Süreç şahinlerin güdümünde fanatik ve faşist bir hale evirildiğinden bu yana yazmıyorum. Yazamıyordum açıkçası. FETÖ ile mücadelede siyasilerin dokunulmazlığını koruyan derin bir yapı oluştuğunu gördüğüm anlardan itibaren yazmak gelmiyor içimden.
Yazıyorum şimdi, soruyorum: Bu alçak FETÖ Terör Örgütü üyelerini neden bir, bir bırakıyorlar. Diyarbakır Üniversitesi Rektörü Şükran Jale saraç, Aytekin Sır FETÖ üyesi değil mi?
Eğer mücadelede bir yumuşama varsa bunu hangi içerdeki kripto FETÖ siyasetçilerine borçluyuz. FETÖ, devletin tüm kurumlarına sızdı da sadece siyasete mi sızamadı.
Başbakan eski Yardımcısı salvolar yaparken savcılar neden gereğini yapmıyor. Dün FETÖİST olan siyasetçiler maskeli baloya gitmişçesine şimdi FETÖSAVAR oldular.
Türkiye'de halkı hala balık hafızalı görenler var ama herkes bilsin ki halk balık hafızalı değil. Bu milletin çok iyi not tuttuğunu sonra bu notları cezai müeyyideye dönüştürdüğünü hepimiz tarihten gelen tecrübelerimizle çok iyi biliyoruz.
Ergenekon soruşturmalarında olduğu gibi FETÖ ile mücadelede de Güneydoğu yine es geçiliyor gibi geliyor bana.
Bu FETÖCÜ şeytanlar devleti FETÖ ile mücadelede zaafa uğratmak için içerdeki kripto FETÖİSTLER aracılığıyla yanlış hedefler gösteriyor ve tam da bu yüzden mücadele farklı bir zemine çekiliyor.
Diyebilirim ki FETÖ'cüler Güneydoğu da yeniden yapılandırmaya gittiler bile. Yine Eğitim ve dernekler aracılığıyla fitne fesatlarını yaymaya başladılar. Dün sokağa çıkamayan o yapının itleri, tekrar hiçbir şey yokmuşçasına ortalarda geziniyorlar. Bu hayra alamet değil…
Süreç şahinlerin güdümünde derken…
Hiç kimse babasının ve ya oğlunun yaptıklarından mesul olamaz ama maalesef mesul tutulma durumu var. Yalan yanlış istihbarat notlarıyla işinden gücünden olan masum insanlar da var. Bu sayı öyle abartılacak gibi değil ama var ve bir yekûn tutuyor.
Birinci derecede bir yakınınızın PKK'da olması sizi de işsiz ve sıkıntılı duruma düşürebilir. Nitekim bu durumda olan yüzlerce, binlerce insan var.
İyi de devlet bu insanları bu şekilde kendinden uzaklaştırırsa bu makul olmaz ki? Bu insanlar örgütün kucağına itilirler ki, çoğu da şuanda öyle…
Sayılar üzerinden politika yapmak bu ülkeye huzur getirmez. Bugüne kadar şiddet temelli hiçbir siyaset toplumda karşılık bulamamıştır ve bulamaz da…
Eninde sonunda yeniden konuşmak gerekecek ama bari o gün geldiğinde birbirimizin yüzüne bakacak yüzümüz kalsın. Bu kadar fanatizm ve faşist söylemler toplumu kutuplaştırıp, kamplaştırır ve sorunları içinden çıkılmaz hale getirir.
Şu istişare makamları biraz daha siyaseti dizginlemeyi düşünüp ona göre akil insan olsalar bu ülkeye daha çok hizmet etmiş olurlar. Bugün yaratılan ortam ve süreç 10 yıl sonra yeni hastalıkların habercisidir.
Sokağı dinlemezseniz o sokak sizi kaosa sürükler ve bu da en çok emperyalistlere hizmet eder. Ki Emperyalistlerin en iyi beslendikleri damar fanatizm ve faşizmdir, bu da eşittir kaostur.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ali Osmanoğlu
Neden yazamıyordum!
Süreç şahinlerin güdümünde fanatik ve faşist bir hale evirildiğinden bu yana yazmıyorum. Yazamıyordum açıkçası. FETÖ ile mücadelede siyasilerin dokunulmazlığını koruyan derin bir yapı oluştuğunu gördüğüm anlardan itibaren yazmak gelmiyor içimden.
Yazıyorum şimdi, soruyorum: Bu alçak FETÖ Terör Örgütü üyelerini neden bir, bir bırakıyorlar. Diyarbakır Üniversitesi Rektörü Şükran Jale saraç, Aytekin Sır FETÖ üyesi değil mi?
Eğer mücadelede bir yumuşama varsa bunu hangi içerdeki kripto FETÖ siyasetçilerine borçluyuz. FETÖ, devletin tüm kurumlarına sızdı da sadece siyasete mi sızamadı.
Başbakan eski Yardımcısı salvolar yaparken savcılar neden gereğini yapmıyor. Dün FETÖİST olan siyasetçiler maskeli baloya gitmişçesine şimdi FETÖSAVAR oldular.
Türkiye'de halkı hala balık hafızalı görenler var ama herkes bilsin ki halk balık hafızalı değil. Bu milletin çok iyi not tuttuğunu sonra bu notları cezai müeyyideye dönüştürdüğünü hepimiz tarihten gelen tecrübelerimizle çok iyi biliyoruz.
Ergenekon soruşturmalarında olduğu gibi FETÖ ile mücadelede de Güneydoğu yine es geçiliyor gibi geliyor bana.
Bu FETÖCÜ şeytanlar devleti FETÖ ile mücadelede zaafa uğratmak için içerdeki kripto FETÖİSTLER aracılığıyla yanlış hedefler gösteriyor ve tam da bu yüzden mücadele farklı bir zemine çekiliyor.
Diyebilirim ki FETÖ'cüler Güneydoğu da yeniden yapılandırmaya gittiler bile. Yine Eğitim ve dernekler aracılığıyla fitne fesatlarını yaymaya başladılar. Dün sokağa çıkamayan o yapının itleri, tekrar hiçbir şey yokmuşçasına ortalarda geziniyorlar. Bu hayra alamet değil…
Süreç şahinlerin güdümünde derken…
Hiç kimse babasının ve ya oğlunun yaptıklarından mesul olamaz ama maalesef mesul tutulma durumu var. Yalan yanlış istihbarat notlarıyla işinden gücünden olan masum insanlar da var. Bu sayı öyle abartılacak gibi değil ama var ve bir yekûn tutuyor.
Birinci derecede bir yakınınızın PKK'da olması sizi de işsiz ve sıkıntılı duruma düşürebilir. Nitekim bu durumda olan yüzlerce, binlerce insan var.
İyi de devlet bu insanları bu şekilde kendinden uzaklaştırırsa bu makul olmaz ki? Bu insanlar örgütün kucağına itilirler ki, çoğu da şuanda öyle…
Sayılar üzerinden politika yapmak bu ülkeye huzur getirmez. Bugüne kadar şiddet temelli hiçbir siyaset toplumda karşılık bulamamıştır ve bulamaz da…
Eninde sonunda yeniden konuşmak gerekecek ama bari o gün geldiğinde birbirimizin yüzüne bakacak yüzümüz kalsın. Bu kadar fanatizm ve faşist söylemler toplumu kutuplaştırıp, kamplaştırır ve sorunları içinden çıkılmaz hale getirir.
Şu istişare makamları biraz daha siyaseti dizginlemeyi düşünüp ona göre akil insan olsalar bu ülkeye daha çok hizmet etmiş olurlar. Bugün yaratılan ortam ve süreç 10 yıl sonra yeni hastalıkların habercisidir.
Sokağı dinlemezseniz o sokak sizi kaosa sürükler ve bu da en çok emperyalistlere hizmet eder. Ki Emperyalistlerin en iyi beslendikleri damar fanatizm ve faşizmdir, bu da eşittir kaostur.