HÜRHABER Özel! Bilirkişi soruşturması kapsamında gazeteciler için istenen cezalar belli oldu: Gazeteciler suç mu işledi, yoksa haber peşinde mi koştu?

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında, bir davada bilirkişiyi ifşa ettiği iddiasıyla yürütülen soruşturma tamamlandı. Hazırlanan iddianamede, İmamoğlu’nun “yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs” suçlamasıyla 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası ile yargılanması talep edildi. Aynı davada Halk TV çalışanlarına yönelik de suçlamalar yöneltildi.Halk TV çalışanı Barış Pehlivan ile Kürşad Oğuz’a 6 yıldan 14 yıla, Suat Toktaş, Seda Selek ve Serhan Asker’e 4 yıldan 9 yıla kadar hapis cezası istendi.

İddianamenin Yargı ve Siyaset Bağlamındaki Önemi

 Avukat Mücahit Birinci, HÜRHABER’e yaptığı açıklamada, “İmamoğlu’nun yargılanması doğaldır, çünkü herhangi bir yasal dokunulmazlığı yok. Ancak bir iddianamenin hazırlanmış olması, suçluluğunu kanıtlamaz. Mahkeme sürecini görmek gerekir,” dedi.

Birinci, sürecin siyasi olarak nasıl değerlendirildiği sorusuna ise “Bu tür davalar siyasi mücadelede bir araç olarak kullanılabiliyor. Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu arasındaki rekabette de benzer durumlar yaşanıyor. Siyasetçiler, bu tür yargı süreçlerini kendi pozisyonlarını güçlendirmek için kullanabiliyor,” şeklinde yanıt verdi.

Gazetecilere Yönelik Suçlamalar ve Basın Özgürlüğü

İddianame kapsamında Halk TV çalışanlarına da suçlamalar yöneltilmesi, basın özgürlüğü açısından tartışmalara yol açtı. Birinci, bu durumun gazetecilik faaliyeti olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği konusunda şunları söyledi:

“Gazetecilerin yaptığı, haber peşinde koşma refleksiyle hareket etmektir ancak bu refleksin hukuka uygun olması gerekir. Gizli bir ses kaydını almak ve yayımlamak suçtur. Ancak gözaltı sürecinin isabetli olup olmadığı tartışılabilir. Daha önce defalarca ifade veren gazetecilerin yeniden çağrılması halinde gidecekleri belliydi, dolayısıyla gözaltı kararını eleştirmiştim.”