Bugünlerde en zor şey yazı yazmak, yazı yazmakta zorlandığım başka bir zaman dilimi hatırlamıyorum. Nedeni mi?
FETÖ Terör Örgütünün kalkıştığı darbenin anlatılacak o kadar çok boyutu var ki. Gündem o kadar hızlı akıyor ki, nereden başlasam, ne yazsam sıkıntısı çekiyor insan.
15 Temmuz günü eğer şeytanın(Fetullah Gülen'in) ordusu başarılı olmuş olsaydı, bugün Türkiye'de kıyam vardı. Yüzbinlerce insanın kanı akıyordu.
Bu katiller sürüsü resmen cinayet işlemek için sokağa fırlamışlar. Bakın eğer darbe gerçekleşmiş olsa 9 bin kişiyi infaz edeceklerdi, Adana'da bir liste daha çıktı orada 40 bin kişilik bir infaz listesinden söz ediliyor.
Türkiye'yi kan göletlerine çevirip, şeytan Gülen'i Türkiye'nin başına Humeyni gibi getireceklerdi.
Önce Allah, sonra Reis ve sonra Türk Milletinin o dik duruşu ve kahramanlık destanlarıyla bu şeytanın ordusu bertaraf edildi.
Şimdi gecikmiş olsa da temizlik zamanı. Unutmamak gerekiyor ki, temizlik imandandır. Temizlik ruhen de arınmadır. O halde temizliğin ve arınmanın zamanı.
Şimdi gelelim bazı çatlak seslere. Güya demokrasiyi savunan bazı aklı evvellere… Ne diyorlar bu adamlar:
Neymiş efendim darbeden yakalanan Generallerin onurları rencide ediliyormuş, gözaltındakilerin ağzı burnu kırılıyormuş ve bu demokrasiye uygun değilmiş, bir de insan haklarından dem vuranlar var.
Diyorlar ki;
“Suç işlemiş insanlara cezalarını mahkemeler verir. Hiç kimsenin, darbeci de olsa gözaltına alınan kişiye şiddet uygulaması, ağzını-burnunu dağıtması yasal değildir. Tamamen o generalleri ve subayları küçük düşürmek, onurlarını rencide etmek adına dövülen, tokatlanan generallerin o durumu çok demokratik bir hareket değildi.”
Şimdi çıldırma zamanı. Utanmaz, arlanmaz adamlar. Bu Generaller Meclisimizi, Cumhurbaşkanı Külliyesini, Ankara Emniyet Müdürlüğünü, Özel harekât binasını bombaladılar. Burada 47 Polisimizi şehit ettiler.
Milletin üstüne helikopterlerle, tanklarla, G3'lerle ateş ettiler. 16 yaşında Abdullah Tayyibimizi ve 250'den fazla insanımızı acımasızca katlettiler.
Bu adamlarda onur mu var, şeref mi var? Şerefsize davranış şekli hak ettiği ölçüde olmalı. Neymiş bu şerefsiz namussuz, vatan hainleri rencide ediliyormuş. Onuru olan adamın onuru rencide olur, bunlarda onur, şeref, namus yo ki.
FETÖ'cü hinler devletin kurumlarından son damlası kalana kadar kazıtılmalı, görevini yapmayan idareciler de FETÖ'cü olarak yargılanmalıdırlar.
Basın ilan Kurumu'nda Ankara Müdürlüğü yapan Müdür, FETÖ organizasyonları içinde bulunmuş, Alaattin Kaya ile iş tutmuş, memuru ile beraber organizasyonlara katılmış ama bu adam hala görevinin başında. Bu kurum bazı FETÖ'cü hinleri koruyor.
Eğer bunlar ciddi ise, ki bana yazanlar Twitter hesaplarını gösterdiler. Yani adam açık açık FETÖ'cü ve deşifre olmuş. Peki, bu kurum gereğini neden yapmıyor. Güya bazı müdürler alınmış, artık bu göz boyamaları kimse yutmaz. Şimdi hesap verme zamanı.
O kurumun Genel Müdür Yardımcılığı koltuğunda oturan bir şahıs, “Tutturmuşsunuz bir FETÖ safsatası” diyecek kadar ileri gitmiş ama kurumda hala tık yok. Devlet yöneticilerini buradan uyarıyorum, lütfen Basın İlan Kurumunu mercek altına alın.
Kim onursuz ve şerefsizse, vatan haini ise hesap versin. Kimse bu şeref yoksunu hainleri korumasın. Unutmayın bu hainler Reisimizi ve Başbakanımızı öldürmek istediler. Milletimize kurşun sıktılar.
Diyorum ki, duygusallığa yer yok. Acımayın acınacak hale gelirsiniz.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ali Osmanoğlu
Şu onur-şeref meselesi
Bugünlerde en zor şey yazı yazmak, yazı yazmakta zorlandığım başka bir zaman dilimi hatırlamıyorum. Nedeni mi?
FETÖ Terör Örgütünün kalkıştığı darbenin anlatılacak o kadar çok boyutu var ki. Gündem o kadar hızlı akıyor ki, nereden başlasam, ne yazsam sıkıntısı çekiyor insan.
15 Temmuz günü eğer şeytanın(Fetullah Gülen'in) ordusu başarılı olmuş olsaydı, bugün Türkiye'de kıyam vardı. Yüzbinlerce insanın kanı akıyordu.
Bu katiller sürüsü resmen cinayet işlemek için sokağa fırlamışlar. Bakın eğer darbe gerçekleşmiş olsa 9 bin kişiyi infaz edeceklerdi, Adana'da bir liste daha çıktı orada 40 bin kişilik bir infaz listesinden söz ediliyor.
Türkiye'yi kan göletlerine çevirip, şeytan Gülen'i Türkiye'nin başına Humeyni gibi getireceklerdi.
Önce Allah, sonra Reis ve sonra Türk Milletinin o dik duruşu ve kahramanlık destanlarıyla bu şeytanın ordusu bertaraf edildi.
Şimdi gecikmiş olsa da temizlik zamanı. Unutmamak gerekiyor ki, temizlik imandandır. Temizlik ruhen de arınmadır. O halde temizliğin ve arınmanın zamanı.
Şimdi gelelim bazı çatlak seslere. Güya demokrasiyi savunan bazı aklı evvellere… Ne diyorlar bu adamlar:
Neymiş efendim darbeden yakalanan Generallerin onurları rencide ediliyormuş, gözaltındakilerin ağzı burnu kırılıyormuş ve bu demokrasiye uygun değilmiş, bir de insan haklarından dem vuranlar var.
Diyorlar ki;
“Suç işlemiş insanlara cezalarını mahkemeler verir. Hiç kimsenin, darbeci de olsa gözaltına alınan kişiye şiddet uygulaması, ağzını-burnunu dağıtması yasal değildir. Tamamen o generalleri ve subayları küçük düşürmek, onurlarını rencide etmek adına dövülen, tokatlanan generallerin o durumu çok demokratik bir hareket değildi.”
Şimdi çıldırma zamanı. Utanmaz, arlanmaz adamlar. Bu Generaller Meclisimizi, Cumhurbaşkanı Külliyesini, Ankara Emniyet Müdürlüğünü, Özel harekât binasını bombaladılar. Burada 47 Polisimizi şehit ettiler.
Milletin üstüne helikopterlerle, tanklarla, G3'lerle ateş ettiler. 16 yaşında Abdullah Tayyibimizi ve 250'den fazla insanımızı acımasızca katlettiler.
Bu adamlarda onur mu var, şeref mi var? Şerefsize davranış şekli hak ettiği ölçüde olmalı. Neymiş bu şerefsiz namussuz, vatan hainleri rencide ediliyormuş. Onuru olan adamın onuru rencide olur, bunlarda onur, şeref, namus yo ki.
FETÖ'cü hinler devletin kurumlarından son damlası kalana kadar kazıtılmalı, görevini yapmayan idareciler de FETÖ'cü olarak yargılanmalıdırlar.
Basın ilan Kurumu'nda Ankara Müdürlüğü yapan Müdür, FETÖ organizasyonları içinde bulunmuş, Alaattin Kaya ile iş tutmuş, memuru ile beraber organizasyonlara katılmış ama bu adam hala görevinin başında. Bu kurum bazı FETÖ'cü hinleri koruyor.
Eğer bunlar ciddi ise, ki bana yazanlar Twitter hesaplarını gösterdiler. Yani adam açık açık FETÖ'cü ve deşifre olmuş. Peki, bu kurum gereğini neden yapmıyor. Güya bazı müdürler alınmış, artık bu göz boyamaları kimse yutmaz. Şimdi hesap verme zamanı.
O kurumun Genel Müdür Yardımcılığı koltuğunda oturan bir şahıs, “Tutturmuşsunuz bir FETÖ safsatası” diyecek kadar ileri gitmiş ama kurumda hala tık yok. Devlet yöneticilerini buradan uyarıyorum, lütfen Basın İlan Kurumunu mercek altına alın.
Kim onursuz ve şerefsizse, vatan haini ise hesap versin. Kimse bu şeref yoksunu hainleri korumasın. Unutmayın bu hainler Reisimizi ve Başbakanımızı öldürmek istediler. Milletimize kurşun sıktılar.
Diyorum ki, duygusallığa yer yok. Acımayın acınacak hale gelirsiniz.