Mahalli idareler seçimi sürecine girilmesi ve aday belirleme işlemlerinin son gelmesi ile birlikte mühür artık vatandaşın eline geçti. Bilirsiniz, “Mühür kimde ise Süleyman odur.” Sözü meşhurdur. Bu nedenle de vatandaş şimdi el üstünde tutuluyor. Sokaklar aday adayları ve adaylardan geçilmiyor. Kravatlı, takım elbiseli; çeşitli kademelerde göreve talip olanlar habire peşrev çekiyor ve her önüne gelen seçmen ile selamlaşıyor, tokalaşıyor, hâl hatır soruyor; gönül almaya çalışıyor… Siyasi partiler aday belirlemenin son aşamasına geldiler…Kimi partiler adaylarını belirlediler. Kimi partilerde adaylara ve listelere son rötuşları yapıyorlar. Listelerin ilgili makama verilmesine sayılı günler kaldı. Bir yıl öncesi yapılan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimleri öncesi aynı ittifakta olduğu için can ciğer kuru sarması olan; birbirlerine baba, oğul, abla gibi akrabalık ifadeleri ile hitap edenler, ittifakın dağılması ile birlikte kanlı bıçaklı düşman kardeşler oldular… Hepsi birbirlerine kılıçlarını çekti- CHP'de hançerler çekildi.- ortalık toz duman… Bütün izler birbirine karıştı… Cumhur İttifakında belli belirsiz, küçük küçük kaynamalar olsa da-Yeniden Refah Partisinin ittifaktan ayrılıp kendi adayları ile seçime girmesi- dışında kayda değer bir olumsuzluk gözlemlenmiyor… Vatandaş ise-siyasi amigolar ve fanatik taraftarlar hariç olmak üzere- her zamanki gibi olanları ve gelişmeleri suhulet içinde izliyor. Partilerin, adayların eksilerini artılarını kendince değerlendiriyor ve beş yılda bir eline verilen tercih mührü ile tercihini göstereceği sandığın önüne konulmasını bekliyor… AK Parti, Erdoğan ile girdiği ve gireceği son seçim gibi gözüken bu seçimde de ipi göğüsleyecek gibi duruyor… Her ne kadar AK Parti listelerinden seçime giren adaylar aldıkları oyları kendi şahsi oylarıymış gibi görseler de AK Partiye verilen her oy Recep Tayyip Erdoğan'ın şahsına verilmiş olduğu gerçeğini değiştirmiyor. CHP'nin çiçeği burnundaki yeni Genel Başkanı Özel, parti içinde iyi bir performans sergileyemedi. Kurultayda ön seçim sözü vermesine rağmen adaylarının neredeyse tamamına yakınını atama ile yapması partisi içinde büyük tepkilere neden oldu… Kurultayda Genel Başkanlığı kaybeden Kılıçdaroğlu ve taraftarları ile belediye başkanı adayı gösterilmeyenler küskün ve dargın. CHP'ye destek olmaları yönündeki teklifi ret ettikleri söyleniyor. Aday gösterilmeyenler ya başka partiye geçtiler veya gemileri yakıp istifa etme yolunu tercih ettiler… CHP'nin eski Genel Sekreteri de olan Gürsel Tekin, partisinden istifa etti ve İmamoğlu'na oy vermeyeceğini de dillendirdi… Millet İttifakının en sadık üyesi sıfatını Saadet Partisi, -bazı yerlerde göstermelik aday çıkarsa da- koruyor… O burun farkı ile Davutoğlu Ankara'da Yavaş'ı destekleyeceklerini söyleyerek göstermiş oldu… Ne diyelim…? Kaderin garip cilvesi ve siyasi tarihimizin ibretlik bir vesikası… Zamanında Muhsin Başkan'ın sergilediği ilkeli duruş ve Millî Görüş geleneğinden gelen kişi ve partilerin sergilediği, isim bulmakta zorlandığımız izansızlık… Bunun yanında aynı gelenekten gelen ama Millet İttifakının diğer paydaşlarının gösterdiği sadık tutumun tam tersini uygulayan Yeniden Refah hareketi… Evet AK Partinin de eleştirilecek, tasvip edilmeyecek icraatları olabilir ki vardır. Kuruluş felsefesinden ve fabrika ayarlarından uzaklaşması en büyük handikaptır ama “Sahibinin de mi” hatırı yok? Herkesin kendi görüşüdür. Herkes kendine yakıştığı gibi giyiniyor ve yakışanı da yapıyor. Amma sonuç sandıktan dimdik çıkacak… Herkes boyunun ölçüsünü alacak… Kaç gram ağırlığının olduğu seçim sonuçları ile görmüş olacak… Bazıları işine gelmediği için söylenenleri tehdit dili gibi görmek isteyebilirler ama aslında bu bir durum tespitidir. 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak olan seçim sonuçlarını az veya çok herkes merak ediyor. Çünkü seçimin yapıldığının ertesi günü sabah kalktığında kendisine ve şehrine hizmet edecekleri seçecek olması herkeste ayrı bir heyecan oluşturuyor. Amma A ve B planı hesaplarının ve kurultay hesaplarının yapıldığı, ön seçim sözü verilip, adaylarını yapay zekâ ile belirleyen CHP açısından bu seçim çok daha önemli… Seçim sonuçları açıklandığı akşamdan Özgür Özel'in genel başkanlığı sorgulanmaya, hançer kalkan ekibi ile olağan veya olağanüstü kurultay dillendirilmeye başlanacaktır… Şimdilik “Doğmamış çocuğa don biçmek” yerine sözü çok uzatmadan konuyu bir Karadeniz fıkrası ile yazıyı bağlamak istiyorum. Temel ile Dursun bir gün sinemaya gider. Filmde at yarışı sahnesi vardır. Temel Dursun'la hangi atın kazanacağına dair 10 milyonuna iddiaya girer.
Temel 1 numaralı Dursun ise 2 numaralı ata oynar. Sonunda iddiayı Temel kazanır, Dursun'un 10 milyonunu alır. Alır almasına ama Temel'in vicdanı rahat etmez. “Ben o filmi önceden seyretmiştim, kazanan atı biliyordum” der. Dursun istifini bozmaz: “Ben de seyrettim. Ama Sürpriz ata oynadım daa!”
İsteyen istediğine oyunu verecektir. Ama sonucu bilindiği halde de sürpriz ata oynamakta bir hobi demek ki…
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Hasan Kaya
Mühür vatandaşta…
Mahalli idareler seçimi sürecine girilmesi ve aday belirleme işlemlerinin son gelmesi ile birlikte mühür artık vatandaşın eline geçti.
Bilirsiniz, “Mühür kimde ise Süleyman odur.” Sözü meşhurdur. Bu nedenle de vatandaş şimdi el üstünde tutuluyor. Sokaklar aday adayları ve adaylardan geçilmiyor. Kravatlı, takım elbiseli; çeşitli kademelerde göreve talip olanlar habire peşrev çekiyor ve her önüne gelen seçmen ile selamlaşıyor, tokalaşıyor, hâl hatır soruyor; gönül almaya çalışıyor…
Siyasi partiler aday belirlemenin son aşamasına geldiler…Kimi partiler adaylarını belirlediler. Kimi partilerde adaylara ve listelere son rötuşları yapıyorlar. Listelerin ilgili makama verilmesine sayılı günler kaldı.
Bir yıl öncesi yapılan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimleri öncesi aynı ittifakta olduğu için can ciğer kuru sarması olan; birbirlerine baba, oğul, abla gibi akrabalık ifadeleri ile hitap edenler, ittifakın dağılması ile birlikte kanlı bıçaklı düşman kardeşler oldular…
Hepsi birbirlerine kılıçlarını çekti- CHP'de hançerler çekildi.- ortalık toz duman… Bütün izler birbirine karıştı…
Cumhur İttifakında belli belirsiz, küçük küçük kaynamalar olsa da-Yeniden Refah Partisinin ittifaktan ayrılıp kendi adayları ile seçime girmesi- dışında kayda değer bir olumsuzluk gözlemlenmiyor…
Vatandaş ise-siyasi amigolar ve fanatik taraftarlar hariç olmak üzere- her zamanki gibi olanları ve gelişmeleri suhulet içinde izliyor. Partilerin, adayların eksilerini artılarını kendince değerlendiriyor ve beş yılda bir eline verilen tercih mührü ile tercihini göstereceği sandığın önüne konulmasını bekliyor…
AK Parti, Erdoğan ile girdiği ve gireceği son seçim gibi gözüken bu seçimde de ipi göğüsleyecek gibi duruyor… Her ne kadar AK Parti listelerinden seçime giren adaylar aldıkları oyları kendi şahsi oylarıymış gibi görseler de AK Partiye verilen her oy Recep Tayyip Erdoğan'ın şahsına verilmiş olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
CHP'nin çiçeği burnundaki yeni Genel Başkanı Özel, parti içinde iyi bir performans sergileyemedi. Kurultayda ön seçim sözü vermesine rağmen adaylarının neredeyse tamamına yakınını atama ile yapması partisi içinde büyük tepkilere neden oldu…
Kurultayda Genel Başkanlığı kaybeden Kılıçdaroğlu ve taraftarları ile belediye başkanı adayı gösterilmeyenler küskün ve dargın. CHP'ye destek olmaları yönündeki teklifi ret ettikleri söyleniyor. Aday gösterilmeyenler ya başka partiye geçtiler veya gemileri yakıp istifa etme yolunu tercih ettiler…
CHP'nin eski Genel Sekreteri de olan Gürsel Tekin, partisinden istifa etti ve İmamoğlu'na oy vermeyeceğini de dillendirdi…
Millet İttifakının en sadık üyesi sıfatını Saadet Partisi, -bazı yerlerde göstermelik aday çıkarsa da- koruyor… O burun farkı ile Davutoğlu Ankara'da Yavaş'ı destekleyeceklerini söyleyerek göstermiş oldu… Ne diyelim…? Kaderin garip cilvesi ve siyasi tarihimizin ibretlik bir vesikası… Zamanında Muhsin Başkan'ın sergilediği ilkeli duruş ve Millî Görüş geleneğinden gelen kişi ve partilerin sergilediği, isim bulmakta zorlandığımız izansızlık…
Bunun yanında aynı gelenekten gelen ama Millet İttifakının diğer paydaşlarının gösterdiği sadık tutumun tam tersini uygulayan Yeniden Refah hareketi… Evet AK Partinin de eleştirilecek, tasvip edilmeyecek icraatları olabilir ki vardır. Kuruluş felsefesinden ve fabrika ayarlarından uzaklaşması en büyük handikaptır ama “Sahibinin de mi” hatırı yok?
Herkesin kendi görüşüdür. Herkes kendine yakıştığı gibi giyiniyor ve yakışanı da yapıyor. Amma sonuç sandıktan dimdik çıkacak… Herkes boyunun ölçüsünü alacak… Kaç gram ağırlığının olduğu seçim sonuçları ile görmüş olacak… Bazıları işine gelmediği için söylenenleri tehdit dili gibi görmek isteyebilirler ama aslında bu bir durum tespitidir.
31 Mart 2024 tarihinde yapılacak olan seçim sonuçlarını az veya çok herkes merak ediyor. Çünkü seçimin yapıldığının ertesi günü sabah kalktığında kendisine ve şehrine hizmet edecekleri seçecek olması herkeste ayrı bir heyecan oluşturuyor.
Amma A ve B planı hesaplarının ve kurultay hesaplarının yapıldığı, ön seçim sözü verilip, adaylarını yapay zekâ ile belirleyen CHP açısından bu seçim çok daha önemli…
Seçim sonuçları açıklandığı akşamdan Özgür Özel'in genel başkanlığı sorgulanmaya, hançer kalkan ekibi ile olağan veya olağanüstü kurultay dillendirilmeye başlanacaktır…
Şimdilik “Doğmamış çocuğa don biçmek” yerine sözü çok uzatmadan konuyu bir Karadeniz fıkrası ile yazıyı bağlamak istiyorum.
Temel ile Dursun bir gün sinemaya gider. Filmde at yarışı sahnesi vardır. Temel Dursun'la hangi atın kazanacağına dair 10 milyonuna iddiaya girer.
Temel 1 numaralı Dursun ise 2 numaralı ata oynar. Sonunda iddiayı Temel kazanır, Dursun'un 10 milyonunu alır. Alır almasına ama Temel'in vicdanı rahat etmez. “Ben o filmi önceden seyretmiştim, kazanan atı biliyordum” der. Dursun istifini bozmaz: “Ben de seyrettim. Ama Sürpriz ata oynadım daa!”
İsteyen istediğine oyunu verecektir. Ama sonucu bilindiği halde de sürpriz ata oynamakta bir hobi demek ki…