Fark ettiniz mi Türkiye Rusya Federasyonu ile yaptığı her anlaşmadan sonra terör eylemleri gerçekleşiyor. Bu eylemler ya anlaşmadan önce ya da birkaç gün sonra oluyor. Bu demek oluyor ki yerli maşaların ne zaman bomba patlatacağını ya da suikast hazırlığında olacağını önceden tahmin edebiliriz.

Türkiye'nin Rusya Federasyonu ile yakınlaşması kimleri rahatsız ediyor? Az biraz kronolojiye bakalım.

Hatırlarsanız 24 Kasım 2015 tarihinde Rusya'ya ait uçak sınır ihlali nedeniyle Türk Hava Kuvvetleri tarafından düşürüldü. Soğuk savaş döneminde ilk defa bir NATO üyesi ülke tarafından Rus uçağı düşürüldü. Uçağı düşürenler ise FETÖ üyeleri pilotlar. Biraz daha eski bir tarihe gidelim.

Tarih: 1 Ekim 1992 Egede NATO tatbikatı sırasında Amerikan donanmasına ait bir savaş gemisi Türk Fırkateynini vuruyor. Bu vurulma, Türkiye ve NATO ilişkileri açısından kopuş noktasıdır. Bu olayı araştırırsanız ateşlemenin yapılabilmesi için 6 ayrı kararın olması gerekiyor. Ve ateşleme ayrı odalarda bulunan personeller tarafından yapılıyor. NATO bu kadar mı Türkiye'den nefret ediyor?

Türkiye'nin NATO'da kalması hangi ülkeye karşı bu kadar önemli? Cevabı işlenen Rus Konsolosluğu cinayetinde saklı!

Cinayeti herkesin gözleri önünde işleyen FETÖ'cü Polis ve Rus uçağını düşüren FETÖ'cüler.

Türkiye ve Rusya Enerji anlaşmalarından sonra patlayan bombaların sahibi kim dersiniz? Maşalar belli. A'dan Z'ye kadar hiçbir örgütün ismi fark etmiyor. XYZ hepsi aynı odağa hizmet ediyor.

Avrupa Birliği Rusya'ya yaptırım uyguluyor. Bir yandan da Türkiye'ye ağır yaptırım yaparım sinyali veriyor. Amaçları ise Hem Rusya'yı hem de Türkiye'yi zor durumda bırakmak. Avrupa, Türkiye ve Rusya'yı bir birine yakınlaştırmaktan başka hiçbir şart bıraktırmıyor. Şartlar Türkiye'yi ön Asya Paktına zorluyor.

Tersten okuma yapacak olursak, 40 yılı aşkın bir süre içerisinde Türkiye'yi AB'ye alırım diye oyalayan Avrupa'yı Yeni Türkiye'nin temsilcileri artık oyalıyor olamaz mı? Şartlar değişti En az Avrupa kadar güçlenen bir Türkiye var. Türkiye artık strateji çiziyor ve uyguluyor.

Şeytanın haremindeki İran

Sormamız gereken sorularımız öncelikle şunlar

1- Suriye'nin kapı komşusu Ürdün'ün stratejisi nedir. Neden Suriye Halkı Ürdün'e gidemiyor?

2- İran destekli Şii Haşdi Şabi Örgütü kime karşı kuruldu?

3- Irak ve Lübnan'dan Suriye'ye kaydırılacak olan Şii Militanların öncelikli hedefi nedir?

Bu üç seçeneğin cevabı da eminim ki benim gibi Türkiye olacaktır. Akdeniz hattını bırakmayan Ruslar, kuzey hattına destek veren Amerika ve AB iç kesimlerinde ise Deaş'a destek veren konsorsiyum. Emperyalizmin tetikçisi Deaş görev süresini bitirdiğinde yerini Lübnan Hizbullah'ına ve Haşdi Şabi örgütüne teslim edecek. Ürdün ise haritasını koruma derdinde ama savaş Ürdün için kaçınılmaz olacaktır. PYD unsurları ise sevine dursunlar Amerika için Kuzey hattını koruyacak başka fedai yok. Amerika ve İngiltere'nin yüzyıllık planının altında şu gerçeklik yatıyor; Kuzey ırak ve Kuzey Suriye'yi birleştirmek. Ardından hazar denizi ile buluşturmak.

Ortadoğu Kazanında İran Kepçesi ve Yeni Şii Devleti

İran'ın öncelikli hedefi Halep'ten sonra idlip olacaktır. Lübnan eksen kaymalı ve Irak'a yakın olan bir bölgede Şii devleti kurmak. Suriye'nin demografik yapısını bozan İran ve küresel terörizm, Suriyeli nüfusun bir kısmını imha etti, bir kısmını ise göçe zorladı. Bozulan bu nüfus dengesinin yerine İran, Şii yoğunluklu nüfusla doldurmanın planını yapıyor. İran bölgede en etkin güç olmak istiyor. Hizbullah, Nükleer silahları, Mehdi ordusu, Haşdi Şabi gibi güçlerine güveniyor diyorsanız yanılıyorsunuz. İran'ın tek güvencesi Hazar denizi ve Suriye'den sonra yeni oluşacak enerji savaşlarının merkezinde olmak. Anlayacağınız İran Suriye'de Rusya'nın dostu gibi görünse de emperyalizmin Hazar denizi projesinde Rusya'yı sırtından hançerleyecek. Yıllardır Amerika'nın gizli müttefiki olan İran, İslam coğrafyasını Hülle yoluyla çok iyi bir şekilde aldattı. Rusya İran'a güvenilemeyeceğini çok iyi biliyor yine de yedekte tutuyor.

Türkiye'nin Ortadoğu çıkışı nasıl olur?

Ortadoğu'da güçlü bir çıkış yakalayan Türkiye, Gezi, 17-25 Aralık, Çözüm sürecinin baltalanması, 15 Temmuz darbeleriyle dış destekli içerden hançerlendi. Türkiye'nin geç kalınmış bir stratejisi var. Ortadoğu Bakanlığı. Ortadoğu'yu her dakika takip eden güçlü bir ekibinin bulunması gerekiyor. Ortadoğu halkları satılık devlet başkanlarına güvenmektense Türkiye'ye daha çok güveniyor. Bunun başını Barzani çekiyor. Türkiye başta Irak olmak üzere, isterse halkları rahatlıkla kendisine doğru çekebilir. Böyle bir gücü var. Ortadoğu halklarının tek özlemi 100 yıldır özlemle anılan Halife! Emperyalizm bunun çok iyi farkında. Din adı altında örgütleri ve İslamofobi'yi Ebola virüsü gibi neden çıkarttı dersiniz?

Türkiye isterse Ortadoğu halklarının ve İslam Dünyasının halifeliğini yapabilir. Sizce de bu mümkün değil mi?