AK Parti kadroları için 'metal yorgunluğu yaşanıyor' sözü ilk olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından söylendi.Aynı zamanda AK Parti genelbaşkanı olan Sayın Erdoğan önemli bir noktaya işaret etti.Çünkü gerek referandum da alınan kıl payı başarılı sonuç gerekse tüm yükü Erdoğan'a bırakan hantallaşmaya doğru giden yapıyla devam edilmesi, 2019 seçimlerini büyük sıkıntıya sokacağına dair bir göstergedir.İlginç olan Erdoğan söyleyinceye kadar sorumluluk makamında oturan parti üst yönetiminden milletvekillerine kadar hiç kimse AK Parti için hayati önem arz eden bu konuda bir harf konuşmadı.Elbette parti disiplini elbette susulmalı ancak herşeyi Sayın Erdoğan'a bırakmak ne kadar vicdanidir bunu da sorgulamak lazım.

'Mevcut düzenim devam etsin tekerim dönsün dünyayla uğraşan Erdoğan teşkilatları da toparlar' diye düşünüldüğü açıktır.Birkaç gün önce İzmir'de TCDD Selçuk-Torbalı İZBAN Hattı'nın açılış töreni vardı. İzmir büyükşehir belediye başkanı Aziz Kocaoğlu kürsüdeyken organize edilmiş görüntüsü veren birkaç kişi tarafından yuhalandı tepkilerin ardından tören alanını terk etti.Bütün İzmirliler bilir ki Kocaoğlu'nu bu şekilde protesto etmeye gerek yok emin olun İzmir'in herhangi bir yerinde kendisini ya bir çay ocağında ya bir esnaf lokantasında vatandaşlarla korumaları olmadan otururken görebilirsiniz.Adam oralarda tek başına gezerken protesto edilmezken,İzban'da ediliyor çok ilginç değil mi ? Tamam İzmir'de yeterli hizmet yok yeterli değişim sağlanmadı diye bir kesim şikayetçi olabilir bu durumu hep birlikte eleştirelim ancak konuşmasına engel olmak nedir ? Yuhalanması kime fayda sağladı ? Kocaoğlu bu tepkilerden sonra zarar mı gördü yoksa daha da çok büyüdü mü ? Kocaoğlu'ndan sonra Başbakan Binali Yıldırım kürsüye çıktı.Sayın Yıldırım her zaman vatandaşlarla sıcak ilişkiler kurmuştur,samimidir, en gergin ortamlarda bile ortak uzlaşı noktası olmuştur.Ancak bu defa herkesi ters köşeye yatırdı şaşırttı. Sayın Yıldırım konuşmasına Aziz Kocaoğlu'nun şeker hastalığından başladı, devamında Kocaoğlu'nun töreni terk etmesinin sebebi olarak Cunhurbaşkanı Erdoğan lehine atılan sloganları gösterdi.Gözden kaçırılmaması gereken bir nokta İzmir'de Aziz Kocaoğlu Sayın Cumhurbaşkanımıza her zaman saygı göstermiştir ve bu konudan dolayı bazı densizler tarafından sürekli eleştirilmiştir.

Burada benim gelmek istediğim asıl nokta bir açılış yapılıyor cello bello bağırıyor adam rahatsız oluyor çekip gidiyor bu kadar . Ne alakası var Cumhurbaşkanıyla nasıl bağlantı kuruluyor ?En basit olay bile Sayın Cumhurbaşkanına bağlanırsa bu kervan sağlıklı yürüyebilir mi ?Sorumluluk makamlarında bulunanlar sorumluluk duygusuyla hareket etmelidir.Herkes bilir ki 'Recep Tayyip Erdoğan' dediğinizde Ak Partililer coşar ve heyecanlanır.Ancak Sayın Cumhurbaşkanının ismi her sıkışıldığında bir kurtuluş yolu olarak görülürse metal yorgunluğunu arttırır ki arttırıyor. İnanıyorum ki bu geçici kırgınlık en kısa sürede tatlıya bağlanır aksi halde ortamı germek isteyenlere prim verilir ve protestoların sonu gelmez. İzmir hoşgörünün başkentidir.Türkiye'ye İzmir'den bakmak sevgiyi barışı kardeşliği yüceltir.AK Parti teşkilatlarında değişim beklentisi var.İzmir'de AK Parti istediği başarıya bir türlü ulaşamadı bazen 'İzmir'i tam manasıyla istemiyor' bile dendi.Özellikle İzmir'de geçmişte il başkanlığı yapanlara baktığımızda Karadenizli ağırlığı görüyoruz.Bu durum tam manasıyla dillendirilmese de teşkilatlar bu durumdan ciddi rahatsızlar. Hadi il başkanlığını geçtik diyelim, ilçe başkanlıklarında da Karadenizli ağırlığı var.Mesela mevcut il başkanı Bülent Delican Ordulu oturduğu, çıktığı ilçe Bornova. Peki Bornova ilçe başkanı nereli ? O'da Ordulu.İl başkanlığı kongresinde bana oy atsınlar seçilmiş il başkanı olayım da Bornova'da veya başka bir ilçe de 50 bin oy fark yiyelim,referandum da yüzde 42 olan oy oranımız yüzde 28'e düşse de bana ne ben seçilmişim zihniyetiyle bir yere varılması çok güç.Kaldı ki Türkiye'de tüm siyasi partilerde il başkanları seçilmez atanır sonra yapılan dandik delege seçimleriyle adı seçilmiş olur.Burada ki asıl konu Ordulu Adıyamanlı meselesi değildir başarı olduğunda bunlar sorgulanmaz ancak siz eldeki başarıları da yok ediyorsanız işte o zaman sorgulanmaya başlarsınız.Arkadaş burayı eczanen olarak mı görüyorsun yoksa parti mi ? denir. Sorumluluk makamlarında oturanların susmaları içerden sorgulanmalıdır.

İzmir il başkanı sistematik olarak AK Parti'ye zarar veriyor.Son olarak yine bir il başkan yardımcısını görevden almış.Görevden alacak kişi bırakmadı geçen gün diş hastanesinin personeline ''senide partiden attım'' demiş.Adam 'başkanım benim kaydım yok' deyince ''gel kaydını yapalım sonra atacağım' demiş.Ağlanacak bir durum.

AK Parti teşkilat genel başkanı Mustafa Ataş bu durumdan memnunsa, AK Parti İzmir milletvekillerinin bir şikayeti yoksa yaptıkları az bile.İzmir'in demografik yapısı tam manasıyla incelenmeli ve ona göre sağlıklı bir yapı kurulmalıdır.Belediye otobüsüyle sabah işe gidenlerin

yanından son model jiple geçerek ,AK Partililerin ayağının altı nasır tutarken yatlarda orkinos avlayarak bir yere varılmaz diyenlerin sesine kulak vermek lazım.