Eğer İstihbarat Örgütlerinin satış memuru olursanız, ipiniz her zaman sizi kullananların elinde olacaktır ve siz kullanılmaktan rahatsız değilseniz, iradenizi teslim ettiğiniz o örgütlerin önce oyuncağı, sonra da uşağı olursunuz.

Bir taraftan “çözüm süreci sürsün” diye bağıracaksın, diğer taraftan “barajlar artık hedefimizdedir” diyeceksin, sonra çıkıp barış adına ahkâm keseceksin.

Yok, öyle bir barış, yok öyle bir çözüm süreci. 70 yılda verilmeyeni veren 13 yıllık iktidar devrilsin diye her türlü şer odağıyla ortaklık yapacaksın, sonra çıkıp AK Partinin fabrika ayarlarının bozulduğunu söyleyeceksin.

Kimin fabrika ayarı hiç tamir olmadı ve hep bozgunculuk yarattı ve hep Uluslararası güçlere hizmet etti artık çok net bir şekilde ortada.

Peki, hedef neden barajlar?

Çünkü barajlar bu bölgeyi kalkındıracak, bölge insanına huzur ve bereket getirecek. Çünkü barajlar bölgenin kör talihini değiştirecek. Coğrafyamızda geleceğin en önemli kozu olan ‘su' elimizde ve biz onu tutacağız.

Bu coğrafya için ‘Su' en az değil, bir gün, o yakın zamandır Petrolden daha değerli olacak. Türkiye güçlenmesin isteyenlerin tezgâhıdır bu ve bu tezgâhın uygulayıcılığını PKK üstlenmiş durumda. DEAİŞ tarihi eserleri yağmalıyor, PKK Türkiye'nin geleceği olan barajları.

HDP'nin baraj sorunu vardı ama anlaşıldı ki, asıl baraj sorunu bölgede süren barajlarmış. Şimdi bölgedeki barajları yıkmanın peşindeler.

PKK neden Barajı kafasına taktı?

Örgütün lojistik yaptığı mağaralar ve yol güzergâhları baraj altında kalacak. Baraj, bölgenin gelişmesini sağlayacak, yani aş ve iş getirecek. Bu durumda PKK en çabuk elde ettiği insan gücünü kaybedecek.

İşi olan, sosyal yaşamı olan, hayata dair gelecek kaygısı olmayan, ekonomisi büyüyen bir bölge ve bölge insanı PKK'nın tasavvur ettiği ve desteklediği bir durum değil. PKK dağlara militan taşıyorsa, bunu eğitimsizliğe ve ekonominin gelişmemesine borçlu…

Ve PKK'yı kullanan istihbarat örgütleri; onların çok daha farklı planları var. Baraja onlar da karşılar. Çünkü biliyorlar ki barajlar bölgeyi ekonomik olarak uçuracak ve bugün konuştuğumuz Kürt sorununu dahi çözebilecek bir güce sahip olacak.

Barajlar bölgede iklimin değişmesini sağlayacak ve belki de gelecekte bu bölgede Akdeniz iklimi yaşanacak. Bugün yaşadığımız cehennem sıcakları bir daha yaşanmayacak.

HDP, barajı geçmek istiyordu, bunun için bölgede her türlü psikolojik baskı ve tehditte bulundu. Musluklardan kan akıttı, vatandaşları tehdit etti.

HDP; Eğer HDP barajı aşmazsa 6-7 Ekim olaylarının daha karanlığını ve şiddetlisini yaşatacakları söylemini yaydı. HDP barajı aşmazsa bölge cehenneme dönecek. Bu tehdit sokakta karşılığını buldu, üzerine AK Partinin rezalet listeleri de eklenince, derin kulakların isteği sonuç ortaya çıktı.

Herkes bu sürecin atlatılmasından sonra bölgede huzur bekliyordu ama olmadı ve daha seçim bitiminde HÜDA-PAR ile HDP karşıya geldi. Bu PKK, Hizbullah çatışmasına dönmek üzereydi. “Kürtleri Kürtlere kırdırtmak istiyorlar” açıklamaları çatışmanın daha da büyümesi engellendi.

PKK, silahın gölgesiyle siyasi kanadı HDP'yi iyi besledi şimdi yine o silahın gölgesiyle yeni projelere imza atmaya çalışıyor. Bu üst akıl kim ve hedefi nedir?

Tabi ki Türkiye'nin gelişmemesi ve kaostur. Barajlara saldırma meselesi de üst akıl işi. Diyarbakır'da HDP Mitinginde bombayı patlatan adam tamamda, arkasında kimler var.

O bomba kime prim yaptırdı. Tabi ki HDP'ye… O halde HDP'lilerin iddia ettikleri gibi arkasında AK Parti ve Türk istihbaratı yok.

Bu işin arkasında Suriye Muhaberatı var ve tabi buna göz yumanlar.

Görünen o ki, daha çok baraj konuşacağız ve bakalım kimler barajın altında kalacak.