Metal yorgunluğu diye içi boşaltılmış bir kavram var. İçi boşaltılmış diyorum, çünkü yeterince yorgunluk yaşayanlar yönetimdeyken, aşağıdaki adamların yukardakilerinin günahlarını tolore edememesinden kaynaklı bir temizlik yapılıyor.
Siyaset, çıkar sahiplerinin iktidarda kalma mücadelesine dönüşüyorsa orada metal yorgunluktan öte bir yorgunluk var demektir. O da bana sorarsanız, metal yorgunluk değil, mental yorgunluktur.
Türkiye'de siyasete olan inanç çoktan tüketildi. Kötünün iyisine razı olma durumundan öte bir çarşı da yok. Kötünün iyisinin seçildiği bir ülkede, siyaset iyi yönetilemiyor demektir.
Siyaset, bu ülkede alt katmanlara inmediği ve aşağıdakilerin yukarıdakilerine hesap soramadığı-mental yorgunluk yaşayanları siyasetin kapı dışarısına koyamadığı sürece kadük kalır. Hastalıklı bir ruh halinin dışına taşınamaz.
Lider üreten ve lider ihtiyacı duyan, komplike bir siyaset anlayışını hakim kılamayan bir ülke kaosu hep ensesinde hisseder.
Türkiye'de 15 yıldır çok şey konuşuyoruz ve tartışıyoruz ama asıl soruyu ya ıskalıyoruz, ya da sormaktan korkuyoruz.
Soru şu:
Recep Tayyip Erdoğan sonrası bu ülkede ne olur?
Bu soru bile birçoğumuzu ürkütür. Benim birçok kez ve defaten ürktüğüm gibi…
Recep Tayyip Erdoğan olmasaydı, 15 Temmuz'da bu ülkenin hali ne olurdu? Hadi 15 Temmuz'u geçtim, 17-25 Aralık'ta ne olurdu?
Düşünün o gün(15 Temmuz) Recep Tayyip Erdoğan, milleti sokağa dökmeseydi, kim bu millete önderlik edecekti. Bugün biz FETÖ Terör Örgütü diyebilecek miydik? Yoksa hepimiz bunak, hain, şerefsiz bir sözde imama boyun eğmeyecek miydik?
15 Temmuz'da birçok Vali, Bakan hep son dakikalarda, artık millet darbecileri püskürtmeye başladığında meydanlara indi.
İnanın eğer o şeref yoksunu, hain darbeyi başarmış olsaydı, birçok Bakan, vali meydanlara çıkıp FETÖ'ye biat ettiklerini söyleyeceklerdi.
İşte ben bu adamlara diyorum ki, bunlar mental yorgunluk yaşayanlar. Rüzgâr nereye esse oraya sürüklenenler.
Bu yüzden metal yorgunluk yaşayanlar istifa etmeli ama mental yorgunluk yaşayanlar istifa ettirilmelidir. Bunlar nitekim babamızın oğlu dahi olsa hesap vermeli ve hak ettikleri şekilde gönderilmelidirler.
Mental yorgunluk metal yorgunluğuna benzemez, birini tekrar işletilir hale getirebilirsin, öbürünü asla kazanamazsın. O yorgunluk öyle bir yorgunluktur ki, kime ve neye hizmet ettiğini bilmez, iktidarda
mutasyon yaşamak adına dahi olsa o koltuklara yapışır, zevkinden ve iktidarından asla ödün vermezler.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ali Osmanoğlu
Mental yorgunluk
Metal yorgunluğu diye içi boşaltılmış bir kavram var. İçi boşaltılmış diyorum, çünkü yeterince yorgunluk yaşayanlar yönetimdeyken, aşağıdaki adamların yukardakilerinin günahlarını tolore edememesinden kaynaklı bir temizlik yapılıyor.
Siyaset, çıkar sahiplerinin iktidarda kalma mücadelesine dönüşüyorsa orada metal yorgunluktan öte bir yorgunluk var demektir. O da bana sorarsanız, metal yorgunluk değil, mental yorgunluktur.
Türkiye'de siyasete olan inanç çoktan tüketildi. Kötünün iyisine razı olma durumundan öte bir çarşı da yok. Kötünün iyisinin seçildiği bir ülkede, siyaset iyi yönetilemiyor demektir.
Siyaset, bu ülkede alt katmanlara inmediği ve aşağıdakilerin yukarıdakilerine hesap soramadığı-mental yorgunluk yaşayanları siyasetin kapı dışarısına koyamadığı sürece kadük kalır. Hastalıklı bir ruh halinin dışına taşınamaz.
Lider üreten ve lider ihtiyacı duyan, komplike bir siyaset anlayışını hakim kılamayan bir ülke kaosu hep ensesinde hisseder.
Türkiye'de 15 yıldır çok şey konuşuyoruz ve tartışıyoruz ama asıl soruyu ya ıskalıyoruz, ya da sormaktan korkuyoruz.
Soru şu:
Recep Tayyip Erdoğan sonrası bu ülkede ne olur?
Bu soru bile birçoğumuzu ürkütür. Benim birçok kez ve defaten ürktüğüm gibi…
Recep Tayyip Erdoğan olmasaydı, 15 Temmuz'da bu ülkenin hali ne olurdu? Hadi 15 Temmuz'u geçtim, 17-25 Aralık'ta ne olurdu?
Düşünün o gün(15 Temmuz) Recep Tayyip Erdoğan, milleti sokağa dökmeseydi, kim bu millete önderlik edecekti. Bugün biz FETÖ Terör Örgütü diyebilecek miydik? Yoksa hepimiz bunak, hain, şerefsiz bir sözde imama boyun eğmeyecek miydik?
15 Temmuz'da birçok Vali, Bakan hep son dakikalarda, artık millet darbecileri püskürtmeye başladığında meydanlara indi.
İnanın eğer o şeref yoksunu, hain darbeyi başarmış olsaydı, birçok Bakan, vali meydanlara çıkıp FETÖ'ye biat ettiklerini söyleyeceklerdi.
İşte ben bu adamlara diyorum ki, bunlar mental yorgunluk yaşayanlar. Rüzgâr nereye esse oraya sürüklenenler.
Bu yüzden metal yorgunluk yaşayanlar istifa etmeli ama mental yorgunluk yaşayanlar istifa ettirilmelidir. Bunlar nitekim babamızın oğlu dahi olsa hesap vermeli ve hak ettikleri şekilde gönderilmelidirler.
Mental yorgunluk metal yorgunluğuna benzemez, birini tekrar işletilir hale getirebilirsin, öbürünü asla kazanamazsın. O yorgunluk öyle bir yorgunluktur ki, kime ve neye hizmet ettiğini bilmez, iktidarda
mutasyon yaşamak adına dahi olsa o koltuklara yapışır, zevkinden ve iktidarından asla ödün vermezler.