SON DAKİKA

TBMM’de Geri Çekilen Tasarı: ‘Etki Ajanlığı’ Nedir?

Menajer Ayşe Barım’ın tutuklanmasıyla mahkemeye sevk yazısında yer alan "etki ajanlığı" ifadesi, Türkiye’de bu kavramın yasal çerçevede olup olmadığı yönünde tartışmaları yeniden alevlendirdi.Peki bu 'etki ajanlığı' nedir? Nereden geliyor? İşte detaylar haberimizde.

Haber Giriş Tarihi: 30.01.2025 16:43
Haber Güncellenme Tarihi: 30.01.2025 16:56
Kaynak: Haber Merkezi
TBMM’de Geri Çekilen Tasarı: ‘Etki Ajanlığı’ Nedir?

Film ve dizi sektöründe tekelleşme iddiaları kapsamında ifadesi alınan menajer Ayşe Barım, Gezi Parkı protestolarına ilişkin suçlamalar nedeniyle 27 Ocak’ta tutuklandı. Mahkemeye sevk yazısında Barım'ın, "olayları planlayan, örgütleyen ve yönlendiren" kişiler arasında olduğu iddia edilirken, "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüse yardım etmek" suçlaması yöneltildi.

Sevk yazısında yer alan dikkat çekici ifadelerden biri ise "etki ajanlığı" oldu. Bu kavram, Türk Ceza Kanunu'nda tanımlanmış bir suç olmamasına rağmen, savcılık tarafından Barım’ın kastını ortaya koyan bir unsur olarak değerlendirildi.

"Etki ajanlığı" düzenlemesi neden gündemde?

"Etki Ajanlığı" yasa tasarısı ile TCK'nın "casusluk" suçunu düzenleyen 339'uncu maddesine yeni bir suç eklenmesi planlanıyordu. Bu suçun ifadesi ise şu şekilde: 

"Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları aleyhine yabancı bir devlet veya organizasyonun stratejik çıkarları veya talimatı doğrultusunda suç işleyenler” 

Söz konusu suçta istenen ceza ise üç yıl ila yedi yıllık hapis. Bu eylem "savaş sırasında veya askeri hareketleri tehlikeye sokacak bir süreçte işlenmiş" ise cezanın 8 yıldan 12 yıla kadar çıkması öngörülüyordu.

İktidar düzenlemenin gerekçesinin TCK'daki casusluk suçunu düzenleyen maddelerin gelişen teknoloji karşısında yetersiz kalmasına dayandırıyor. Üçüncü ülkelerin Türkiye üzerinden başka ülke vatandaşlarına dönük, taşeronları aracılığıyla veya yeni tip teknolojiler kullanarak yaptığı operasyonlar nedeniyle cezalandırılamadığını savunuyor.

Muhalefetin, hangi eylemlerin suç kapsamına gireceğinin belirsizliği nedeniyle herkesin cezalandırılabileceği eleştirisine karşı ise "yabancı devlet yararına veya talimatı doğrultusunda işlenmesi" kriteri aranacağını söyleniyor. 

Muhalefet temsilcileri ise tasarının kapsamı ve öngörülen suçun maddi unsurlarının belirsiz olduğunu savunuyor. Muhalefete göre bu düzenleme istismar edilmeye açık. 

Teklifin Ekim'de TBMM Adalet Komisyonu'ndan geçmesinin ardından Türkiye'nin önde gelen basın meslek kuruluşları ortak açıklama yayımlayarak düzenlemenin "basın özgürlüğü için ciddi bir tehdit" olduğu uyarısında bulundu.

Açıklamada "Bu düzenleme, gazetecilerin mesleklerini icra ederken her an 'etki ajanı' olarak damgalanma riski ile karşı karşıya kalacakları bir ortam yaratacaktır" ifadeleri kullanıldı. 

Gürcistan’da geçtiğimiz yıl gündeme gelen etki ajanlığı yasası, “yabancı etkinin şeffaflığı” ismiyle kabul edilmişti. Gürcistan’ın bu yasayı kabul etmesinin ardından Avrupa Birliği'nin (AB) Tiflis Büyükelçisi Paweł Herczynski, ülkenin AB'ye katılım sürecinin askıya alındığını bildirmişti.

Gürcistan ve Türkiye’nin konuştuğu bu düzenlemenin çıkış noktasının ise Rusya olduğu düşünülüyor. Rusya, 2012’de ülkede “siyasi faaliyet” yürüten sivil toplum örgütlerinin ülke dışından destek alması halinde, “yabancı ajan” olarak kayıt altına alınacağını öngören yasal düzenlemeyi kabul etmişti. 

Rusya merkezli insan hakları kuruluşu OVD Info'nun verilerine göre, 2012'den 2024’e dek bu kapsamda 855 kuruluş ve kişi “yabancı ajan” olarak etiketlendi. 

Rusya’daki bu düzenlemeyle, ülkenin ajan statüsüne aldığı kişi ve kuruluşlar hem idari olarak çeşitli yükümlülükler altına giriyor, hem de yayınladıkları tüm içerikler için “yabancı ajan” olduklarını söyleyen bir beyanda bulunmaları gerekiyor.

Tepkilerin bir diğer yanı 

Öte yandan Barım'ın tutukluluğunda 'etki ajanlığı' ibaresinin yer alması sadece kapsamı açısından değil, TCK'da yer alan bir 'suç' olmaması nedeniyle de tepki çekti. İstanbul Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Avukat Prof. Dr. Adem Sözüer X platformundan yaptığı değerlendirmede, "Deprem için yardım çağrısı etki ajanlığı sayılmış ve Ayşe Barım için tutuklama sebebi olmuş. Halbuki etki ajanlığı diye bir suç yok! ... Ceza yaptırımları sadece kanunda 'açıkça' suç olarak tanımlanan bir fiil nedeniyle uygulanabilir" dedi

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Hür Haber En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.