AK Parti gücünün zirvesinde 16 yıldır girdiği her seçimi kazanmış olmanın verdiği özgüvenle 2019 yerel seçimlerine girecek.
Anamuhalefet ve diğer muhalefet partileri ise yerelde bazı iller ve ilçelerin belediye başkanlıklarını kazanmak dışında,girdikleri her seçimi kaybeden pozisyonlarını değiştirmek için farklı senaryo ve arayışlar içinde seçimlere hazırlanıyorlar.
16 yıldır yapılan yerel,genel,referandum ,cumhurbaşkanlığı seçimlerine baktığımızda anamuhalefet dahil tüm muhalefet partileri kaderlerine razı yenilgiyi baştan kabullenmiş bir görüntü verdiler.Neden mi ? Çünkü hiçbirisinin millete anlatacak bir hikayesi yoktu,vaatleri yoktu,umutları yoktu tam aksine tüm seçimlerde millete korku,endişe vermeye çalıştılar karamsarlık pompaladılar. Ancak bu kez AK Parti'nin bazı yetkili isimlerinin yaptığı sorumsuz açıklamalar yüzünden öyle görünmüyor.
Özellikle anamuhalefet partisi bu defa çok umutlu daha önce iddialıymış gibi yaparak girdikleri İstanbul ve Ankara büyükşehir belediye başkanlığı seçimlerine bu kez ciddi manada kazanmak için girecekler.Bu durum anamuhalefet partisi CHP'nin başarılı bir siyaset izlemesinden kaynaklanmıyor.AK Parti'nin kendi içinde yaptığı hatalardan kaynaklanıyor.AK Parti'nin yetkili organları İstanbul,Ankara ve Balıkesir belediye başkanlarının istifa süreçlerini iyi yönetemediler. Onurları kırılarak rencide edilerek istifa ettirildiler.AK Parti'nin kendi içinde aldığı bu kararı uygulayış biçimi daha yumuşak ve kabul edilebilir olmalıydı.Sadece bu olsa makul görülebilir, üstü örtülebilirdi. Ancak istifalardan sonra AK Parti aleyhine hiçbir tasarrufta bulunmayan bu başkanların maruz kaldıkları davranış biçimi insani olarak da siyasetende kabul edilemez bir hale getirildi.Melih Gökçek seversiniz sevmezsiniz ama Ankara'ya yaptığı hizmetleri inkar edemezsiniz adam Ankara belediye başkanlığına neredeyse ömrünün yarısını vermiş dağında, taşında,yolunda,yamacında her yerinde emeği var diğerleri de öyle...AK Parti genel başkan yardımcısı Hayati Yazıcı'nın Melih Gökçek'e yönelik ''Sözünü ettiğiniz kişi, bizim partimizde belediye başkanlığı yaptı, görevini bırakması istendi. Gökçek'in görevden alınması iş olsun diye istenmedi'' sözleri yoruma açıktır isteyen istediği yorumu çıkarır ki özellikle Gökçek karşıtlarının ellerine gereksiz yere altı boş tenekeler verildi bu sözlerle... Sonrasında Gökçek'in Hayati Yazıcı'ya “Ya sabır celle celalühü… Davama zarar vermemek için susmaya devam ediyorum. Benimle ilgili kamuoyunun önüne çıkamayacak bir suçum varsa açıklamazsan namertsin. Hadi yiğitsen devam et. Sabrımı taşırma. Vallahi tozunu atarım.” sözleri de çok açık ve netti her kesimden takdir topladı.Bugün gelinen noktada rencide edici konuşmaların gereksizliğini ,faydasızlığını görüyoruz.İstanbul'da anketlerde Kadir Topbaş ,Ankara'da Melih Gökçek ,Balıkesir'de Edip Uğur önde çıkıyor. AK Parti İstanbul,Ankara ve Balıkesir'de çıkaracağı belediye başkan adaylarının yanına mutlak surette bu tecrübeli başkanları monte etmeli programlara
katılımlarını sağlamalıdır.Bu yerel seçimlerin önemi çok büyük yaşadığımız başkanlık sisteminde girilen ilk yerel seçim olacak.AK Parti'nin bu seçimlerde bir yol kazasına uğraması demek yeniden tüm sistemin baştan aşağı sorgulanması manasına gelir.Yapılan açıklamalardan anlaşılıyor ki bu hassasiyet yeterince algılanmamış veya önemsenmiyor yada Cumhurbaşkanı Erdoğan yine sahaya çıkar seçimi kazandırır kolaycılığının arkasına gizleniliyor.Elbette Cumhurbaşkanı Erdoğan farkı çok önemlidir.AK Parti'de 'bende varım' demenin yolu Sayın Erdoğan'ın 'yol arkadaşım' dediği müstesna isimlere çamur atmaktan geçmiyor aksine bu isimlere daha çok saygıyı sevgiyi hükmediyor.
Ankara Büyükşehir adayı olarak konuşulan isimlerin başında Mehmet Özhaseki geliyor ancak 'AK Parti Ankara'da seçimi en rahat kiminle kazanır' ? diye sorulduğunda net cevap Süleyman Soylu oluyor. .İstanbul'da tartışmasız Binali Yıldırım tüm ibreler onu gösteriyor çünkü kavgasız,gürültüsüz, herkesle barışık ve hizmetleri tartışmasız olan tek isim o gözüküyor.İzmir'de AK Parti için Mahmut Özgener ismi netleşmiş gibi gözükse de ben aday olmayacağı kanaatindeyim.Özgener'in en yakın çalışma arkadaşlarından ve dostlarından aday olmaması noktasında keskin bir direnç var. Özgener siyasal bir kimliğe mensup olmak istemiyor çünkü Ticaret odası seçimlerini tarafsızlığıyla kazandı her kesimden destek aldı.İzmir'de etkili aday isimlerden birisi de mevcut il başkanı Aydın Şengül.Tarım ve Orman bakanı Bekir Pakdemirli'de İzmir'de adaylığı düşünülen önemli bir isim.2019 yerel seçimleri hiçbir siyasi parti açısından çok kolay geçmeyecektir sürpriz sonuçlara gebe bir seçime gidiyoruz.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Barış Aydın
Muhalefetin cılızlığına güvenmek tehlike oluşturur mu?
AK Parti gücünün zirvesinde 16 yıldır girdiği her seçimi kazanmış olmanın verdiği özgüvenle 2019 yerel seçimlerine girecek.
Anamuhalefet ve diğer muhalefet partileri ise yerelde bazı iller ve ilçelerin belediye başkanlıklarını kazanmak dışında,girdikleri her seçimi kaybeden pozisyonlarını değiştirmek için farklı senaryo ve arayışlar içinde seçimlere hazırlanıyorlar.
16 yıldır yapılan yerel,genel,referandum ,cumhurbaşkanlığı seçimlerine baktığımızda anamuhalefet dahil tüm muhalefet partileri kaderlerine razı yenilgiyi baştan kabullenmiş bir görüntü verdiler.Neden mi ? Çünkü hiçbirisinin millete anlatacak bir hikayesi yoktu,vaatleri yoktu,umutları yoktu tam aksine tüm seçimlerde millete korku,endişe vermeye çalıştılar karamsarlık pompaladılar. Ancak bu kez AK Parti'nin bazı yetkili isimlerinin yaptığı sorumsuz açıklamalar yüzünden öyle görünmüyor.
Özellikle anamuhalefet partisi bu defa çok umutlu daha önce iddialıymış gibi yaparak girdikleri İstanbul ve Ankara büyükşehir belediye başkanlığı seçimlerine bu kez ciddi manada kazanmak için girecekler.Bu durum anamuhalefet partisi CHP'nin başarılı bir siyaset izlemesinden kaynaklanmıyor.AK Parti'nin kendi içinde yaptığı hatalardan kaynaklanıyor.AK Parti'nin yetkili organları İstanbul,Ankara ve Balıkesir belediye başkanlarının istifa süreçlerini iyi yönetemediler. Onurları kırılarak rencide edilerek istifa ettirildiler.AK Parti'nin kendi içinde aldığı bu kararı uygulayış biçimi daha yumuşak ve kabul edilebilir olmalıydı.Sadece bu olsa makul görülebilir, üstü örtülebilirdi. Ancak istifalardan sonra AK Parti aleyhine hiçbir tasarrufta bulunmayan bu başkanların maruz kaldıkları davranış biçimi insani olarak da siyasetende kabul edilemez bir hale getirildi.Melih Gökçek seversiniz sevmezsiniz ama Ankara'ya yaptığı hizmetleri inkar edemezsiniz adam Ankara belediye başkanlığına neredeyse ömrünün yarısını vermiş dağında, taşında,yolunda,yamacında her yerinde emeği var diğerleri de öyle...AK Parti genel başkan yardımcısı Hayati Yazıcı'nın Melih Gökçek'e yönelik ''Sözünü ettiğiniz kişi, bizim partimizde belediye başkanlığı yaptı, görevini bırakması istendi. Gökçek'in görevden alınması iş olsun diye istenmedi'' sözleri yoruma açıktır isteyen istediği yorumu çıkarır ki özellikle Gökçek karşıtlarının ellerine gereksiz yere altı boş tenekeler verildi bu sözlerle... Sonrasında Gökçek'in Hayati Yazıcı'ya “Ya sabır celle celalühü… Davama zarar vermemek için susmaya devam ediyorum. Benimle ilgili kamuoyunun önüne çıkamayacak bir suçum varsa açıklamazsan namertsin. Hadi yiğitsen devam et. Sabrımı taşırma. Vallahi tozunu atarım.” sözleri de çok açık ve netti her kesimden takdir topladı.Bugün gelinen noktada rencide edici konuşmaların gereksizliğini ,faydasızlığını görüyoruz.İstanbul'da anketlerde Kadir Topbaş ,Ankara'da Melih Gökçek ,Balıkesir'de Edip Uğur önde çıkıyor. AK Parti İstanbul,Ankara ve Balıkesir'de çıkaracağı belediye başkan adaylarının yanına mutlak surette bu tecrübeli başkanları monte etmeli programlara
katılımlarını sağlamalıdır.Bu yerel seçimlerin önemi çok büyük yaşadığımız başkanlık sisteminde girilen ilk yerel seçim olacak.AK Parti'nin bu seçimlerde bir yol kazasına uğraması demek yeniden tüm sistemin baştan aşağı sorgulanması manasına gelir.Yapılan açıklamalardan anlaşılıyor ki bu hassasiyet yeterince algılanmamış veya önemsenmiyor yada Cumhurbaşkanı Erdoğan yine sahaya çıkar seçimi kazandırır kolaycılığının arkasına gizleniliyor.Elbette Cumhurbaşkanı Erdoğan farkı çok önemlidir.AK Parti'de 'bende varım' demenin yolu Sayın Erdoğan'ın 'yol arkadaşım' dediği müstesna isimlere çamur atmaktan geçmiyor aksine bu isimlere daha çok saygıyı sevgiyi hükmediyor.
Ankara Büyükşehir adayı olarak konuşulan isimlerin başında Mehmet Özhaseki geliyor ancak 'AK Parti Ankara'da seçimi en rahat kiminle kazanır' ? diye sorulduğunda net cevap Süleyman Soylu oluyor. .İstanbul'da tartışmasız Binali Yıldırım tüm ibreler onu gösteriyor çünkü kavgasız,gürültüsüz, herkesle barışık ve hizmetleri tartışmasız olan tek isim o gözüküyor.İzmir'de AK Parti için Mahmut Özgener ismi netleşmiş gibi gözükse de ben aday olmayacağı kanaatindeyim.Özgener'in en yakın çalışma arkadaşlarından ve dostlarından aday olmaması noktasında keskin bir direnç var. Özgener siyasal bir kimliğe mensup olmak istemiyor çünkü Ticaret odası seçimlerini tarafsızlığıyla kazandı her kesimden destek aldı.İzmir'de etkili aday isimlerden birisi de mevcut il başkanı Aydın Şengül.Tarım ve Orman bakanı Bekir Pakdemirli'de İzmir'de adaylığı düşünülen önemli bir isim.2019 yerel seçimleri hiçbir siyasi parti açısından çok kolay geçmeyecektir sürpriz sonuçlara gebe bir seçime gidiyoruz.