Küresel bir salgına dönüşen korona virüsten Türkiye'de yüksek seviyede etkilendi.Başta Sağlık bakanı Fahrettin Koca ve sağlık çalışanlarının yoğun gayretlerini herkes takdir etti ancak korona virüsün yayılma hızını hiçbir ülke tam olarak kontrol altına alamadı durduramadı.Gizli bir merkezden çıktığı ve tüm dünyayı etkisi altına almayı başarmış görünen bu virüsü sadece sağlık açısından ele almak yanıltıcı olur.Korona virüs girdiği her ülkede sağlıktan tutun ekonomiye,eğitime,turizme, siyasete kadar toplumsal yaşamın her alanını kısıtlıyor işlevsiz hale getirmeye çalışıyor ülkeler güçleri nispetinde bu duruma direniyorlar tedbirler almaya çalışıyorlar.
Korona virüs dünya piyasalarını alt üst etmiş durumdayken Türkiye'nin bundan etkilenmemesi düşünülebilir mi ? Türkiye olarak birlik ve beraberliğe duyduğumuz ihtiyacın zirvesindeyiz.Kısır çekişmeleri,siyasal saplantıları,İktidara Partisine yönelik eleştirileri,Cumhurbaşkanı Erdoğan karşıtlığını rafa kaldırmalıyız.Bu işin şakası yok.Ülke yönetiminde söz sahibi her kuruma ve yetkilisine destek olmalıyız.Ülke yönetiminde bulunan Ak parti iktidarına karşı,eleştirisi olan ,siyasi hesabı olan yönetme tarzını beğenmeyen,ekonomide,dış politikada,iç politikadaki uygulamalarına karşı olan herkes bilmelidir ki gün kenetlenme günüdür.Bugün yapılacak her türlü siyasi hesap Türkiye'nin geleceğine vurulacak büyük bir darbedir.
Mustafa Kemal Atatürk Ağustos 1919'da gazetelere manşet olan şu sözleri tarihe not düşmüştür.''Biz siyasi partilere değil milli birliğe muhtacız''.
Elbette siyaset yapmak için yola çıkan yeni partiler olacaktır ve olmalıdır da ancak böylesine küresel bir salgın karşısında birliğe ihtiyacımız vardır.
Yeni siyasi partilerimizden İYİ Parti Meral Akşener liderliğinde girdiği ilk seçimde meclise girme şansını yakaladı ancak o günün koşulları çok farklıydı baz alınırsa büyük yanılgıya sebep olur bu demek değildir ki Ahmet Davutoğlu'nun kurduğu GELECEK Partisi ve Ali Babacan'ın kurduğu DEVA Partisi de aynı başarıyı yakalayacaklar.
Kaldı ki siyasi tarihimize bakın kraldan fazla kralcı olan siyasetçi,yazar,çizer,akademisyen,işinsanlarının hepsi bulundukları alanlardan saman alevi gibi sessizce silinip gitmişlerdir.
Son tahlilde Sayın Davutoğlu ve Sayın Babacan partilerini kapatıp AK Partiye katılma kararı alırlarsa ayak altında dolaşan ve kraldan fazla kralcılık yapan herkes silinir gider.Biraz geriye dönüp küçükte olsa siyasi hafızamızı yokladığımızda büyük umutlarla ortaya çıkan duruşuyla her kesimde gücü oranında karşılığı olan önemli bir isim siyasi partisini kapattı ve şuanda nerede siyaset yapıyor ?Ölçülü olmakta,nezaketi elden bırakmamakta her zaman fayda var diyorum.Siyasette 'olmaz' diye hiçbir şey yoktur.Bugünün şartlarında yeni bir siyasi partiye ihtiyaç yoktur bunu görmek için karantina altına alınmaya gerek yok.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Barış Aydın
Muhalefetin Korona virüs testi pozitif mi ?
Küresel bir salgına dönüşen korona virüsten Türkiye'de yüksek seviyede etkilendi.Başta Sağlık bakanı Fahrettin Koca ve sağlık çalışanlarının yoğun gayretlerini herkes takdir etti ancak korona virüsün yayılma hızını hiçbir ülke tam olarak kontrol altına alamadı durduramadı.Gizli bir merkezden çıktığı ve tüm dünyayı etkisi altına almayı başarmış görünen bu virüsü sadece sağlık açısından ele almak yanıltıcı olur.Korona virüs girdiği her ülkede sağlıktan tutun ekonomiye,eğitime,turizme, siyasete kadar toplumsal yaşamın her alanını kısıtlıyor işlevsiz hale getirmeye çalışıyor ülkeler güçleri nispetinde bu duruma direniyorlar tedbirler almaya çalışıyorlar.
Korona virüs dünya piyasalarını alt üst etmiş durumdayken Türkiye'nin bundan etkilenmemesi düşünülebilir mi ? Türkiye olarak birlik ve beraberliğe duyduğumuz ihtiyacın zirvesindeyiz.Kısır çekişmeleri,siyasal saplantıları,İktidara Partisine yönelik eleştirileri,Cumhurbaşkanı Erdoğan karşıtlığını rafa kaldırmalıyız.Bu işin şakası yok.Ülke yönetiminde söz sahibi her kuruma ve yetkilisine destek olmalıyız.Ülke yönetiminde bulunan Ak parti iktidarına karşı,eleştirisi olan ,siyasi hesabı olan yönetme tarzını beğenmeyen,ekonomide,dış politikada,iç politikadaki uygulamalarına karşı olan herkes bilmelidir ki gün kenetlenme günüdür.Bugün yapılacak her türlü siyasi hesap Türkiye'nin geleceğine vurulacak büyük bir darbedir.
Mustafa Kemal Atatürk Ağustos 1919'da gazetelere manşet olan şu sözleri tarihe not düşmüştür.''Biz siyasi partilere değil milli birliğe muhtacız''.
Elbette siyaset yapmak için yola çıkan yeni partiler olacaktır ve olmalıdır da ancak böylesine küresel bir salgın karşısında birliğe ihtiyacımız vardır.
Yeni siyasi partilerimizden İYİ Parti Meral Akşener liderliğinde girdiği ilk seçimde meclise girme şansını yakaladı ancak o günün koşulları çok farklıydı baz alınırsa büyük yanılgıya sebep olur bu demek değildir ki Ahmet Davutoğlu'nun kurduğu GELECEK Partisi ve Ali Babacan'ın kurduğu DEVA Partisi de aynı başarıyı yakalayacaklar.
Kaldı ki siyasi tarihimize bakın kraldan fazla kralcı olan siyasetçi,yazar,çizer,akademisyen,işinsanlarının hepsi bulundukları alanlardan saman alevi gibi sessizce silinip gitmişlerdir.
Son tahlilde Sayın Davutoğlu ve Sayın Babacan partilerini kapatıp AK Partiye katılma kararı alırlarsa ayak altında dolaşan ve kraldan fazla kralcılık yapan herkes silinir gider.Biraz geriye dönüp küçükte olsa siyasi hafızamızı yokladığımızda büyük umutlarla ortaya çıkan duruşuyla her kesimde gücü oranında karşılığı olan önemli bir isim siyasi partisini kapattı ve şuanda nerede siyaset yapıyor ?Ölçülü olmakta,nezaketi elden bırakmamakta her zaman fayda var diyorum.Siyasette 'olmaz' diye hiçbir şey yoktur.Bugünün şartlarında yeni bir siyasi partiye ihtiyaç yoktur bunu görmek için karantina altına alınmaya gerek yok.