Türk tarihinin en çukur, en kirli ve en tehlikeli silahlı örgütü FETÖ, ihanetler zincirine her gün yeni bir halka ekliyor. Bu örgütün PKK'dan daha tehlikeli olduğunu 15 Temmuz öncesi yazmıştım. Bu düşüncelerimi sevgili dostum Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu ile de paylaşmıştım.

Peki, neden PKK'dan daha tehlikeli?
PKK, açık ve aleni düşman… FETÖ ise devletin içine sızmış, tüm terör örgütleriyle organik bağları olan ve terörü içerden destekleyen ihanet çetesi.
Paralel İhanet Çetesi FETÖ, Güneydoğu'da devletin PKK ile yaptığı mücadeleyi kadük kılmak için her türlü kirli ilişkiyi kurdu. PKK içindeki muhbirleri Kandile ihbar etti ve infaz edilmelerini sağladı.
Temmuz'dan bu yana PKK'nın bölge illerinde başlattığı hendek politikasına ve yarattığı çatışmaya içerden her türlü desteği verdi. Örneğin: Nusaybin'de polis 155'i arayan vatandaşı PKK'ya ihbar etti. PKK'ya gizliden silah dağıttı. Devletin ağır zayiatlarının tek nedeni FETÖ terör örgütüdür.
Aslında FETÖ terör örgütü her şeyi bilinçli bir şekilde 15 Temmuz için hazırladı. Görünen o ki, FETÖ Örgütünün savcıları delil üreterek TSK'da kendilerinden olmayan askerlere kumpas kurarak, hâkimleri eliyle de cezaevine gönderdi.
Şimdi FETÖ terör örgütü destekçilerini devletten kazıma-temizleme zamanı. Devlet, ciddi bir çalışma da başlattı. Devlet kurumlarından FETÖ'cüler tespit edilip memuriyetten atılıyorlar.
Asıl çalışma Güneydoğu'da başlamalı. Güneydoğu illerinde Emniyet teşkilatlarında binlerce FETÖ üyesi var ve bu adamlar biatçıdır. Değişmek gibi bir niyetleri de yok. Gelecekteki en büyük tehlikelerden bir tanesi budur. Hala bazı hâkim ve savcılara dokunulmadı.
Devlet kurumlarında hala çok sayıda FETÖ Terör Örgütü üyesi var. Tabi ki bir de bunun işadamı ayağı var. Bölgede FETÖ Terör Örgütü ile hareket eden ve bu yapıya destek olan işadamları ve dernekler var.
Kesinlikle tam bir temizlik şart… Bölgede 90'larda işlenen faili meçhul cinayetlere de bakmak gerekiyor. FETÖ Terör örgütünün parmak izlerine rastlamak hiçbirimizi şaşırtmayacaktır.
FETÖ ile mücadelenin en önemli ayağı kesinlikle siyasette olacaktır. Güneydoğu'da bu yapıyla hareket eden siyaset ehli var. Bunların organik bağları var. AK Parti içindeki hain FETÖ'cülerden mutlaka kurtulmalı. Bu ihanet çetesi Türkiye'de bir daha ortaya çıkamayacak kadar darbe yemeli.
Şu an en tehlikeli safhadayız. FETÖ Terör örgütü üyeleri, “sapla saman, kuru yaş karışmasın” algısı yaratarak üyelerini saklamaya çalışıyor ve bunu beceriyorlar da. Bürokraside bu temizliği yapmayan, sadece görüntü veren üst düzey bürokratlar var.
Kurumlardan atılan FETÖ Terör örgütü üyelerine FETÖ'cü diyemeyen ve FETÖ Terör Örgütü üyesi olarak atamayan kurumlar mevcut. Basın İlan Kurumu bu kurumlardan bir tanesi. Kurumdan atılan FETÖ'cülere FETÖ'cü denemedi, mevzuat gereği atıldılar.
Türkiye'de bu tip çok kurum var. Başbakanlık Basın Enformasyon da henüz adım atılamadı. FETÖ Terör Örgütü üyeleri OHAL süresi dolduktan sonra, “yasal hakkım saklıdır” ibaresiyle devlet kurumlarına geri dönerlerse bu affedilemez bir ihanet olur.
FETÖ ile mücadele keskin olmalı ve asla bu yapının üyelerine merhamet edilmemelidir. Onlar darbeyi başarmış olsalardı, bu cennet vatanı emperyalizme altın tabak içinde sunacaklardı ve asla bizlere acımayacaklardı. Bugünler acıma duygularımızla hareket edeceğimiz günler değil.