Thule topluluğunun mensupları dünyaya er geç egemen olacaklardı; bütün tehlikelere karşı korunacaklardı. Ve tam bin yıl boyunca gelecek “tufan” a kadar sürecekti. Egemenlikleri İttifakı bozacak bir hata işledikleri takdirde kendi canlarını kendi elleriyle kıymaya ant içmişlerdi. Ve bu ittifakı güçlendirmek, Tanrıların dikkatini üzerlerine çekmek amacıyla verdiler kurbanlarını
750.000 Çingene ve beş milyon Yahudi, sadece “büyüsel” nedenlerle öldürülmüş, fırınlarda zehirlenmiş ve yakılmıştır. Ve bizim anladığımız dar kavramda bir hunharlık değildir bu: Mayalardan Nazilere, Şer Rahipler inlerinin kurbanlı tapınmasıdır. Yeminli ayinle ve kutsal cellatlı bir Tapınma...
Peki kimdi bu cellat Celladın ismi Wolfram Sievers'ti. Nuremberg'te ölüme mahkûm edildikten sonra gizemli dualar okuyarak gözünü bile kırpmadan idam sehpasına yürüyen SS albayı... Hitler ateşle oynuyordu. Nitekim 1934 Haziranının son günü S.A'ların katliyle başlayan hareket. Nazizm'i asıl aldandığı şeyi olmaya sürüklüyordu. Yani gizli bir öğretinin aleti olmaya... Hitler'de başlangıçta Nazizm'in nasyonal ve sosyalist olması gerektiğini sanmış ve tüm adımlarını ona göre atmış ve her şeyi ona göre ayarlamıştır. S.S'leri parti üstü özerk bir örgüt durumuna yükselten emri imzalamakla Hitler bir partinin, bir ulusun ve hatta bir ırkın iktidara yürüyüşünden çok daha büyük ve çok korkunç tutkulara yönelip bir yürüyüşü başlatmaktaydı. Himmler'in başkanlığında S.S örgütü çoğu zaman sanıldığı gibi gaddar bir polis örgütü olarak değil gerçek anlamda dinsel ve buna uygun bir hiyerarşi olan gizli bir tarikat şeklinde doğmuştur. Ahnenerbe Derneği bu tarikatın teolojik yanı Kara Nizam ise bu derneğin gizemci temelini oluşturuyordu. “Kuru Kafa” simgeli S.S' ler ki bunlar Waffen S.S'ler gibi kopya çakma örgütlerle karıştırılmaması gereken savaşçı kesişlerdir. Burg'lar da ilk gizlemeyip açıklamayı vermeden önce Napola'dan yeni eğitimden geçerler. Napola ” Ölümü vermeyi ve almayı “ öğreten bir okuldur. Gerçek S.S'ler sıradan bir katil iradesiyle harekete geçen basit sadistler ordusu değil “yeni insanlar”' dır kendilerine ona adapte ederler. Burg'lar daki Kalın Hava ayinlerinde kendilerine öğretilen; Dünyanın büyücüler yönetiminde Dış kuvvetleri, evrenin efendilerini çekmeye yarayacak ruhsal bir enerji saçmak üzere dönüşüme uğratılması gereken bir hammadde olduğudur. Yani “Kara Nizam” ın etkinliği hiçbir siyasi yada askeri zorunluluğun eseri değildir. Sadece ve sadece büyüsel zorunluluğun yarattığı bir simgesel edimden ibarettir. Onlara göre gelecekte “Tanrısal hükümetin” bir modelidir SS'ler
Brasillach şöyle diyordu “Hitler boyun eğdiği gizemli kendisine buyurulmuş olsa, kendi mutluluğu ve halkının mutluluğu dahil, tüm insanlığın mutluluğunu fedaya hazırdı.”
Hitler Soğuğun kendisini dinleyeceğine, Rus ovalarını örten karın eriyeceğine içtenlikle inanmıştı. İnsanlık yeni ve üstün bir aşamaya girecekti. Onun yönetiminde Alev taşıyıcısı ordularının önünde kış boyun eğecekti. Ve birliklerinin her zaman eksiksiz bir donatıma sahip olmasını isteyen Führer, Rus cephesine yolladığı “Ölümsüz “ askerlerine sadece bir boyun atkısı ile bir çift eldiven verdiriyordu. Rusya'nın o buzları büyücülerine ihanet edecekti. Führer zaman da bir kademe atlamayı hesaplıyordu. Devler ve Cüceler oyunu gibi buz ihanet ediyordu. Soğuk bir mağlubiyet ve yenilgi getiriyordu ona…
Aslında bulunduğumuz şu çağdaş dünya 19.yy'ın o kaba anlamında maddeci ve bilimci dünyasının basit bir uzantısı olmakta devam etse Nazilerin bu savaştan elbette galip çıkması gerekiyordu. Hitler kendi dünyasının kötülük boşluğunda esir olmuştu… Dünya ileriye mahkûm gericilerle geriye odaklı ilericilerin alışılmış dünyası olmaktan çıkmıştı. Artık; kendi kendini aşmak zorunluluğunun bilincine ermiş bir bilgin-düşünür-sanatçı “ büyücülerin” Ne şeytani ne de ilahi… Derin anlamında insani dünyası olmaya yönelmişti…
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Erkan Macit
S.S örgütü ne amaçla kuruldu?
S.S ÖRGÜTÜ NE AMAÇLA KURULDU?
NİÇİN KARA NİZAM OLDU?
Thule topluluğunun mensupları dünyaya er geç egemen olacaklardı; bütün tehlikelere karşı korunacaklardı. Ve tam bin yıl boyunca gelecek “tufan” a kadar sürecekti. Egemenlikleri İttifakı bozacak bir hata işledikleri takdirde kendi canlarını kendi elleriyle kıymaya ant içmişlerdi. Ve bu ittifakı güçlendirmek, Tanrıların dikkatini üzerlerine çekmek amacıyla verdiler kurbanlarını
750.000 Çingene ve beş milyon Yahudi, sadece “büyüsel” nedenlerle öldürülmüş, fırınlarda zehirlenmiş ve yakılmıştır. Ve bizim anladığımız dar kavramda bir hunharlık değildir bu: Mayalardan Nazilere, Şer Rahipler inlerinin kurbanlı tapınmasıdır. Yeminli ayinle ve kutsal cellatlı bir Tapınma...
Peki kimdi bu cellat Celladın ismi Wolfram Sievers'ti. Nuremberg'te ölüme mahkûm edildikten sonra gizemli dualar okuyarak gözünü bile kırpmadan idam sehpasına yürüyen SS albayı... Hitler ateşle oynuyordu. Nitekim 1934 Haziranının son günü S.A'ların katliyle başlayan hareket. Nazizm'i asıl aldandığı şeyi olmaya sürüklüyordu. Yani gizli bir öğretinin aleti olmaya... Hitler'de başlangıçta Nazizm'in nasyonal ve sosyalist olması gerektiğini sanmış ve tüm adımlarını ona göre atmış ve her şeyi ona göre ayarlamıştır. S.S'leri parti üstü özerk bir örgüt durumuna yükselten emri imzalamakla Hitler bir partinin, bir ulusun ve hatta bir ırkın iktidara yürüyüşünden çok daha büyük ve çok korkunç tutkulara yönelip bir yürüyüşü başlatmaktaydı. Himmler'in başkanlığında S.S örgütü çoğu zaman sanıldığı gibi gaddar bir polis örgütü olarak değil gerçek anlamda dinsel ve buna uygun bir hiyerarşi olan gizli bir tarikat şeklinde doğmuştur. Ahnenerbe Derneği bu tarikatın teolojik yanı Kara Nizam ise bu derneğin gizemci temelini oluşturuyordu. “Kuru Kafa” simgeli S.S' ler ki bunlar Waffen S.S'ler gibi kopya çakma örgütlerle karıştırılmaması gereken savaşçı kesişlerdir. Burg'lar da ilk gizlemeyip açıklamayı vermeden önce Napola'dan yeni eğitimden geçerler. Napola ” Ölümü vermeyi ve almayı “ öğreten bir okuldur. Gerçek S.S'ler sıradan bir katil iradesiyle harekete geçen basit sadistler ordusu değil “yeni insanlar”' dır kendilerine ona adapte ederler. Burg'lar daki Kalın Hava ayinlerinde kendilerine öğretilen; Dünyanın büyücüler yönetiminde Dış kuvvetleri, evrenin efendilerini çekmeye yarayacak ruhsal bir enerji saçmak üzere dönüşüme uğratılması gereken bir hammadde olduğudur. Yani “Kara Nizam” ın etkinliği hiçbir siyasi yada askeri zorunluluğun eseri değildir. Sadece ve sadece büyüsel zorunluluğun yarattığı bir simgesel edimden ibarettir. Onlara göre gelecekte “Tanrısal hükümetin” bir modelidir SS'ler
Brasillach şöyle diyordu “Hitler boyun eğdiği gizemli kendisine buyurulmuş olsa, kendi mutluluğu ve halkının mutluluğu dahil, tüm insanlığın mutluluğunu fedaya hazırdı.”
Hitler Soğuğun kendisini dinleyeceğine, Rus ovalarını örten karın eriyeceğine içtenlikle inanmıştı. İnsanlık yeni ve üstün bir aşamaya girecekti. Onun yönetiminde Alev taşıyıcısı ordularının önünde kış boyun eğecekti. Ve birliklerinin her zaman eksiksiz bir donatıma sahip olmasını isteyen Führer, Rus cephesine yolladığı “Ölümsüz “ askerlerine sadece bir boyun atkısı ile bir çift eldiven verdiriyordu. Rusya'nın o buzları büyücülerine ihanet edecekti. Führer zaman da bir kademe atlamayı hesaplıyordu. Devler ve Cüceler oyunu gibi buz ihanet ediyordu. Soğuk bir mağlubiyet ve yenilgi getiriyordu ona…
Aslında bulunduğumuz şu çağdaş dünya 19.yy'ın o kaba anlamında maddeci ve bilimci dünyasının basit bir uzantısı olmakta devam etse Nazilerin bu savaştan elbette galip çıkması gerekiyordu. Hitler kendi dünyasının kötülük boşluğunda esir olmuştu… Dünya ileriye mahkûm gericilerle geriye odaklı ilericilerin alışılmış dünyası olmaktan çıkmıştı. Artık; kendi kendini aşmak zorunluluğunun bilincine ermiş bir bilgin-düşünür-sanatçı “ büyücülerin” Ne şeytani ne de ilahi… Derin anlamında insani dünyası olmaya yönelmişti…