SON DAKİKA
Hava Durumu

Şiddetin değil vicdanın sesi yükselmeli

Yazının Giriş Tarihi: 28.02.2016 10:23
Yazının Güncellenme Tarihi: 28.02.2016 10:23

İnsanoğlunun fıtratında eleştiri vardır, ne yaparsanız yapın bunu yok edemezsiniz. İnsanların hakaret etmeden düşüncelerini dile getirmesinin, beğenisini veya karşıtlığını ifade etmesinin engellendiği dönemler tarihte en karanlık dönemler olarak yerini almıştır.
Eleştiri kültürümüz çok zayıf. En ufak bir eleştiride bile en sert tepkilerin görüldüğü bir zamanlardayız. Eleştiri yaparken duygusallığa kapılan, çıkarlarını düşünen, konumuna esir olmuşların sözlerinin karşılığı yoktur ancak siz cevap verirseniz ortaya bir emtia çıkar ve alıcısı olur.

Son günlerde hayatımızın bir parçası olan şu sözler bırakın eleştiriyi insanın olumlu konuşmasına da engel oluyor. ‘İngiliz uşağı,casus,İsrail ajanı,münafık,Amerikanın köpeği,meczup,mason,din düşmanı,paralelci,vatanhaini,Türkiye düşmanı'…

Bu sözler siyasi bir eleştiriniz olduğunda,doğru veya yanlış hiç fark etmez maruz kalabileceğiniz sıfatlardır.

Böylesi ağır sözlerin çok rahat konuşulması durumun vahameti açısından ciddi bir göstergedir.

Türkiye'nin normalleşmeye ihtiyacı var. Doğru ve sağlıklı bir istikamette ilerlemek için samimiyetle yapılan eleştirilere kulak vermek lazım. Herkesin hatası yanlışı olabilir önemli olan bu yanlışlardan dönebilmek erdemine sahip olmaktır.

Soytarı ve Dalkavuk arasındaki fark nedir ?

Soytarı kralın yüzüne kimsenin söyleyemeyeceği gerçekleri hiç çekinmeden söyleyen kişidir. Soytarının görevi ve en büyük özelliği krala rahatsız edici gerçeği mizahi bir tarzda ,kralı sinirlendirmeden, onurunu kırmadan, küçük düşürmeden söylemesidir. Soytarı batı kültüründe önemli bir yer tutar.

Doğu kültüründe ise dalkavuklar vardır. Dalkavuk herkese ‘ben seninleyim' der küçük bir sarsıntı da arkasına bakmadan kaçar.Kendi menfaatleri için makam sahibine asla gerçekleri söylemez aksine herşeyi tozpembe gösterir ki çanağına üçbeş kemik fazla atılsın.

Dalkavukluğun prim yaptığı süreçler ortak aklın firari olduğu zamanlardır. Böyle dönemlerde sorumluluk bilinciyle durumdan vazife çıkaran sağduyulu sesler dikkate alınmalı fikirleri önemsenmelidir.

Şiddet dili ve yöntemleri her ne kadar keskin olursa olsun çıkmaz bir sokağa girmektir. Şiddet doğurgandır her tepkide yeniden üremeye başlar.

Şiddet dilinin sesi değil vicdan dilinin sesi yükselmelidir. İhtiyacımız olan birbirimizin sesine kulak vermek aynı gemide olduğumuzu unutmamaktır.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.