Avrupa ülkeleri ve egemen güçler yaşlanmış nüfuslarının psikolojik,sosyolojik ve ekonomik yüklerini taşımaktan vazgeçti mi ? İnsan haklarına sözde en fazla değer veren batı ülkeleri yaşlı insanlarını gözden çıkarmış olabilir mi ?. Söylemlerine baktığımızda Batı ülkelerine asla böyle suçlamalarda bulunamayız ancak iş fiiliyata geldiğinde çıkarlar söz konusu olduğunda insan hayatı batı için sadece bir teferruattır.Geçmişte ve en son Suriye hadisesinde tekrarını gördük yaşadık.Katliamlara,yıkımlara,ölümlere sessiz kaldılar onay verdiler ancak iş sömürmeye gelince mallarına,paralarına,petrol kuyularına çöktüler.Savaştan kaçan mülteciler Avrupa'ya girmeye çalışınca gerçek mermilerle ateş ettiler.Bu konuda Batı'ya güven sıfır noktasındadır.Evrensel hukuku değil sadece kendi çıkarları ve demokrasileri için yine kendi imalathanelerinde ürettikleri kendi devletlerinin haklarını koruyan bir hukuk ve demokrasi sistemine sahipler.
Çağın vebası Koronavirüs bazı gerçekleri daha iyi görmemizi sağladı.Koronavirüsün öncelikli hedef kitlesi yaşlılar !.
Avrupa ülkeleri yaşlı nüfustan şikayetçi doğurganlık oranları hızla düşüyor !. Avrupa'dan önce isterseniz Amerika'ya bakalım.Amerika'da 65-84 yaşları arasında ki bir kişinin sağlık masrafı yaklaşık 11 bin dolar 65-85 yaşları arasında ise 18 bin dolara çıkıyor bu sadece sağlık gideri içerisinde kişinin aldığı para yok.Amerikan ekonomisi bile bu durumdan şikayetçi çünkü sürekli artan bir maliyetle yukarıya doğru çıkıyor.
Avrupa'da durum daha vahim yaşlı nüfus oranı en yüksek ülke 2007 verilerine göre yüzde 20,1'le İtalya. 10 yıl sonra 2017'de tekrar araştırılıyor İtalya yine birinci ve oran yüzde 22,3 'e yükseliyor.Yaşlı nüfusun yoğunluğu İtalyan ekonomisini zorluyordu sağlık harcamalarının düzeyi büyüme oranlarını olumsuz etkilerken yatırım hızını düşürüyordu !.Buradan şöyle bir sonuç çıkar mı ? Koronavirüs İtalya'ya yaradı bunu düşünmek bile korkunç!.
AB ülkelerin de yaşlı nüfusa ve doğurganlık verilerine baktığımızda bazı noktaları daha iyi anlayabiliriz araştırmanızı öneriyorum. Koronavirüs salgınında en yavaş davranan ülke İngiltere oldu.Sebebi ne olabilir.? Birleşmiş Milletlerin (BM)Kadın başına ortalama çocuk sayısı istatistikleri 2007 verileri bize bir fikir verebilir mi ? Yada şeytanın avukatlığı mı derseniz ne derseniz deyin ancak ortada çok ilginç bir durum var. İngiltere'de 2000-2005 yılları arasında kadın başına düşen ortalama çocuk sayısı 1,7. 2010 yılından 2020'ye kadar 1,85, 2020'den 2045 yılına kadar ise yine 1,85 oranıyla gidiyor.Böyle bir durumda İngiltere'nin hızla yaşlandığını ve gelecekteki nüfuslarının yarısından fazlasının yaşlı olacağını söyleyebiliriz.
Koronavirüsü sadece bir sağlık sorunu olarak görmek bizi büyük bir yanılgı içerisine sokacaktır. Koronavirüs aynı zamanda Dünya'yı yeniden şekillendirme projesidir.Ekonomik,sosyal ve demografik olarak ülkelerin haritaları yeniden çiziliyor. Türkiye olarak meseleyi dar bir çerçevede değil daha geniş boyutlarıyla ele almalıyız.Oyuna dahil olan bütün ülkeler için yıkım olduğu kadar çıkış projesi de olabilir.
Türkiye olarak bugüne kadar iyi bir sınav verdik.Sağlığımız açısından devletimizin aldığı bütün kararlara uyalım, devletimize güvenelim yeter.Türkiye'yi güçlü ve aydınlık bir gelecek bekliyor hepimiz buna şahit olacağız.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Barış Aydın
Koronavirüsten fayda sağlayan kimler?
Avrupa ülkeleri ve egemen güçler yaşlanmış nüfuslarının psikolojik,sosyolojik ve ekonomik yüklerini taşımaktan vazgeçti mi ? İnsan haklarına sözde en fazla değer veren batı ülkeleri yaşlı insanlarını gözden çıkarmış olabilir mi ?. Söylemlerine baktığımızda Batı ülkelerine asla böyle suçlamalarda bulunamayız ancak iş fiiliyata geldiğinde çıkarlar söz konusu olduğunda insan hayatı batı için sadece bir teferruattır.Geçmişte ve en son Suriye hadisesinde tekrarını gördük yaşadık.Katliamlara,yıkımlara,ölümlere sessiz kaldılar onay verdiler ancak iş sömürmeye gelince mallarına,paralarına,petrol kuyularına çöktüler.Savaştan kaçan mülteciler Avrupa'ya girmeye çalışınca gerçek mermilerle ateş ettiler.Bu konuda Batı'ya güven sıfır noktasındadır.Evrensel hukuku değil sadece kendi çıkarları ve demokrasileri için yine kendi imalathanelerinde ürettikleri kendi devletlerinin haklarını koruyan bir hukuk ve demokrasi sistemine sahipler.
Çağın vebası Koronavirüs bazı gerçekleri daha iyi görmemizi sağladı.Koronavirüsün öncelikli hedef kitlesi yaşlılar !.
Avrupa ülkeleri yaşlı nüfustan şikayetçi doğurganlık oranları hızla düşüyor !.
Avrupa'dan önce isterseniz Amerika'ya bakalım.Amerika'da 65-84 yaşları arasında ki bir kişinin sağlık masrafı yaklaşık 11 bin dolar 65-85 yaşları arasında ise 18 bin dolara çıkıyor bu sadece sağlık gideri içerisinde kişinin aldığı para yok.Amerikan ekonomisi bile bu durumdan şikayetçi çünkü sürekli artan bir maliyetle yukarıya doğru çıkıyor.
Avrupa'da durum daha vahim yaşlı nüfus oranı en yüksek ülke 2007 verilerine göre yüzde 20,1'le İtalya. 10 yıl sonra 2017'de tekrar araştırılıyor İtalya yine birinci ve oran yüzde 22,3 'e yükseliyor.Yaşlı nüfusun yoğunluğu İtalyan ekonomisini zorluyordu sağlık harcamalarının düzeyi büyüme oranlarını olumsuz etkilerken yatırım hızını düşürüyordu !.Buradan şöyle bir sonuç çıkar mı ? Koronavirüs İtalya'ya yaradı bunu düşünmek bile korkunç!.
AB ülkelerin de yaşlı nüfusa ve doğurganlık verilerine baktığımızda bazı noktaları daha iyi anlayabiliriz araştırmanızı öneriyorum.
Koronavirüs salgınında en yavaş davranan ülke İngiltere oldu.Sebebi ne olabilir.?
Birleşmiş Milletlerin (BM)Kadın başına ortalama çocuk sayısı istatistikleri 2007 verileri bize bir fikir verebilir mi ? Yada şeytanın avukatlığı mı derseniz ne derseniz deyin ancak ortada çok ilginç bir durum var. İngiltere'de 2000-2005 yılları arasında kadın başına düşen ortalama çocuk sayısı 1,7. 2010 yılından 2020'ye kadar 1,85, 2020'den 2045 yılına kadar ise yine 1,85 oranıyla gidiyor.Böyle bir durumda İngiltere'nin hızla yaşlandığını ve gelecekteki nüfuslarının yarısından fazlasının yaşlı olacağını söyleyebiliriz.
Koronavirüsü sadece bir sağlık sorunu olarak görmek bizi büyük bir yanılgı içerisine sokacaktır. Koronavirüs aynı zamanda Dünya'yı yeniden şekillendirme projesidir.Ekonomik,sosyal ve demografik olarak ülkelerin haritaları yeniden çiziliyor.
Türkiye olarak meseleyi dar bir çerçevede değil daha geniş boyutlarıyla ele almalıyız.Oyuna dahil olan bütün ülkeler için yıkım olduğu kadar çıkış projesi de olabilir.
Türkiye olarak bugüne kadar iyi bir sınav verdik.Sağlığımız açısından devletimizin aldığı bütün kararlara uyalım, devletimize güvenelim yeter.Türkiye'yi güçlü ve aydınlık bir gelecek bekliyor hepimiz buna şahit olacağız.