Başı ağrımayan insan yoktur herhalde. Şöyle yolda 3 kişiyi çevirsem 1'inin başı ağrıyor yahu. Yoksa doktora en sık başvurulan migren hastalarından biri misiniz?

Geçmek bilmeyen baş ağrıları, kafanızın matkapla deliniyormuş gibi hissetmeniz, belki bunlar hissedilen acıyı, ağrıyı anlatmak için o kadar yetersiz ki, Orhan Pamuk gelse o duyguyu betimleyemez…

Ama gel gelelim bu acılar, bu sancılar, bu işkenceler nasıl bitecek? İşte size birkaç tüyo!

Sağlıksız beslenmek hemen hemen her hastalığın başını çekiyor. Belki çok alakasız gördüğünüz dayanılmaz baş ağrıları çektiğiniz migren de bile buna dikkat etmeniz gerekiyor. Migren söz konusu olunca işler biraz değişiyor. Kimi peynir yerse migreni tetikler, kimi de çikolata. Ayrıca altını böyle çizerek değil üstüne basa basa söylüyorum; öğün atlamak, susuz kalmak gibi bir mücadeleye girmeyin. Hatta suyu az tüketen bir insansanız, su içme alışkanlığınızı arttırın, bir de böyle deneyin.

Şöyle yerli yerinde bir hayata ne dersiniz? Düzenli uyumak, hafif egzersiz… Müthiş olur müthiş, hatta tadından yenmez! Eğer ki çok uyuyor ya da tam tersi az uyuyorsanız da o korkunç ağrıları çekiyor olabilirsiniz. Ayrıca oraya egzersiz yazdım ama çok fazlası da tetikler. Özetle, abartmasanız yeter :)

Gel gelelim, kötülerin anası babası olan alkol ve sigaraya. Böyle vücuda zararlı, çok bir faydası olmayan (alkolün belki biraz faydası vardır) şeyleri kullanacaksanız, o başınız zonklayıp duracak. Alkolü ve sigarayı mümkün olduğunca minimuma indirmek, hatta yokmuşçasına tüketmemek sizin ve başınızın yararına olacaktır :)

Aa şunu da demeden geçmeyeyim. Her şeyin başı stres. Stresi hayatınızdan uzaklaştırın desem de öyle ha deyince uzaklaştıramıyorsunuz biliyorum, kimse kimseyi kandırmasın. Ama sizden tek bir ricam var sevgili okuyucularım. Şunu düşünün, ‘'Bu stres ettiğiniz şey, başınızın ağrısına değiyor mu?'' daha da bir şey demiyorum :)