Ortadoğu'da, yaşanan karışıklıklar, Amerika'nın savaş ekonomisine bağımlılığı, AB'nin tutarsızlıkları, dünyada hızla değişen siyasi ve ekonomik dengeler. Rusya'nın, ABD ile yaşadığı gerilim.
Tüm bu yaşananlara baktığımızda Türkiye olarak pozisyonumuzu içerde ve dışarıda belirlemek zorunluluğumuz ortaya çıkıyor. Elbette ki iç ve dış politikalarımız var ancak hızlı değişimleri görmeli ve bu gerçekler ışığında karar vermeliyiz.
Türkiye'de siyasi iktidar %50 ile iş başında, başarıları da, eksik kaldığı yönlerde ortada. Adil bir bakış açısıyla değerlendirdiğimizde artı yönleri tarih yazmaya yeter. Türkiye'ye hedef büyüttüler. Milletten gelen değişim talebini başkanlık sistemini getirerek karşıladılar.
Buraya kadar her şey güzel peki bundan sonra ne olacak?
Başkanlık sistemine destek veren %51 ile vermeyen %49 nasıl ortak demokrasi paydasında buluşacak? Derin kırılmalara yol açan dil hızlı bir şekilde birleştirici olabilecek mi?
Bu sorulara bugün için sağlıklı acelecilik olur. Bekleyip görmek lazım. Tüm bu gerçeklerin ışığı bize her yol AK PARTİ'yi işaret ediyor.
Çünkü yerlerde sürünen bir muhalefetle hiçbir yere varamadığımız gibi var olan birikimleride kaybedebiliriz.Duygusallığı bir kenara bırakacak olursak Cumhurbaşkan'ı Erdoğan'ın öncelikli olarak AK PARTİ için değil Türkiye için AK PARTİ'de değişime gittiğini görmekteyiz. Buna en güzel örneklerden biriside CHP'li vekil Haluk KOÇ'tur. Sayın Koç görevlerinden istifa edeceğini ve CHP yönetimindeki görevini gençlere bırakacağını söyledi. İşte mesele budur sıra AK PARTİ'de. Defolu isimlerle, heyecanını ruhunu kaybetmişlerle, metal yorgunluğunun dibine vurmuşlarla, makamdan güç alanlarla, her şeyi Sayın Erdoğan'dan bekleyenlerle, yarı inanmışlarla bu yol yarıda kalır ileriye gitmez.
İşte bu sebepten dolayı, Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye'yi geleceğe taşıyacak kadroların değişimine işaret ediyor.Ak Parti kendi içerisinde bu değişimi sağladığında Türkiye gücüne güç katacaktır.
Toplumda zerre karşılığı olmayan isimlere Ak parti en büyük onurları yaşattı. Şimdi sıra bu isimlerde kenarı çekilerek sadece Ak Parti'nin değil Türkiye'nin önünü açmaya katkı sunsunlar. Böyle yaparak büyük saygınlık kazanabilirler bu son şansları.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Barış Aydın
Mesele teşkilat değil Türkiye
Ortadoğu'da, yaşanan karışıklıklar, Amerika'nın savaş ekonomisine bağımlılığı, AB'nin tutarsızlıkları, dünyada hızla değişen siyasi ve ekonomik dengeler. Rusya'nın, ABD ile yaşadığı gerilim.
Tüm bu yaşananlara baktığımızda Türkiye olarak pozisyonumuzu içerde ve dışarıda belirlemek zorunluluğumuz ortaya çıkıyor. Elbette ki iç ve dış politikalarımız var ancak hızlı değişimleri görmeli ve bu gerçekler ışığında karar vermeliyiz.
Türkiye'de siyasi iktidar %50 ile iş başında, başarıları da, eksik kaldığı yönlerde ortada. Adil bir bakış açısıyla değerlendirdiğimizde artı yönleri tarih yazmaya yeter. Türkiye'ye hedef büyüttüler. Milletten gelen değişim talebini başkanlık sistemini getirerek karşıladılar.
Buraya kadar her şey güzel peki bundan sonra ne olacak?
Başkanlık sistemine destek veren %51 ile vermeyen %49 nasıl ortak demokrasi paydasında buluşacak? Derin kırılmalara yol açan dil hızlı bir şekilde birleştirici olabilecek mi?
Bu sorulara bugün için sağlıklı acelecilik olur. Bekleyip görmek lazım. Tüm bu gerçeklerin ışığı bize her yol AK PARTİ'yi işaret ediyor.
Çünkü yerlerde sürünen bir muhalefetle hiçbir yere varamadığımız gibi var olan birikimleride kaybedebiliriz.Duygusallığı bir kenara bırakacak olursak Cumhurbaşkan'ı Erdoğan'ın öncelikli olarak AK PARTİ için değil Türkiye için AK PARTİ'de değişime gittiğini görmekteyiz. Buna en güzel örneklerden biriside CHP'li vekil Haluk KOÇ'tur. Sayın Koç görevlerinden istifa edeceğini ve CHP yönetimindeki görevini gençlere bırakacağını söyledi. İşte mesele budur sıra AK PARTİ'de. Defolu isimlerle, heyecanını ruhunu kaybetmişlerle, metal yorgunluğunun dibine vurmuşlarla, makamdan güç alanlarla, her şeyi Sayın Erdoğan'dan bekleyenlerle, yarı inanmışlarla bu yol yarıda kalır ileriye gitmez.
İşte bu sebepten dolayı, Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye'yi geleceğe taşıyacak kadroların değişimine işaret ediyor.Ak Parti kendi içerisinde bu değişimi sağladığında Türkiye gücüne güç katacaktır.
Toplumda zerre karşılığı olmayan isimlere Ak parti en büyük onurları yaşattı. Şimdi sıra bu isimlerde kenarı çekilerek sadece Ak Parti'nin değil Türkiye'nin önünü açmaya katkı sunsunlar. Böyle yaparak büyük saygınlık kazanabilirler bu son şansları.