Teknoloji hayatımıza girdi gireli çoğu şeyin eski tadı kalmadı. Her şey metal kokuyor. Yediğinden, içtiğinden, konuştuğundan hatta yaşadığından tat alamayan doyumsuz insanlar topluluğuna dönüşür olduk.
Elbette ki teknoloji kolaylıktır; fakat yerinde, zamanında ve amacına uygun kullanıldığı vakit... ...
Teknolojinin insan hayatına en fazla tesir edip yönlendiren kısmı, şüphesiz ki iletişim teknolojisi dediğimiz internet ve buna bağlı olarak geliştirilen cihazlar vasıtasıyla oldu.
İletişim teknolojisi tek kanallı tv ve radyolardan başlayıp, çok kanallı tv ve radyolara geçildiği 90'lı yıllardan itibaren değişik bir boyut kazandı. Seçeneklerin artmasıyla birlikte, farklı kanalları izlemek isteyenlerden dolayı neredeyse her eve ikinci bir televizyon girmiş oldu. Zaten bitme seviyesine inen aile içi sohbetlerin yönünü tvlerde yayınlanan dizilerin konuları belirlemiş oluyordu. Kimse kimsenin derdiyle, sıkıntısıyla hemhal olmuyor, varsa yoksa dizilerde geçen entrikalar konuşularak, lezzet alınan muhabbetlerin köküne kibrit suyu dökülmüş oluyordu. ...
Yıllar geçtikçe milenyum denilen 21.Yüzyıla girdiğimiz günlerde, cep telefonlarının yaygınlaşarak hayatımıza girmesi ve neredeyse herkesin elinde bir telefon olmasıyla birlikte, teknolojinin önüne geçilemez bir hıza eriştiği gerçeğiyle tanışıyorduk. Ülke olarak, bu denli bir hıza hazırlıksız yakalandığımız için bazı değerlerimizin(kültürel, ahlaki) kaybedilmesiyle birlikte geçmişe özlem duyar hale geldik. ...
2005 yılından itibaren, internet ağının yaygın hale geldigi ülkemizde, elektronik cihazların -Dizüstü(laptop)bilgisayarlar, akıllı(dokunmatik)telefonlar ve tablet- kullanımı artınca, bu alanda teknolojik inovasyon dönemi kendini iyice hissettirmeye başlamış oluyordu. Tabi buna bağlı olarak dezenformasyon yaşanılmasına sebep olan durumlarda gelişiyordu. Hal böyle olunca insanlar arasındaki muhabbetler de bu devire göre oluyordu. ... Sosyal medya dediğimiz Facebook, Youtube, Twitter, WhatsApp, Instagram ve benzeri sosyal platformların ortaya çıkmasıyla birlikte iletişimler artık bu sanal mecralar üzerinden oluşmaya başladı. ...
Herkesin elinde bir telefon ve bu telefon içine sıkıştırılmış hayatlar, hareketsiz yaşantıyı beraberinde getirerek, obeziteye de çanak tutmuş oluyordu. Dünyada artan obezite ve benzeri rahatsızlıkların artması, vücut dengesinin hasar görmesine sebep olan GDO'lu ürünlerin yanında, haraketsiz yaşamında büyük etkisi olduğu gerçeği vardır. ...
Çoğu şeyden uzak kalmamıza sebep olan bu teknolojik aygıtlar, amacına uygun kullanılmadığından dolayı, zarar veren silahlara dönüşebiliyor. Hele hele kullanım yaşının ilkokul seviyesine kadar düşmesi çocukların gelişimine olumsuz etkisi yadsınamaz bir gerçeklik olarak karşımızda duruyor. Bu bakımdan temelden başlayarak ileri yaşlara kadar gerek ahlaki davranışlarla ilgili, gerekse de teknolojik aygıtların kullanımı ile ilgili eğitimler verilmeli, kültürel ve ahlaki yozlaşmanın önüne geçebilmek için gerçekçi bir çalışma içine girilmelidir. ...
Her insan, yaratılış gayesine uygun haraket ettigi ölçüde, yanlışa düşmekten kendini sakınabiliyorsa; mucitliğini yaptığı alet edavat cihazlarıda, icat edilme amacına yönelik kullanırsa eğer, yanlış yapma riski o derece düşecektir.
Yavuz Yıldızbaş
Yorum Ekle
Yorumlar
Muhsin Başkan
24.03.2019 16:54
▶ADAM ◀Bizde adamın;Uzunu, kısası,Şişmanı zayıfı,Siyahı, beyazı,Zengini fakiri, yoktur.Adamın doğru olanı vardır.Adamın dürüst olanı vardır.Adamın MUHSİN olanı vardır.
Hayatının en verimli çağında hüküm giymeden, 1 gün bile ceza almadan tutuklu olarak 8 yılını hapiste geçiren ve bu 8 yıl hapis haya
"Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir" der ünlü filozof Herakleitos.
İnsan ne kadar da değişmedim dese de maalesef değişir ve değişiyorda.Nasıl mı?Okuyunca eminim ki hak vereceksiniz.
Eskiden haksızlığa uğrayan birini gördüğümüzde, bir nebzede olsa tepkimizi koyup, dilsiz şeytan olmaktan korkan
Kelime anlamı olarak dinin yasak ettiği şeylerden kaçınıp emrettiği şeyleri yapmak anlamına gelen takva; cennet mertebesine yükselmenin yoludur bir anlamda...
Elbette ki bir din alimi kadar derinlere inmeyeceğim, lakin tarihte ve günümüzde yaşanan durumlar üzerinden değerlendirme yapıp, neler olmuş
Toplum olarak bu terime çok alışık değiliz maalesef.
Belki de hatalarımızla, yanlışlarımızla yüzleşmeyi sevmediğimizden olsa gerek.Malum 31Mart 2019 Yerel Seçimleri yapıldı. Bu seçimde Türk siyasi tarihinde belki de eşine pek rastlanmayan ittifaklarla girildi. Bir anlamda mecbur kalındı da denilebi
At izinin it izine, tozun dumana karıştığı bir dönemde, çakalların köşe başlarında hain emellerini gerçekleştirmek için beklediği, nefret tohumlarının atıldığı bir zamanda, en iyisi derin bir nefes alarak, toz duman çekilince, binilenin at mı eşek mi olduğunu tasavvur için, olayları teşhis edebilmek
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Hür Haber
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Yavuz Yıldızbaş
Sosyal Medya -1-
Teknoloji hayatımıza girdi gireli çoğu şeyin eski tadı kalmadı. Her şey metal kokuyor.
Yediğinden, içtiğinden, konuştuğundan hatta yaşadığından tat alamayan doyumsuz insanlar topluluğuna dönüşür olduk.
Elbette ki teknoloji kolaylıktır; fakat yerinde, zamanında ve amacına uygun kullanıldığı vakit...
...
Teknolojinin insan hayatına en fazla tesir edip yönlendiren kısmı, şüphesiz ki iletişim teknolojisi dediğimiz internet ve buna bağlı olarak geliştirilen cihazlar vasıtasıyla oldu.
İletişim teknolojisi tek kanallı tv ve radyolardan başlayıp, çok kanallı tv ve radyolara geçildiği 90'lı yıllardan itibaren değişik bir boyut kazandı.
Seçeneklerin artmasıyla birlikte, farklı kanalları izlemek isteyenlerden dolayı neredeyse her eve ikinci bir televizyon girmiş oldu. Zaten bitme seviyesine inen aile içi sohbetlerin yönünü tvlerde yayınlanan dizilerin konuları belirlemiş oluyordu.
Kimse kimsenin derdiyle, sıkıntısıyla hemhal olmuyor, varsa yoksa dizilerde geçen entrikalar konuşularak, lezzet alınan muhabbetlerin köküne kibrit suyu dökülmüş oluyordu.
...
Yıllar geçtikçe milenyum denilen 21.Yüzyıla girdiğimiz günlerde, cep telefonlarının yaygınlaşarak hayatımıza girmesi ve neredeyse herkesin elinde bir telefon olmasıyla birlikte, teknolojinin önüne geçilemez bir hıza eriştiği gerçeğiyle tanışıyorduk.
Ülke olarak, bu denli bir hıza hazırlıksız yakalandığımız için bazı değerlerimizin(kültürel, ahlaki) kaybedilmesiyle birlikte geçmişe özlem duyar hale geldik.
...
2005 yılından itibaren, internet ağının yaygın hale geldigi ülkemizde, elektronik cihazların -Dizüstü(laptop)bilgisayarlar, akıllı(dokunmatik)telefonlar ve tablet- kullanımı artınca, bu alanda teknolojik inovasyon dönemi kendini iyice hissettirmeye başlamış oluyordu.
Tabi buna bağlı olarak dezenformasyon yaşanılmasına sebep olan durumlarda gelişiyordu.
Hal böyle olunca insanlar arasındaki muhabbetler de bu devire göre oluyordu.
...
Sosyal medya dediğimiz Facebook, Youtube, Twitter, WhatsApp, Instagram ve benzeri sosyal platformların ortaya çıkmasıyla birlikte iletişimler artık bu sanal mecralar üzerinden oluşmaya başladı.
...
Herkesin elinde bir telefon ve bu telefon içine sıkıştırılmış hayatlar, hareketsiz yaşantıyı beraberinde getirerek, obeziteye de çanak tutmuş oluyordu.
Dünyada artan obezite ve benzeri rahatsızlıkların artması, vücut dengesinin hasar görmesine sebep olan GDO'lu ürünlerin yanında, haraketsiz yaşamında büyük etkisi olduğu gerçeği vardır.
...
Çoğu şeyden uzak kalmamıza sebep olan bu teknolojik aygıtlar, amacına uygun kullanılmadığından dolayı, zarar veren silahlara dönüşebiliyor. Hele hele kullanım yaşının ilkokul seviyesine kadar düşmesi çocukların gelişimine olumsuz etkisi yadsınamaz bir gerçeklik olarak karşımızda duruyor.
Bu bakımdan temelden başlayarak ileri yaşlara kadar gerek ahlaki davranışlarla ilgili, gerekse de teknolojik aygıtların kullanımı ile ilgili eğitimler verilmeli, kültürel ve ahlaki yozlaşmanın önüne geçebilmek için gerçekçi bir çalışma içine girilmelidir.
...
Her insan, yaratılış gayesine uygun haraket ettigi ölçüde, yanlışa düşmekten kendini sakınabiliyorsa; mucitliğini yaptığı alet edavat cihazlarıda, icat edilme amacına yönelik kullanırsa eğer, yanlış yapma riski o derece düşecektir.
Yavuz Yıldızbaş
Muhsin Başkan
24.03.2019 16:54▶ADAM ◀Bizde adamın;Uzunu, kısası,Şişmanı zayıfı,Siyahı, beyazı,Zengini fakiri, yoktur.Adamın doğru olanı vardır.Adamın dürüst olanı vardır.Adamın MUHSİN olanı vardır. Hayatının en verimli çağında hüküm giymeden, 1 gün bile ceza almadan tutuklu olarak 8 yılını hapiste geçiren ve bu 8 yıl hapis haya
Yalan mı?
27.03.2019 19:50"Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir" der ünlü filozof Herakleitos. İnsan ne kadar da değişmedim dese de maalesef değişir ve değişiyorda.Nasıl mı?Okuyunca eminim ki hak vereceksiniz. Eskiden haksızlığa uğrayan birini gördüğümüzde, bir nebzede olsa tepkimizi koyup, dilsiz şeytan olmaktan korkan
Takva
04.04.2019 16:50Kelime anlamı olarak dinin yasak ettiği şeylerden kaçınıp emrettiği şeyleri yapmak anlamına gelen takva; cennet mertebesine yükselmenin yoludur bir anlamda... Elbette ki bir din alimi kadar derinlere inmeyeceğim, lakin tarihte ve günümüzde yaşanan durumlar üzerinden değerlendirme yapıp, neler olmuş
Öz eleştiri yapabiliyor muyuz? (Seçim 2019)
05.04.2019 17:42Toplum olarak bu terime çok alışık değiliz maalesef. Belki de hatalarımızla, yanlışlarımızla yüzleşmeyi sevmediğimizden olsa gerek.Malum 31Mart 2019 Yerel Seçimleri yapıldı. Bu seçimde Türk siyasi tarihinde belki de eşine pek rastlanmayan ittifaklarla girildi. Bir anlamda mecbur kalındı da denilebi
Bir Düşün!
09.04.2019 11:46At izinin it izine, tozun dumana karıştığı bir dönemde, çakalların köşe başlarında hain emellerini gerçekleştirmek için beklediği, nefret tohumlarının atıldığı bir zamanda, en iyisi derin bir nefes alarak, toz duman çekilince, binilenin at mı eşek mi olduğunu tasavvur için, olayları teşhis edebilmek