Sanayi ve Teknoloji bakanı Varank, 'TÜBİTAK bünyesinde faaliyet yürüten UME, Türkiye'de Covid-19 tanısı için kullanılan PCR testlerindeki ölçüm kalitesini artırmak için RNA tabanlı referans malzemeler üretti' açıklamasında bulunarak PCR testlerinin doğruluk oranının artacağını söyledi.
Haber Giriş Tarihi: 09.11.2020 09:05
Haber Güncellenme Tarihi: 09.11.2020 12:05
Kaynak:
Haber Merkezi
Haberyazilimi.com
Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre Varank, Covid-19 virüsünün tespitinde kullanılan PCR testlerinin daha kaliteli sonuç vereceğini bildirdi.
"PCR testlerinden daha kaliteli sonuç alınması için TÜBİTAK UME tarafından RNA tabanlı referans malzemeler üretildiğine" işaret eden Varank, "Böylece, PCR testlerinin doğruluk oranı artacak. Ayrıca üretilen malzemeler PCR kitlerinin iç kalite kontrolünde de kullanılacak." değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Varank, şunları söyledi:
"Ancak sudan bahaneler öne sürdüler. Bu araştırmacılarımızı daha fazla motive etti. Ülkemiz laboratuvarları ve kit üreticilerinin kullanımı için bu referans malzemeleri kendimiz üretmek için proje başlattık. Üç ay sürede çalışmalarımızı tamamladık. Bize karşılaştırma için bile verilmeyen RNA tabanlı referans malzemelerden farklı olarak daha inovatif formda toz ve sıcaklığa dayanıklı yerli ve milli malzemelerimizi ürettik."
Covid-19 virüsünü tespit etmek için dünyada yaygın olarak kullanılan PCR testlerinde ölçüm iki farklı basamaktan oluşuyor. Birinci aşamada bir enzim aracılığıyla virüsün RNA'sı, cDNA'ya çevriliyor. İkinci basamakta çevrilen cDNA (eşlenik DNA) başka bir enzim ile çoğaltılarak PCR testinde pozitif sinyal oluşuyor.
Açıklamada ifadelerine yer verilen TÜBİTAK UME Müdürü Dr. Mustafa Çetintaş yerli ve milli imkanlarla üretilen referans malzemelerle yapılan PCR testlerinin kalitesini teminat altına aldıklarını söyleyerek, "Bu malzemenin en önemli katkısı, herhangi bir soğutma işlemine ihtiyaç olmaması. Malzemenin ülke içindeki paydaşlara dağıtımını soğutma işlemine maruz kalmadan rahatlıkla yapabiliriz" değerlendirmesinde bulundu.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
PCR testlerinde yeni dönem
Sanayi ve Teknoloji bakanı Varank, 'TÜBİTAK bünyesinde faaliyet yürüten UME, Türkiye'de Covid-19 tanısı için kullanılan PCR testlerindeki ölçüm kalitesini artırmak için RNA tabanlı referans malzemeler üretti' açıklamasında bulunarak PCR testlerinin doğruluk oranının artacağını söyledi.
Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre Varank, Covid-19 virüsünün tespitinde kullanılan PCR testlerinin daha kaliteli sonuç vereceğini bildirdi.
"PCR testlerinden daha kaliteli sonuç alınması için TÜBİTAK UME tarafından RNA tabanlı referans malzemeler üretildiğine" işaret eden Varank, "Böylece, PCR testlerinin doğruluk oranı artacak. Ayrıca üretilen malzemeler PCR kitlerinin iç kalite kontrolünde de kullanılacak." değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Varank, şunları söyledi:
"Ancak sudan bahaneler öne sürdüler. Bu araştırmacılarımızı daha fazla motive etti. Ülkemiz laboratuvarları ve kit üreticilerinin kullanımı için bu referans malzemeleri kendimiz üretmek için proje başlattık. Üç ay sürede çalışmalarımızı tamamladık. Bize karşılaştırma için bile verilmeyen RNA tabanlı referans malzemelerden farklı olarak daha inovatif formda toz ve sıcaklığa dayanıklı yerli ve milli malzemelerimizi ürettik."
Covid-19 virüsünü tespit etmek için dünyada yaygın olarak kullanılan PCR testlerinde ölçüm iki farklı basamaktan oluşuyor. Birinci aşamada bir enzim aracılığıyla virüsün RNA'sı, cDNA'ya çevriliyor. İkinci basamakta çevrilen cDNA (eşlenik DNA) başka bir enzim ile çoğaltılarak PCR testinde pozitif sinyal oluşuyor.
Açıklamada ifadelerine yer verilen TÜBİTAK UME Müdürü Dr. Mustafa Çetintaş yerli ve milli imkanlarla üretilen referans malzemelerle yapılan PCR testlerinin kalitesini teminat altına aldıklarını söyleyerek, "Bu malzemenin en önemli katkısı, herhangi bir soğutma işlemine ihtiyaç olmaması. Malzemenin ülke içindeki paydaşlara dağıtımını soğutma işlemine maruz kalmadan rahatlıkla yapabiliriz" değerlendirmesinde bulundu.
Çok Okunanlar