Türkiye'de neler oluyor ? Kutuplaşarak neyi çözebiliriz ? Gelecek nesillere uzlaşının değil çatışmanın tortularını bırakmak doğru mu ? Aynı sorunları geleceğe taşıyarak çocuklarımızın hatta torunlarımızın geleceğini ipotek altına aldığımızın farkında mıyız ? 50 yıldır aynı meseleler tartışılıyor terör sorunu, ekonomik sorunlar, yargı ve eğitim sorunları vs. Türkiye bu sorunları içine kapanarak çözebilir mi ?

Ortadoğu'da sürekli duyduğumuz canlı bomba katliamları artık bizim ülkemizde de yaşanmaya başladı. Bu ürkütücü bir durum. Ancak daha da vahim olanı canlı bombaların Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olmalarıdır.

Karanlık dehlizlerde tezgahlanan kanlı planlar ülkemizi kan gölüne çevirmeye çalışırken birlik ve beraberliğimizi bozmaya çalışanlara karşı uyanık olma zamanıdır.

Bugüne kadar Türkiye kardeşlik duygusunun gücüyle ayakta kaldı. Temel sorunlarını tam manası ile çözemese de iki ileri bir geri yaparak dönemsel pansuman tedbirlerle günü kurtardı.

Türkiye'nin bugün kü durumu farklıdır. Türkiye'nin iç güvenliği risk altındadır. Böyle bir ortamda başta siyasilerimiz olmak üzere herkes üzerine düşeni yapmalıdır. Sorumsuzca yapılan açıklamalar kan emici vampirlerin değirmenine kan taşır.

Hepimiz aynı gemideyiz, aynı havayı soluyoruz bizi ayrıştırmayı planlayanların piyonlarına hak ettikleri cevabı davranışlarımızla konuşmalarımızla vermekten çekinmemeliyiz. Konya'da oynanan Türkiye-İzlanda maçı öncesinde Ankara katliamında ölenler için yapılan saygı duruşunda çok küçük bir grubun protestosu Konya'yı zerre kadar bağlamaz. Ancak o grup bu tepkisiyle terör örgütlerine belki de farkında olmadan destek olmuştur. Çünkü terörün bir amacı da toplumdaki beraberlik duygusunu yıkmaktır. O grubun içinde kimlerin olduğu her yönüyle araştırılmalıdır.

AK Parti, siyaseti zenginleşme ve kariyer yapma aracı olarak görenlerin partisi değildir. AK Partinin millet nezdinde ki karşılığının gücüne yaslanıp sağa sola saldıranlar AK Parti'ye zarar veriyorlar. Öyle ki sırf bu isimler yüzünden makul eleştiriler bile en sert tepkiyi görüyor, anında hain damgası yiyor.

11.Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül Ankara katliamı sebebiyle HDP eşgenel başkanı Selahattin Demirtaş'ı telefonla arayarak başsağlığı dileklerini iletiyor. Önü arkası sağı solu hepsi bu kadar…Bu telefondan rahatsızlık duyan,

AK Parti milletvekili Şamil Tayyar her zaman olduğu gibi Sayın Gül'e yaptığı eleştirilerle kamuoyuna duyurduğu ismini tekrar cilalatmak için tweet atıyor ‘‘Ankara'daki bombalı eylemi önceden bilen iki kişi PKK'lı çıktı.Dünya Erdoğan'ı ;Gül katil devlet diyen Demirtaş'ı aradı.Reise sevgimiz arttı''. Allahaşkına söyleyin böyle bir şey olabilir mi ? Bu davanın iki kurucusundan birisi olan Başbakanlık, genelbaşkanlık, dışişleri bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı yapmış bir isme bu söylenir mi ?

Şamil Tayyar gibi isimler toplumda ayrışmayı, kutuplaşmayı derinleştiren açıklamalar yaparak AK Parti'ye zarar veriyorlar. Hadi diyelim Sayın Gül'ü ettiği insani telefondan dolayı karekterin gereği eleştirdin bunu anladık peki eleştirini neden Reise bağladın ? Aralarına nifak sokmak yada gerginlik çıkarmak için mi ? Eğer gerçekten böyle ise daha bin fırın ekmek yemen lazım senin sözlerinin karşılığı

yok. Türkiye'nin ateş çemberinden geçtiği şu günlerde insani duygularımızı yıpratmaya çalışanlara sen geçit verme Allah'ım…