SON DAKİKA
Hava Durumu

Kürtler mi PKK mı kopuş yaşıyor?

Yazının Giriş Tarihi: 31.05.2016 09:14
Yazının Güncellenme Tarihi: 31.05.2016 09:14

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Yıldırım ve çok sayıda bakanla gittiğimiz Diyarbakır'da siyasi havanın, eskisiyle kıyaslanmayacak kadar değiştiğini önceki gün yazdım.

O değişimi sağlayan en etkili unsur ise belki de ilk kez Kürtlerin, PKK'nın kendileri için savaşmadığı gerçeğiyle yüzleşmesi. Bu yüzleşme, yine ilk kez, örgütün bölgede oluşturduğu korku duvarının yıkılmak üzere olduğunun da işareti.

Devlet ve hükümet cephesi de bu değişimi dikkatle izliyor. Uçakta sohbet ettiğimiz Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle diyordu: "Hükümetin atacağı adımlar, şartları iyileştirmeye yönelik müdahaleler neticesinde, çok farklı bir konuma erişileceğini düşünüyorum."
Bu derin değişimi, sadece sivil toplum örgütü temsilcileri veya siyasi aktörler değil Diyarbakır sokakları da doğruluyor. Merkezi Diyarbakır'da bulunan Yeni Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (YORSAM) 20- 25 Mayıs arasında Diyarbakır'da, şiddet siyasetinin hayata nasıl yansıdığını araştıran bir saha çalışması yaptı.

Araştırma sonuçları, siyaset yapıcılara ışık tutan veriler sunuyor. Birkaç bulgu Diyarbakır'daki siyasi değişimi net biçimde yansıtıyor. Katılımcıların yüzde 55'i çatışmalardan legal- illegal Kürt siyasetini sorumlu tutuyor. Hendek siyasetini doğru bulmayanların oranı ise yüzde 90 civarında. Çatışmaların kent merkezlerine taşınması da yüzde 90 oranında doğru bulunmuyor.

Diyarbakırlılar son iki seçimde ortalama yüzde 75 oy verdiği HDP'nin izlediği siyaseti de aynı oranda yani yüzde 75 doğru bulmuyor. Bazı siyasi odaklar ısrarla "duygusalkopuş"tan yani Türklerle Kürtlerin kopuşundan söz ediyor. Sokak buna yüzde 90 oranındatam tersi bir cevap veriyor; "Çözümün adresi Türkiye ve ortak kurumlar."

İki çarpıcı sonucu da araştırmayı yürüten ekipten gazeteci Nevzat Bingöl aktarıyor: "Bölgeden ayrılmak isteyenlerin oranının yüzde 60'ları aşması ve öz yönetimistemeyenlerin oranının yüzde 80'e yakın olması bölge insanının neyi tercih ettiğini, neyi etmediğini çok açık ortaya koyuyor."

Bu tabloyu şimdilik ABD ve Rusya'yla flört sürdüğü için PKK- HDP hattının doğru okumaihtimali yok. Bu da, aslında başta AK Parti olmak üzere diğer siyasi aktörler için tarihi birfırsat. Bu süreçte doğacak boşluğu "devlet" değil, siyaset doldurmalı.

Başbakan Yıldırım sokaktan da güvenoyu aldı

Türkiye toplumunda Bakan Binali Yıldırım adının pozitif bir karşılığı olduğu biliniyor. Başbakan Binali Yıldırım adının da kısa sürede mecliste ve siyasi arenada samimi karşılandığı malum. Sıcak tebessümü ve esprileriyle "düşman" sayısını biraz olsun azalttığı tahmin ediliyor. Peki, sokakta durum ne?

Onu da bir araştırma şirketine sorduk. Optimar Araştırma Şirketi, AK Parti'nin 2. Olağanüstü Kongresi'nden sonra hem yeni Başbakan Yıldırım hakkında hem de başkanlık sistemi konusunda kamuoyunun ne düşündüğünü araştırdı. İlk veri yeni başbakanla ilgili. Halk güvenoyu vermiş görünüyor; "Yıldırım'a ve ekibine kamuoyu desteği yüzde 47 seviyesinde, AK Parti seçmeninde ise bu oran yüzde 80."

Başkanlık sistemine destek ise yüzde 50 civarında. Bu oran, Cumhurbaşkanı Erdoğan ismi eklendiğinde yüzde 60'lara yaklaşıyor. Optimar Araştırma Genel Müdürü Hilmi Daşdemirsonucu şöyle yorumluyor: "Bir araştırmacı olarak beni şaşırtan sonuçlar olmasa da özellikle üzerinde muhalefetin fırtınalar kopardığı başkanlığa ve kabine değişimine kamuoyunun yüksek destek verip güven duyması önemli. Muhalefetin bu gerçeğe göre hareket etmesinde ülke için yarar var."

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.