16 Nisan'da yapılacak Anayasa değişikliği referandumu için millet sandık başına gidecek. Son sözü millet söyleyecek. Ancak siyasi partilerimizin özellikle CHP ve HDP'nin referandum kampanyasına baktığımızda aleni bir şekilde milletin kendi kaderini tayin hakkına tecavüz ettiklerini görüyoruz. Referandumda oylanacak maddeleri konuşmak, tartışmak yerine meseleyi çok sığ bir alana çekip Cumhurbaşkanı Erdoğan üzerinden tek adam rejimine sürüklendiğimiz iftirasına şahit oluyoruz. Kabul edelim yada etmeyelim bu milletin en az yarısı R.Tayyip Erdoğan'a koşulsuz şartsız, güveniyor inanıyor, seviyor. Bu bilimsel bir veridir. Binlerce anket yaptırın sonuç değişmez. Sayın Erdoğan'ın girdiği tüm seçimleri kazanması bunun en net göstergesidir. Seçmenlere elli defa soruldu oyunuzu AK Parti'ye mi Erdoğan'a mı veriyorsunuz ? alınan cevap ezici bir çoğunlukla hep ‘Erdoğan' olmuştur. Şimdi böyle bir gerçeklik ortadayken dağ gibi önünüzde dururken siz kalkıpta 16 Nisan'da yapılacak Anayasa oylamasını ‘Erdoğan'a Evet mi yoksa Hayır mı' ? noktasına getirirseniz emin olun yüzde yüz evet oyları çoğunlukta çıkar. Bu durumu sizin bilmemeniz imkansızdır dolayısı ile aslında en büyük Evet destekçileri meseleyi Sayın Erdoğan üzerinden yürütenlerdir.
Yıllardır Türkiye'de vesayet konseyinin daimi üyeleri her seçim döneminde veya her dengeleri bozulduğunda milletin kafasını karıştırmak için bilgi kirliliği yaratmak için tüm kirli ve kanlı planlarını devreye koymuşlardır. Bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan üzerinden yürütülen kirli kampanyanın da aynı odak tarafından servis edildiği aşikardır. İsminin başına intihal tezlerle profesör yazdıranlarla bu ünvanı hak eden aydınlarımızı okumuşlarımızı ayırmalıyız ve ayırmak zorundayız. İki lafından biri küfür olan kişiden aydın mı olur ?
Anayasa değişiklik referandum paketinde 18 madde var ısrarla bu maddeler tartışılmasın diye Hayır'cı cephe bilgi kirliliği yaratıyor. Rövanşist zihniyetle geçmiş seçimlerde aldığı mağlubiyetlerin acısını bu referandumda çıkarmak istiyor. Bunu yaparken de her seçimde kendisine Osmanlı tokadını yapıştıran adam üzerinden yapıyor.Bu gerçekten tam bir akıl tutulmasıdır.
‘Tek adam rejimine sürükleniyoruz' diyerek ortalığı inletiyorlar halbuki bağırmak, çığırtkanlık yapmak yerine sokağa inseler millete sorsalar zaten cevabı alacaklar Sayın Erdoğan bugün devletin başıdır ve kendisini millet baş olarak seçmiştir. Milletin sürüklendiği bir nokta yok asıl sürüklenen ilkesiz tutarsız muhalefettir.
Sayın Bahçeli'ye de kızıyorlar neden biranda döndün Evet'çi cephede yer aldın diyorlar. Bahçeli ne diyor ? ‘Cumhurbaşkanının yetki ve sınırları sürekli malum çevrelerce istismar ediliyor gündemde tutularak karışıklık yaratılmaya çalışılıyor gelin millete gidelim bu durumu netleştirelim'. Sayın Bahçeli'nin devlet adamlığını konuşmak kimsenin haddi değildir. Bahçeli milletin kendi kaderini tayin etme hakkına gösterdiği saygıyla adını Türk siyasi tarihine altın harflerle yazdırmıştır. Sayın Bahçeli milletin beklentisini dillendirmiştir. Cumhurbaşkanlığı gibi bir makamın sürekli tartışma zemininde olmasına millet adına en sert tepkiyi koymuştur. Sözde sosyalist, demokrat, aydın, yazar, çizer, siyasetçi takımı cezaevinde olan 74 yaşındaki HDP'li Ahmet Türk'ün hastalığına sessiz kalırken Bahçeli ‘serbest bırakılmalı tutuksuz yargılanmalı' demiştir.
Aslında burada yazmamız gereken 18 maddenin içeriği olmalıydı ancak ‘Hayırcı' cephe konuyu öyle bir yere getirdi ki iş mecrasından çıktı. Kendileri anlatmadığı gibi 18 maddenin anlatılmasına da müsaade etmiyorlar. Varsa yoksa tek adam…Emin olsunlar bu millet bu tek adamdan razı ve onu seviyor.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Barış Aydın
Milletin kendi kaderini tayin hakkı vardır
16 Nisan'da yapılacak Anayasa değişikliği referandumu için millet sandık başına gidecek. Son sözü millet söyleyecek. Ancak siyasi partilerimizin özellikle CHP ve HDP'nin referandum kampanyasına baktığımızda aleni bir şekilde milletin kendi kaderini tayin hakkına tecavüz ettiklerini görüyoruz. Referandumda oylanacak maddeleri konuşmak, tartışmak yerine meseleyi çok sığ bir alana çekip Cumhurbaşkanı Erdoğan üzerinden tek adam rejimine sürüklendiğimiz iftirasına şahit oluyoruz. Kabul edelim yada etmeyelim bu milletin en az yarısı R.Tayyip Erdoğan'a koşulsuz şartsız, güveniyor inanıyor, seviyor. Bu bilimsel bir veridir. Binlerce anket yaptırın sonuç değişmez. Sayın Erdoğan'ın girdiği tüm seçimleri kazanması bunun en net göstergesidir. Seçmenlere elli defa soruldu oyunuzu AK Parti'ye mi Erdoğan'a mı veriyorsunuz ? alınan cevap ezici bir çoğunlukla hep ‘Erdoğan' olmuştur. Şimdi böyle bir gerçeklik ortadayken dağ gibi önünüzde dururken siz kalkıpta 16 Nisan'da yapılacak Anayasa oylamasını ‘Erdoğan'a Evet mi yoksa Hayır mı' ? noktasına getirirseniz emin olun yüzde yüz evet oyları çoğunlukta çıkar. Bu durumu sizin bilmemeniz imkansızdır dolayısı ile aslında en büyük Evet destekçileri meseleyi Sayın Erdoğan üzerinden yürütenlerdir.
Yıllardır Türkiye'de vesayet konseyinin daimi üyeleri her seçim döneminde veya her dengeleri bozulduğunda milletin kafasını karıştırmak için bilgi kirliliği yaratmak için tüm kirli ve kanlı planlarını devreye koymuşlardır. Bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan üzerinden yürütülen kirli kampanyanın da aynı odak tarafından servis edildiği aşikardır. İsminin başına intihal tezlerle profesör yazdıranlarla bu ünvanı hak eden aydınlarımızı okumuşlarımızı ayırmalıyız ve ayırmak zorundayız. İki lafından biri küfür olan kişiden aydın mı olur ?
Anayasa değişiklik referandum paketinde 18 madde var ısrarla bu maddeler tartışılmasın diye Hayır'cı cephe bilgi kirliliği yaratıyor. Rövanşist zihniyetle geçmiş seçimlerde aldığı mağlubiyetlerin acısını bu referandumda çıkarmak istiyor. Bunu yaparken de her seçimde kendisine Osmanlı tokadını yapıştıran adam üzerinden yapıyor.Bu gerçekten tam bir akıl tutulmasıdır.
‘Tek adam rejimine sürükleniyoruz' diyerek ortalığı inletiyorlar halbuki bağırmak, çığırtkanlık yapmak yerine sokağa inseler millete sorsalar zaten cevabı alacaklar Sayın Erdoğan bugün devletin başıdır ve kendisini millet baş olarak seçmiştir. Milletin sürüklendiği bir nokta yok asıl sürüklenen ilkesiz tutarsız muhalefettir.
Sayın Bahçeli'ye de kızıyorlar neden biranda döndün Evet'çi cephede yer aldın diyorlar. Bahçeli ne diyor ? ‘Cumhurbaşkanının yetki ve sınırları sürekli malum çevrelerce istismar ediliyor gündemde tutularak karışıklık yaratılmaya çalışılıyor gelin millete gidelim bu durumu netleştirelim'. Sayın Bahçeli'nin devlet adamlığını konuşmak kimsenin haddi değildir. Bahçeli milletin kendi kaderini tayin etme hakkına gösterdiği saygıyla adını Türk siyasi tarihine altın harflerle yazdırmıştır. Sayın Bahçeli milletin beklentisini dillendirmiştir. Cumhurbaşkanlığı gibi bir makamın sürekli tartışma zemininde olmasına millet adına en sert tepkiyi koymuştur. Sözde sosyalist, demokrat, aydın, yazar, çizer, siyasetçi takımı cezaevinde olan 74 yaşındaki HDP'li Ahmet Türk'ün hastalığına sessiz kalırken Bahçeli ‘serbest bırakılmalı tutuksuz yargılanmalı' demiştir.
Aslında burada yazmamız gereken 18 maddenin içeriği olmalıydı ancak ‘Hayırcı' cephe konuyu öyle bir yere getirdi ki iş mecrasından çıktı. Kendileri anlatmadığı gibi 18 maddenin anlatılmasına da müsaade etmiyorlar. Varsa yoksa tek adam…Emin olsunlar bu millet bu tek adamdan razı ve onu seviyor.