Oyun başlıyor sahne arkasında çok önemli bağlantılar var. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin büyümesini istemeyen ve istikrarlı gidişatına DUR! Demek isteyenler, sahneye çıktılar.
Daha evvel AYAZ AĞA KASRI AHALİSİ'nden bahsetmiştim. Kapı arkalarında ve kulislerde yalan yanlış haberler yayarak medya da algı oluşturmak isteyenlerin çok karanlık ilişkiler içerisinde olduğunu da yazmaya devam edeceğim. Evet ! Karanlık ilişkiler ve karanlık yapı. Bu karanlık yapıları anlamak için size kısa ve özetle gizli yapılanmaların nasıl ve ne şekilde sirayet ettiğini özet geçerek yazacağım.
Kore savaşı bittiğinde NATO bünyesi içindeki ülkelerde çoktan gizli ordular kurmuştu. Bu gizli ordular CIA ve İngilizlerin istihbarat örgütü MI6 tarafından kurulmuştu. Amaçları olası Sovyet işgalinde gerilla savaşı yapacak askerler yetiştirmekti ve varlıkları sır gibi saklanıyordu. Kore'ye asker gönderip, ABD'nin yanında yer alan TÜRKİYE, 1951 yılında NATO'ya kabul edildi. NATO'ya üye olan her ülkenin yaptığı gibi, ek protokole imza atan TÜRKİYE, Sovyetler Birliğinden gelecek işgale karşı koyacak ve ülke içindeki komünist hareketlerle mücadele edecek gizli ordunun kurulmasında kabul etmiş oluyordu. NATO şemsiyesi altında oluşturulan Özel Harp Dairesi 27 Eylül 1952'de STK Seferberlik Tetkik Kurumu olarak kuruldu. Daire başkanlığına Daniş Karebelen getirilmişti. ABD finansmanı ve teçhizatıyla kurulan Özel Harp Dairesi iki ana unsur üzerinde şekillendi. Birinci unsur gayri nizami harp ve özel harp eğitimi alan profesyonel askerlerden oluşuyordu. İkinci unsur ise olası Sovyet işgali ve Komünizm tehlikesinde, bu askerler birlikte direnişi örgütleyecek sivillerden oluşuyordu. Bir Koyun postu gibi düşünün… Artık Türkiye'de ABD'nin finansörlüğünde, işgal durumunda cephe gerisi gerilla teknikleriyle savaşacak ve ülkedeki komünist hareketle mücadele edecek asker ve sivillerden oluşan gizli bir ordu kurulmuştu. Doğal olarak bu gizli ordunun operasyonları da gizli olacaktı.
Şimdi 6-7 Eylül olayları 1960 darbesi? Düşünün 1971 muhtırasında,12 Eylül'de Ünlü Ziverbey Köşkünde işkenceli sorgulamalarda, yapımı 23 yıl süren Taksim meydanındaki AKM'nin yıkılması gibi sabotaj eylemlerinde, Kızıldere katliamında,1976'daki 1 Mayıs vahşetinde,1977'deki İzmir Çiğli Havalimanında Ecevit'e yapılan suikastta, Abdi İpekçi cinayeti gibi pek çok faili meçhul cinayette 50'ye yakın kişiden oluşan vurucu güç adli ekibin yaptığı eylemlerde Özel Harp Dairesinin adı geçmişti. Sovyetler Birliği tehlikesi ortadan kalkınca batı ülkelerindeki gizli örgütler kapatıldı. Buraya dikkat Türkiye'de ise kapatılmadı. Özel Harp Dairesi PKK'ya karşı aktif bir şekilde kullanıldığı için kapatılmadı. Ama dairenin yapısında değişikliğe revizyona gidildi. 1991 yılında Özel Kuvvetler Komutanlığı olarak değiştirildi. Ve kritik nokta şurada başlıyor. Bu bilgiler aslında bu zamana kadar gizli olmayan bilgiler ancak, tüm bunlar gazeteci Ecevit Kılıç'ın Özel HARP dairesi adlı kitabında hassas bir noktaya değinmesiyle konu enteresan yere geliyor. Ecevit Kılıç kitabında Oramiral Kemal Kayacan'ın evinde öldürülmesiyle sol örgütlerin bağlantısına değiniyor. Oysaki Oramiral Kemal Kayacan hiçbir örgütün, hele hele sol örgütün hedefinde olabilecek bir kişi değildi. Yoksa 1955 yılında Pentagonda deniz ataşesi olarak görevli olduğu dönemde varlığını öğrendiği, 12 Mart 1971 darbesinin ardından ve Kıbrıs Harekâtı sırasında daha çok bilgi sahibi olduğu gizli ordu hakkında bildiklerini yazmasına engel olunmak için mi öldürülmüştü. Ecevit Kılıç'ın bu tespiti akıllara sol örgütlerin Özel Harp Dairesi ile ilişkisinin olup olmadığını getirdi. Türkiye'nin 60 yıllık tarihi hangi sızmalara maruz kalıyordu? Hangi derin devlet örgütleri içimize sızdırılmıştı? Oysa Özel Harp Dairesi tamamı ile Vatansever kadrolar mıydı? İngiliz Derin Devleti uzun yüzyılların deneyimine, bilimine dayalı yazılı kanunlarına, gizli talimnamelerine, gizli yöntemlerine dayanmaktadır. Güneş batmayan Britanya İmparatorluğunda bir istihbarat geleneği temelde iki alt kültüre dayanır, bunlardan birisi Fransa ve Vatikan'dan 13,yüzyılda kaçarak gelen İngiltere'ye yerleşmiş Tapınak Şövalyelerinin kurmuş olduğu gizli masonik ritlere bağlı bir diğeri ise Yahudilerin o dönemlerde Katoliklerin zulmünden kaçarak Britanya'da oluşturdukları ve yer yer İskoç riti isimli masonik teşkilatlarla iç içe girmiş olan gizli yapılardır. Bunlar daha sonra gizli polise, Scotland Yarda ve daha sonra MI5 ve MI6 ‘ya dönüşmüşlerdir. Şunu açıkça söylemeliyim ki Osmanlıdan beri içimize sızan gizli örgütler yapısı her daim bizi örnek almış ve bizde ki istihbarat yapısına yakın faaliyetler yürütmüştür. Bunun en net örneği şudur. Bizim kurduğumuz istihbarı özel harp sistemi bizi yok etmek için ABD ve Batı ülkeleri tarafından iyice incelenmiş ve kullanılmıştır. Bunun nedeni Sebataycı masonik örgütlenmenin Gazi'nin ölümünden sonra Ulusalcı olmaya çalışan Türkçü Derin Devleti yok etmeye çalışmasıdır. Çünkü Türkçü ve Milliyetçi bir Derin Devlet her zaman için bugünkü İsrail'in yaptıklarına ve Büyük İsrail'in kurumasına asla izin vermeyecekti…
Aslında bugünde yaşananlar pek farklı değil! Gizli yapılanmalar ve siyasi iç dengeler Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ulusal güvenliğini tehlikeye atmak adına yine kirli işlere imza atıyorlar. Devletimiz dışarıda tankla, topla, tüfekle düşmanlarla mücadele ederken tarih tekerrür ediyor. İçimizdeki İRLANDALILAR bizi içeriden yıkmak için plan yapıyorlar. Siyasi partilerin satranç taşı gibi her gün yeni bir hamle ile oyun kurmaları boşuna değildir. 2019 Martı yaklaşırken ve Türkiye yerel seçim havasına girerken aslında bu durumun seçim olmadığı Türkiye'nin istikrarı ile bölgesinde ve konumunda GÜÇ DENGESİ nin koruma adına bir güven tazeleme olayı gibi düşünmenin yanlış olmadığını düşünüyorum. Çünkü dışarıda bekleyen tehlike ellerini ovuşturup beklerken, içeride gizli yapılanmalar onların ekmeğine yağ sürüyor. En basiti PKK'nın siyasi yapılanması HDP dağdan gelen ABD güdümlü talimat ile yerel seçimlerde İstanbul ve Ankara başta olmak üzere bazı büyük şehirlerde aday çıkarmayacağını belirtti. Ve bu illerde CHP ve İYİ partiyi destekleyeceklerini de belirttiler. CHP-İYİ Parti ve HDP görüşmeleri son derece gizli yürütüldü. ABD bu görüşmelerin her yerinde idi. Kritik yerler de HDP'nin aday çıkarmaması uygun görüldü. CHP ve Teşkilatlarına HDP için ters ve olumsuz demeçler vermemesi hususunda emir gitti. Peki, amaç neydi?
Şimdi biraz düşünelim Cumhur İttifakının oluşturduğu sirkülasyon ile PKK'ya yurtiçi ve Yurtdışında çok ağır darbeler vuruldu. Operasyonlar PKK'nın yaşam kaynaklarına sınır ötesi operasyonlar ile uzandı. Ve PKK'ya nefes aldırılmadı. Durum böyleyken satranç taşları tekrar yeni bir hamle için bekledi.. ABD karşı hamleyi HDP- PKK ile yapacak!
HDP Cumhur İttifakının İstanbul ve Ankara gibi illeri yerel seçimde kaybedip Türkiye'de KAOS oluşturulmasına hizmet edecek. CHP ise Cumhur İttifakının İstanbul ve Ankara'yı almaması için her planı yapacak bunu sağlayıp ardından içeride bir isyan tertipleyecek. HDP buna zemin oluşturulmasının bir parçası sadece.. KAOS ve KAOS'tan oluşacak gerilimler ile başka bir havaya sokulacak TÜRKİYE. Erken seçim havasına sokulacak… PLAN hazır.. Venezuela'dan başlayan kaosla terbiye planının Türkiye ayağı oynanacak.
Böyle bir kaosta ne olur? Ekonomik krizin dibi görülür. Türkiye içeriden kafasını kaldıramaz. PKK ve diğer türevi örgütlere yapılan operasyonlar durma noktasına gelir. PKK ve diğer örgütler nefes alır ve güç kazanır. BU nedenle HDP İstanbul ve Ankara gibi büyük illerde aday çıkartmayıp CHP ye destek verecek. İçeride oluşacak KAOS'a hizmet için. Cumhur İttifakı ve Erdoğan İstanbul ve Ankara'yı kaybettiğinde içeriyi kan gölüne döndürebilecek derecede büyük bir baskı oluşturacaklar. Otorite boşluğu oluşturacaklar. Sonrasında Türkiye'yi işgal girişimine kadar giden büyük senaryo emperyalist devletlerin masasında hazır. O yüzden hep AYAZAĞA KASRI AHALİSİ diyorum kirli ve karanlık odaklar ile işbirliği içinde olanlar var diyorum. 31 Mart seçiminde ABD duruma göre pusuda bekliyor! Venezuela'daki gibi seçim sonuçlarını tartışmalı hale getirip kargaşa oluşturulacak. HDP ile yapılan gizli ittifaktan rahatsız olan İYİ parti MANİSA milletvekili planı anlayınca partisinden istifa etti…
Kartlar yeniden karılıyor.. OYUN BAŞLIYOR!!!
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Erkan Macit
Oyun başlıyor! CIA-MOSSAD-MI6-GLADIO
Oyun başlıyor sahne arkasında çok önemli bağlantılar var. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin büyümesini istemeyen ve istikrarlı gidişatına DUR! Demek isteyenler, sahneye çıktılar.
Daha evvel AYAZ AĞA KASRI AHALİSİ'nden bahsetmiştim. Kapı arkalarında ve kulislerde yalan yanlış haberler yayarak medya da algı oluşturmak isteyenlerin çok karanlık ilişkiler içerisinde olduğunu da yazmaya devam edeceğim. Evet ! Karanlık ilişkiler ve karanlık yapı. Bu karanlık yapıları anlamak için size kısa ve özetle gizli yapılanmaların nasıl ve ne şekilde sirayet ettiğini özet geçerek yazacağım.
Kore savaşı bittiğinde NATO bünyesi içindeki ülkelerde çoktan gizli ordular kurmuştu. Bu gizli ordular CIA ve İngilizlerin istihbarat örgütü MI6 tarafından kurulmuştu. Amaçları olası Sovyet işgalinde gerilla savaşı yapacak askerler yetiştirmekti ve varlıkları sır gibi saklanıyordu. Kore'ye asker gönderip, ABD'nin yanında yer alan TÜRKİYE, 1951 yılında NATO'ya kabul edildi. NATO'ya üye olan her ülkenin yaptığı gibi, ek protokole imza atan TÜRKİYE, Sovyetler Birliğinden gelecek işgale karşı koyacak ve ülke içindeki komünist hareketlerle mücadele edecek gizli ordunun kurulmasında kabul etmiş oluyordu. NATO şemsiyesi altında oluşturulan Özel Harp Dairesi 27 Eylül 1952'de STK Seferberlik Tetkik Kurumu olarak kuruldu. Daire başkanlığına Daniş Karebelen getirilmişti. ABD finansmanı ve teçhizatıyla kurulan Özel Harp Dairesi iki ana unsur üzerinde şekillendi. Birinci unsur gayri nizami harp ve özel harp eğitimi alan profesyonel askerlerden oluşuyordu. İkinci unsur ise olası Sovyet işgali ve Komünizm tehlikesinde, bu askerler birlikte direnişi örgütleyecek sivillerden oluşuyordu. Bir Koyun postu gibi düşünün… Artık Türkiye'de ABD'nin finansörlüğünde, işgal durumunda cephe gerisi gerilla teknikleriyle savaşacak ve ülkedeki komünist hareketle mücadele edecek asker ve sivillerden oluşan gizli bir ordu kurulmuştu. Doğal olarak bu gizli ordunun operasyonları da gizli olacaktı.
Şimdi 6-7 Eylül olayları 1960 darbesi? Düşünün 1971 muhtırasında,12 Eylül'de Ünlü Ziverbey Köşkünde işkenceli sorgulamalarda, yapımı 23 yıl süren Taksim meydanındaki AKM'nin yıkılması gibi sabotaj eylemlerinde, Kızıldere katliamında,1976'daki 1 Mayıs vahşetinde,1977'deki İzmir Çiğli Havalimanında Ecevit'e yapılan suikastta, Abdi İpekçi cinayeti gibi pek çok faili meçhul cinayette 50'ye yakın kişiden oluşan vurucu güç adli ekibin yaptığı eylemlerde Özel Harp Dairesinin adı geçmişti.
Sovyetler Birliği tehlikesi ortadan kalkınca batı ülkelerindeki gizli örgütler kapatıldı. Buraya dikkat
Türkiye'de ise kapatılmadı. Özel Harp Dairesi PKK'ya karşı aktif bir şekilde kullanıldığı için kapatılmadı.
Ama dairenin yapısında değişikliğe revizyona gidildi. 1991 yılında Özel Kuvvetler Komutanlığı olarak değiştirildi. Ve kritik nokta şurada başlıyor. Bu bilgiler aslında bu zamana kadar gizli olmayan bilgiler ancak, tüm bunlar gazeteci Ecevit Kılıç'ın Özel HARP dairesi adlı kitabında hassas bir noktaya değinmesiyle konu enteresan yere geliyor. Ecevit Kılıç kitabında Oramiral Kemal Kayacan'ın evinde öldürülmesiyle sol örgütlerin bağlantısına değiniyor. Oysaki Oramiral Kemal Kayacan hiçbir örgütün, hele hele sol örgütün hedefinde olabilecek bir kişi değildi. Yoksa 1955 yılında Pentagonda deniz ataşesi olarak görevli olduğu dönemde varlığını öğrendiği, 12 Mart 1971 darbesinin ardından ve Kıbrıs Harekâtı sırasında daha çok bilgi sahibi olduğu gizli ordu hakkında bildiklerini yazmasına engel olunmak için mi öldürülmüştü. Ecevit Kılıç'ın bu tespiti akıllara sol örgütlerin Özel Harp Dairesi ile ilişkisinin olup olmadığını getirdi. Türkiye'nin 60 yıllık tarihi hangi sızmalara maruz kalıyordu? Hangi derin devlet örgütleri içimize sızdırılmıştı? Oysa Özel Harp Dairesi tamamı ile Vatansever kadrolar mıydı?
İngiliz Derin Devleti uzun yüzyılların deneyimine, bilimine dayalı yazılı kanunlarına, gizli talimnamelerine, gizli yöntemlerine dayanmaktadır. Güneş batmayan Britanya İmparatorluğunda bir istihbarat geleneği temelde iki alt kültüre dayanır, bunlardan birisi Fransa ve Vatikan'dan 13,yüzyılda kaçarak gelen İngiltere'ye yerleşmiş Tapınak Şövalyelerinin kurmuş olduğu gizli masonik ritlere bağlı bir diğeri ise Yahudilerin o dönemlerde Katoliklerin zulmünden kaçarak Britanya'da oluşturdukları ve yer yer İskoç riti isimli masonik teşkilatlarla iç içe girmiş olan gizli yapılardır. Bunlar daha sonra gizli polise, Scotland Yarda ve daha sonra MI5 ve MI6 ‘ya dönüşmüşlerdir.
Şunu açıkça söylemeliyim ki Osmanlıdan beri içimize sızan gizli örgütler yapısı her daim bizi örnek almış ve bizde ki istihbarat yapısına yakın faaliyetler yürütmüştür. Bunun en net örneği şudur. Bizim kurduğumuz istihbarı özel harp sistemi bizi yok etmek için ABD ve Batı ülkeleri tarafından iyice incelenmiş ve kullanılmıştır. Bunun nedeni Sebataycı masonik örgütlenmenin Gazi'nin ölümünden sonra Ulusalcı olmaya çalışan Türkçü Derin Devleti yok etmeye çalışmasıdır. Çünkü Türkçü ve Milliyetçi bir Derin Devlet her zaman için bugünkü İsrail'in yaptıklarına ve Büyük İsrail'in kurumasına asla izin vermeyecekti…
Aslında bugünde yaşananlar pek farklı değil! Gizli yapılanmalar ve siyasi iç dengeler Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ulusal güvenliğini tehlikeye atmak adına yine kirli işlere imza atıyorlar. Devletimiz dışarıda tankla, topla, tüfekle düşmanlarla mücadele ederken tarih tekerrür ediyor. İçimizdeki İRLANDALILAR bizi içeriden yıkmak için plan yapıyorlar. Siyasi partilerin satranç taşı gibi her gün yeni bir hamle ile oyun kurmaları boşuna değildir. 2019 Martı yaklaşırken ve Türkiye yerel seçim havasına girerken aslında bu durumun seçim olmadığı Türkiye'nin istikrarı ile bölgesinde ve konumunda GÜÇ DENGESİ nin koruma adına bir güven tazeleme olayı gibi düşünmenin yanlış olmadığını düşünüyorum. Çünkü dışarıda bekleyen tehlike ellerini ovuşturup beklerken, içeride gizli yapılanmalar onların ekmeğine yağ sürüyor. En basiti PKK'nın siyasi yapılanması HDP dağdan gelen ABD güdümlü talimat ile yerel seçimlerde İstanbul ve Ankara başta olmak üzere bazı büyük şehirlerde aday çıkarmayacağını belirtti. Ve bu illerde CHP ve İYİ partiyi destekleyeceklerini de belirttiler. CHP-İYİ Parti ve HDP görüşmeleri son derece gizli yürütüldü. ABD bu görüşmelerin her yerinde idi. Kritik yerler de HDP'nin aday çıkarmaması uygun görüldü. CHP ve Teşkilatlarına HDP için ters ve olumsuz demeçler vermemesi hususunda emir gitti. Peki, amaç neydi?
Şimdi biraz düşünelim Cumhur İttifakının oluşturduğu sirkülasyon ile PKK'ya yurtiçi ve Yurtdışında çok ağır darbeler vuruldu. Operasyonlar PKK'nın yaşam kaynaklarına sınır ötesi operasyonlar ile uzandı. Ve PKK'ya nefes aldırılmadı. Durum böyleyken satranç taşları tekrar yeni bir hamle için bekledi.. ABD karşı hamleyi HDP- PKK ile yapacak!
HDP Cumhur İttifakının İstanbul ve Ankara gibi illeri yerel seçimde kaybedip Türkiye'de KAOS oluşturulmasına hizmet edecek. CHP ise Cumhur İttifakının İstanbul ve Ankara'yı almaması için her planı yapacak bunu sağlayıp ardından içeride bir isyan tertipleyecek. HDP buna zemin oluşturulmasının bir parçası sadece.. KAOS ve KAOS'tan oluşacak gerilimler ile başka bir havaya sokulacak TÜRKİYE. Erken seçim havasına sokulacak… PLAN hazır..
Venezuela'dan başlayan kaosla terbiye planının Türkiye ayağı oynanacak.
Böyle bir kaosta ne olur? Ekonomik krizin dibi görülür. Türkiye içeriden kafasını kaldıramaz. PKK ve diğer türevi örgütlere yapılan operasyonlar durma noktasına gelir. PKK ve diğer örgütler nefes alır ve güç kazanır. BU nedenle HDP İstanbul ve Ankara gibi büyük illerde aday çıkartmayıp CHP ye destek verecek. İçeride oluşacak KAOS'a hizmet için. Cumhur İttifakı ve Erdoğan İstanbul ve Ankara'yı kaybettiğinde içeriyi kan gölüne döndürebilecek derecede büyük bir baskı oluşturacaklar. Otorite boşluğu oluşturacaklar. Sonrasında Türkiye'yi işgal girişimine kadar giden büyük senaryo emperyalist devletlerin masasında hazır. O yüzden hep AYAZAĞA KASRI AHALİSİ diyorum kirli ve karanlık odaklar ile işbirliği içinde olanlar var diyorum.
31 Mart seçiminde ABD duruma göre pusuda bekliyor! Venezuela'daki gibi seçim sonuçlarını tartışmalı hale getirip kargaşa oluşturulacak. HDP ile yapılan gizli ittifaktan rahatsız olan İYİ parti MANİSA milletvekili planı anlayınca partisinden istifa etti…
Kartlar yeniden karılıyor.. OYUN BAŞLIYOR!!!