SON DAKİKA
Hava Durumu

Muhalefetin asıl hedefi “İstanbul’un fethi”

Yazının Giriş Tarihi: 22.02.2018 12:34
Yazının Güncellenme Tarihi: 22.02.2018 12:34

Kılıçdaroğlu son meclis grup toplantısında (20 Şubat), “%50+1 yetmez. En az %60 alacağız” deyince alay konusu oldu. Nasıl olmasın? Daha ortaya bir aday bile koyamamışken, “hayali” bir adaya milletin “en az %60” oy verebileceğini sanmak, en hafif tabirle ayakları havada gezmek demektir.

Biliyoruz; Kılıçdaroğlu yönetimi hala 7 Haziran seçimlerinde (HDP'yle birlikte “iyi salladıkları”) AK Parti'yi tökezletmiş olmalarına ve 16 Nisan referandumunda Evet-Hayır oylarının birbirine yakın çıkmasına güveniyor. Daha doğrusu bu iki sandık sonucundaki saflaşmanın hala aynı şekilde yerinde durduğunu varsayıyor.

Elbette bu doğru değil. 7 Haziran'da ortaya attıkları “%60'lık blok”un blok olmadığı, sandıkların açıldığı akşam Bahçeli'nin “en yakın zamanda seçimlerin yenilenmesi” çağrısıyla zaten anlaşılmıştı. Beş ay sonraki seçim sonuçları da bu hayali yerle bir etti. Üstelik referandumda, o blokun bileşeni saydıkları MHP iktidarla aynı safa geçerek bu fikri çöpe attı. Şimdi kurulan “cumhur ittifakı”yla da tam tersi bir blok oluştu.

Yani Kılıçdaroğlu'nun “en az %60” masalına inanmak için hiçbir sebep yok. Fakat aynı grup toplantısında iddialı bir hedef daha ilan etti: “İstanbul'u alacağız”. Ardından da bazı büyükşehirleri ekledi: “Ankara, Adana, Mersin, Bursa, Antalya, Denizli'yi de alacağız”. Burada biraz durup düşünmekte fayda var. CHP'nin bu hedefi tutturmasının bir yolu var mı? Evet, var: Yerel seçimlerde bu şehirlerde başkanlık iddiası olmayan HDP'nin aday göstermeyip CHP adaylarını desteklemesi.

***

Yakından bakalım. 2014 yerel seçim sonuçlarına göre, İstanbul'da AK Parti'nin oy sayısı dört milyon 96 bin, CHP'nin üç milyon 426 bin. HDP 413 bin, Saadet Partisi 123 bin oy almış. Bu üç parti o zaman ittifaka gitmiş olsa AK Parti sadece 133 bin oy farkıyla seçimi kazanmış olacaktı. Hatta irili ufaklı sol-sosyalist partilerin 30-40 bin oyunu eklediğimizde fark 100 bine kadar düşüyor. Şimdi buna bir de İyi Parti oylarını ekleyelim. Manzara ortaya çıkıyor.

Diğer şehirlerde de durum benzer. Bu şehirlerde AK Parti adayı karşısında CHP+HDP+SP blok halinde davranırsa oy farkları şöyle:

Adana: AK Parti 2014'te CHP'ye 86 bin oy fark atmış. Ama HDP'nin 89, SP'nin 12 bin oyu var. Bu durumda Adana'yı alıyorlar. Üstelik şu an belediyeyi elinde tutan MHP'ye de fark atıyorlar.

Ankara: Fark 32 bin. HDP'nin 28 bin, SP 15 bin oyuyla fark aşılıyor.

Antalya: Fark 23 bin. HDP 30 bin, SP yedi bin. Fark aşılıyor.

Bursa: Fark 370 bin. HDP+SP 65 bin. 305 bin oya ihtiyaçları var.

Denizli: Fark 43 bin. HDP+SP'nin 10 bin oyuyla 33 bine iniyor.

Mersin: Burada AK Parti üçüncü sırada. CHP'nin belediyeyi alması için MHP'yle arasındaki 37 bin farkı kapatması gerekiyor. HDP 89 bin, SP 12 bin oy almış. Rahatça geçiyorlar.

2014'ü baz alır ve üzerine diğer partileri eklersek, Bursa hariç bu büyükşehirlerin hepsinde CHP'nin şansı yüksek. Üstelik tüm bu şehirlerde (yine Bursa hariç), referandumda Hayır çıktı. Hem de Mersin'de 28, Adana'da 26, Antalya'da 18, Denizli'de 11 puan gibi yüksek farklarla. Yani il genel meclisi seçimlerinde herkes kendi partisine, belediye başkanlığı seçimlerinde ise CHP adayına ortak oy verirlerse Kılıçdaroğlu'nun iddiası çok da uzak ihtimal değil.

***

12 ay sonra yerel, ondan altı ay sonra da Cumhurbaşkanlığı (CB) ve meclis seçimleri var. Şimdi CB seçimlerine altı ay kala AK Parti'nin, başta İstanbul olmak üzere bu 6-7 büyükşehri elinden kaptırmasının yaratacağı moral çöküntüyü düşünelim. Üçüncü havalimanının tamamlanacağı, Kanal İstanbul projesinin yapımına başlanacağı, büyük projelere girişileceği bir dönemi, İstanbul'un, her şeye takoz olmayı muhalefet sanan CHP+HDP+SP elinde geçireceği bir dönem olasılığını hesaplayalım. Kâbus gibi değil mi?

Ayrıca, CHP'ye yeni seçilen İstanbul il başkanı ve her iki partinin PM'lerine giren isimlerin ideolojik yakınlıklarına bakıldığında, böyle bir ittifakın izlerini şimdiden görebiliriz.

Diğer şehirleri de kaybederse AK Parti'nin süngüsü düşecektir. Erdoğan sayesinde CB seçimi kazanılır ama 2024 seçimlerinde artık o da garanti sayılmaz. Cumhur ittifakı bileşenlerinin bu olasılıkları yabana atmadan formül üretmesi gerek. Sayılan tüm bu şehirlerde ama özellikle İstanbul'da.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.