Beşiktaş'ın zor bir dönemde kazandığı şampiyonluğu izlerken, aklımın bir yerinde hep o sahne vardı. Çok seyrek spor yazan biri olarak o sahneyi yazmasamolmaz. Çok değil iki yıl önce 13 Mayıs 2019 günü, bugün Beşiktaş'ı şampiyonluğa taşıyan "10 numara" SergenYalçın, Alanyaspor'un teknik adamı olarak Dolmabahçe Vodafone Park'taydı. Beşiktaş'ın başında da iki yıl üst üste şampiyonluk kazanan, Avrupa'da ciddi başarılara imza atan Şenol Güneş Hoca vardı. Ancak Şenol Hoca'nın Milli Takım'a gideceği ve sezon sonunda Beşiktaş'tan ayrılacağı konuşuluyordu. O maçı Beşiktaş 2-1 kazandı. Sporcular soyunma odasına giderken ilginçti seyirciler stadı terk etmedi ve stadı inleten bir tezahürat başladı: "Sergen Yalçın, Sergen Yalçın..." Bu çok açık ve net bir mesajdı. Beşiktaşlılar, Beşiktaş'ın altyapısında yetişen Sergen'in takımı yönetmesini istiyordu. Mesajı alan Sergen Hoca da seyircinin bu sevgisine ilgisiz kalmıyor, sahaya çıkarak onları selamlıyordu. Doğal olarak gazeteciler maç sonrası bu ilgiyi sorduklarında şöyle diyordu: "Net bir cevap vereyim, bir günkavuşacağız..." Nihayet o kavuşma çok değil biryıl sonra gerçekleşti ve Sergen Hoca,Beşiktaş'la buluştu. Ardından da bu buluşmayıhem lig hem de Ziraat Türkiye Kupasışampiyonluğuyla taçlandırdı. SergenHoca'nın Beşiktaş altyapısından çıkıp takımınışampiyonluğu taşıyan öyküsünü TRTSpor sitesinde okuyunca bu başarının tesadüfolmadığını ve Beşiktaşlıların onu arzuylaistemelerinin boşuna olmadığını gördüm. Şu tabloya bakın; Sergen Yalçın1992 yılında keşfedilip A Takım'a seçildiğindeBeşiktaş, tıpkı bu yıl olduğu gibi şampiyonluğaçok yakın bir takımdı. TeknikDirektör Gordon Milne de genç oyuncuyuson maçta, Galatasaray maçındaoynatacaktı. 20 yaşındaki genç Sergen, omaçın 4-3 bitmesinde çok kritik rolü oynayarakBeşiktaş'ı şampiyonluğa taşıyacaktı. Beşiktaşlılar bunu hiç unutmadı. Ama sadece bu değil, sonrasında seyretmesi keyifli onlarca maça imza attı. Ardından 97 yılında Beşiktaş'tan ayrıldı. Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor dahil Türk futbolunun dört büyüklerinde oynayan ilk futbolcu oldu. Ama Beşiktaş aşkı onu hep geri çağırıyordu. Beş yıl sonra 2002'de tekrar Beşiktaş'a döndü. Teknik Direktör, ünlü hoca Mircea Lucescu'ydu ve Beşiktaş o sezonda (2002-2003) 100. yılını kutluyordu. Uzun yıllardır şampiyonluk hasreti çeken Beşiktaş'a bu yıl şampiyonluk çok yakışacaktı. Son maç tesadüf bu ya yine Galatasaray'la oynanıyordu. O tarihi anı TRT Spor'dan okuyalım: "Futbol, Sergen Yalçın için hoş bir tesadüf ve Türk spor tarihine geçecek unutulmaz bir anı yazdı. Tecrübeli futbolcu, 90. dakikada attığı golle takımını zafere taşırken, hepimizin hafızalarına kazınan 'Sergen attı, şampiyonluk geldi' sözleri de tarihe geçti. Beşiktaş'ın 'maestro'su, kulübüyle ilk şampiyonluğunda olduğu gibi, son şampiyonluğuna da tesadüf eden bir Galatasaray maçında gol atmayı başardı." İşte o günlerin genç Sergen'i bugün Beşiktaş'ı 16. şampiyonluğuna ulaştırarak yeni bir tarih yazdı. Umarım bu başarı, futbol kulüplerini motive eder ve daha fazla yerli futbolcu oynatmanın da önünü açar. Bu anlamlı tarihin yazılmasında emeği geçen başta Beşiktaş Başkanı Ahmet NurÇebi olmak üzere herkesi kutluyorum.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Mahmut Övür
Sergen Yalçın ve bir kavuşmanın öyküsü
Beşiktaş'ın zor bir dönemde kazandığı şampiyonluğu izlerken, aklımın bir yerinde hep o sahne vardı. Çok seyrek spor yazan biri olarak o sahneyi yazmasam olmaz. Çok değil iki yıl önce 13 Mayıs 2019 günü, bugün Beşiktaş'ı şampiyonluğa taşıyan "10 numara" Sergen Yalçın, Alanyaspor'un teknik adamı olarak Dolmabahçe Vodafone Park'taydı.
Beşiktaş'ın başında da iki yıl üst üste şampiyonluk kazanan, Avrupa'da ciddi başarılara imza atan Şenol Güneş Hoca vardı. Ancak Şenol Hoca'nın Milli Takım'a gideceği ve sezon sonunda Beşiktaş'tan ayrılacağı konuşuluyordu.
O maçı Beşiktaş 2-1 kazandı. Sporcular soyunma odasına giderken ilginçti seyirciler stadı terk etmedi ve stadı inleten bir tezahürat başladı:
"Sergen Yalçın, Sergen Yalçın..."
Bu çok açık ve net bir mesajdı. Beşiktaşlılar, Beşiktaş'ın altyapısında yetişen Sergen'in takımı yönetmesini istiyordu. Mesajı alan Sergen Hoca da seyircinin bu sevgisine ilgisiz kalmıyor, sahaya çıkarak onları selamlıyordu.
Doğal olarak gazeteciler maç sonrası bu ilgiyi sorduklarında şöyle diyordu:
"Net bir cevap vereyim, bir gün kavuşacağız..."
Nihayet o kavuşma çok değil bir yıl sonra gerçekleşti ve Sergen Hoca, Beşiktaş'la buluştu. Ardından da bu buluşmayı hem lig hem de Ziraat Türkiye Kupası şampiyonluğuyla taçlandırdı. Sergen Hoca'nın Beşiktaş altyapısından çıkıp takımını şampiyonluğu taşıyan öyküsünü TRT Spor sitesinde okuyunca bu başarının tesadüf olmadığını ve Beşiktaşlıların onu arzuyla istemelerinin boşuna olmadığını gördüm.
Şu tabloya bakın; Sergen Yalçın 1992 yılında keşfedilip A Takım'a seçildiğinde Beşiktaş, tıpkı bu yıl olduğu gibi şampiyonluğa çok yakın bir takımdı. Teknik Direktör Gordon Milne de genç oyuncuyu son maçta, Galatasaray maçında oynatacaktı. 20 yaşındaki genç Sergen, o maçın 4-3 bitmesinde çok kritik rolü oynayarak Beşiktaş'ı şampiyonluğa taşıyacaktı. Beşiktaşlılar bunu hiç unutmadı.
Ama sadece bu değil, sonrasında seyretmesi keyifli onlarca maça imza attı. Ardından 97 yılında Beşiktaş'tan ayrıldı. Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor dahil Türk futbolunun dört büyüklerinde oynayan ilk futbolcu oldu.
Ama Beşiktaş aşkı onu hep geri çağırıyordu. Beş yıl sonra 2002'de tekrar Beşiktaş'a döndü. Teknik Direktör, ünlü hoca Mircea Lucescu'ydu ve Beşiktaş o sezonda (2002-2003) 100. yılını kutluyordu. Uzun yıllardır şampiyonluk hasreti çeken Beşiktaş'a bu yıl şampiyonluk çok yakışacaktı. Son maç tesadüf bu ya yine Galatasaray'la oynanıyordu.
O tarihi anı TRT Spor'dan okuyalım:
"Futbol, Sergen Yalçın için hoş bir tesadüf ve Türk spor tarihine geçecek unutulmaz bir anı yazdı. Tecrübeli futbolcu, 90. dakikada attığı golle takımını zafere taşırken, hepimizin hafızalarına kazınan 'Sergen attı, şampiyonluk geldi' sözleri de tarihe geçti.
Beşiktaş'ın 'maestro'su, kulübüyle ilk şampiyonluğunda olduğu gibi, son şampiyonluğuna da tesadüf eden bir Galatasaray maçında gol atmayı başardı."
İşte o günlerin genç Sergen'i bugün Beşiktaş'ı 16. şampiyonluğuna ulaştırarak yeni bir tarih yazdı.
Umarım bu başarı, futbol kulüplerini motive eder ve daha fazla yerli futbolcu oynatmanın da önünü açar.
Bu anlamlı tarihin yazılmasında emeği geçen başta Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi olmak üzere herkesi kutluyorum.