürekli kendini tekrar ediyor.İktidarında muhalefetinde konuşmalarında yeni bir hikaye yok,umut yok.Gençlerin ve kadınların büyük çoğunluğu geleceği öngörülebilir bir Türkiye'den hızla uzaklaşıldığı noktasında hemfikirdir.Kim ne derse desin sonuçta son tahlil eve giren 'ekmek' tir.Baz alınacak tek şey 'ekmek'tir.Buradan bakınca milletin azımsanmayacak büyük çoğunluğu işsizlikten yani ekmek bulamamaktan üstüne birde borçlanmaktan bunalmış vaziyettedir.Hamasi söylemlerle,süslü laflarla yada 'açlık yok,borç yok, herşey yolunda' demekle karın doymuyor.

Hepimiz biliriz ki ekmek aynı zamanda namustur.Dayanamayacak noktaya gelen ekmek bulamayan,borcunu ödeyemeyen,tıkanan insanlar çıkışı en yanlış yol olan intihar etmekte buluyor.Bir ülke için bu son derece tehlikeli bir durumdur.Acil önlemler alınmalıdır.Milletin ekmeği aynı zamanda aklıdır,hafızasıdır,eğer ki milletin hafızasıyla oynarsanız,hassasiyetlerini kaşırsanız,inancını istismar ederseniz,gelecek ümitlerini karartırsanız iş zıvanadan çıkar kontrol edilemez bir hal alır ve maalesef hızla o noktaya doğru gidiliyor.İvedi bir şekilde topluma gerçek,uygulanabilir,umut verici vaatler verilmeli,toplum bu bunalımdan çıkarılmalıdır.Öyle bir iki silleyle,vurmayla,kırmayla,hapse atmayla ancak belli sayıda insanı durabilir sindirebilirsiniz ancak iş kitlesel eylemlere dönüşürse hiçbir şekilde kimseyi durduramazsınız.Adalete olan inanç duygusu acil olarak canlandırılmalıdır.Herkesin kendisini güvende hissettiği bir yenianayasa yapılmalıdır.

Yeni Anayasa toplumda biriken ancak görülmek istenmeyen öfkenin boşalmasını sağlayacaktır.Bu duruma nasıl gelindi ?En basit tabirle camiye siyaset girdiği için.Devlette işe alımda dini referansların ve siyasal islamcılığın kriter alınmasının ne büyük tehlike olduğunu 15 Temmuz hain darbesinde millet olarak yaşadık gördük,şimdi ders çıkarma zamanımız gelmiştir.Laiklik bu noktada çıkışımız ve kurtuluşumuzdur.Ortadoğu uzmanı Amerikalı yazar Bernard lewis'in 'Amerika'da para iktidarı satın almak için,Ortadoğu'da ise iktidar para kazanmak için kullanılır' sözü Türkiye'yi de içine alıyor mu ?Asla almamalıdır.Türkiye'nin İslam ülkeleri arasında demokrasinin en iyi uygulandığı ülke olduğunu bütün dünyaya göstermek için hepimiz sorumluluk duygusuyla hareket etmeliyiz.Bugün başımıza bela olan Fetö terör örgütü belası dahil her büyük sorunun temelinde dinin siyasete alet edilmesi yatıyor.Din,dil,mezhep,ırk tartışmaları gömülmelidir ki herkes eşit ve özgür olsun.

Dinini yaşamak isteyen nerede istiyorsa yaşasın ancak devlet işlerine bulaştırmasın siyasete alet etmesin.Dış yatırımcı Türkiye'ye gelmiyor diye feryat figan ediyoruz. Anamuhalefet dış yatırımcıların Türkiye'ye gelmemesinin nedeni olarak iktidarın adalete verdiği zararı iddia ediyor,İktidar ise Anamuhalefet Türkiye'yi uluslararası dış yatırımcılara kötülediği için yatırımcılar Türkiye'ye gelmiyor diyor.Bunların ikisini de bir kenara bırakalım ve bizim yerli ve milli yatırımcılarımızdan kaçı yurtdışına yatırımlarını götürdü önce ona bakalım.Kendi işinsanlarımız milyarlarca dolarlarını dışarıya başka ülkelere götürdü. Demek ki bir sorun var. Öncelikle kendi içimize güven verelim ki yabancı korkmasın gelsin yatırım yapsın.Bu noktada sürekli iktidarı suçlamak yanlıştır Anamuhalefet bu gidişatın ortağıdır her yanlış uygulamanın sorumlusudur.

İktidar bazı konularda yanılmış,kandırılmış olabilir peki Anamuhalefet ne yapmış ? Onlarda yan gelip yatmış kongrelerde sandalye kırmış.Rezillik ve kepazeliğe bakar mısınız ? Ankara ve İstanbul'u Anamuhalefet kazandı kutluyoruz ancak bugüne kadar aklınız neredeydi ? diye sormak hepimizin görevidir.Demek ki çalışınca doğru siyasi hamleler yapınca bu millet oy veriyor bunu gördük o zaman Anamuhalefete şunu söyleme hakkımız yok mu ? Bugüne kadar İktidarı eleştirdiğiniz her konunun baş ortağısınız.İnsanların namus ve şerefini sorgularken kendi namus ve şerefinizin de bu hale gelinmesinde merdiven olduğu sorumluluğundan kaçacak mısınız ?Hele ki İstanbul ve Ankara'yı kazandıysanız hiç kaçamazsınız demek ki daha öncede yapabilirdiniz bilerek yapmadınız ? Asıl burada büyük bir şaibe yok mu ?