Siyasi tarihimiz boyunca partilerle kimlikler belki de ilk defa bu kadar örtüşüyor. Siyasi,ekonomik veya toplumsal bir hadiseyi yorumlarken sağduyusunu devre dışı bırakıp tamamiyle parti aidiyetiyle değerlendirme yapmak kutuplaşmayı derinleştiriyor. Bu kaygı verici durum, geleceğe dair umutları törpülüyor. Sürekli aynı kaynaklardan beslenen bir tarafın karşı tarafı düşman gibi görmesi siyasi partiler tarafından oylarını konsolide ettikleri için güzel gözükebilir ancak ayrılıkların derinleşmesi ortak geleceğimizi rehine durumuna sokabilir.
Son yaşanan olaylara baktığımızda meselenin derinliğini görebiliyoruz. Ölümleri önemsemediğimiz bir dönemi yaşıyoruz. Yaşamdan değil ölümlerden medet umuyoruz. Ensar vakfına ait bir yurtta yaşanan taciz olayını karşı taraf tüm islami kesime mal etmeye çalıştı itin biri cezasını aldı ama mesele bataklığı kurutmak olmalıydı. Özellikle CHP bu rezilliğin toplum tarafından yorumlanmasının önüne geçmiş toplumun vicdanına ve aklına tecavüz girişiminde bulunmuştur.

Gürültü çıkararak siyaset yapılmaz hele ki yüzde doksan dokuzu Müslüman olan bir ülkede siz adi bir olayı inançlı kesimin bütününe mal etmeye kalkarsanız herkes kendi savunma refleksini geliştirir. Her olayın siyasi malzeme haline gelmesi vicdanımızı törpülüyor yozlaşmanın önünü açıyor.

Kısa bir süre önce Ulaştırma Bakanımız Binali Yıldırım'ın oğlu Erkan Yıldırım kumar oynarken gizlice kayda alınmış daha sonra bu görüntüler basına servis edilmişti. Bu hadise de diğerleri gibi siyasi zemine çekildi bütün bir camia hedef alındı. Genç adam kendi işi var babası bakan diye fanusa mı girecek ? Bu olayı malzeme yapanlar alçaktır, ahlaksızdır. Bir babayla oğlunun arasını açmaya çalışmak düpedüz namussuzluktur.

Türkiye'de her olay sistemli bir şekilde siyasi zemine çekiliyor. Bu durumdan beslenen çıkar gruplarının amacı toplumu ikiye bölmek, başarısız olduklarını söyleyemeyiz. Bu kalleş ve kanlı planı safdışı bırakacak olan güç ortak vicdanımızdır.
Sağduyumuzu korumalıyız. Aynı evde yaşıyoruz Türkiye bizim yuvamız.

Birbirimiz hakkında kanaat belirtebilmemiz için dinlemek ve anlamak lazım.

Dünya'yı sadece Sözcü gazetesinden ibaret saymak nasıl ki hastalıklı bir ruh yapısıysa sadece Yeni Akit aklıyla yaşamakta aynı derecede hastalıklıdır.
Birlik ve beraberlik üzerine çokdefa allı pullu özlü sözler söylendi gün pratiğe geçme günüdür.