SON DAKİKA
Hava Durumu

Subliminal operasyon Kod Adı: Bukalemun

Yazının Giriş Tarihi: 25.03.2018 12:16
Yazının Güncellenme Tarihi: 25.03.2018 12:16

İstihbaratçı ağabeyimle yine buluştum. Kafamı kurcalayan sorular vardı. O kafama takılan soruları sordum cevaplarını beraber düşünerek tahlil ettik. Basın ve görsel medyada aynı zamanda sosyal ortamda bir simge kafamı iyice meşgul etmişti. BUKALEMUN

Evet Bukalemun garip geldi değil mi? Hiç de garip gelmesin çünkü zihnimize,aklımıza veyahut bir yerlere bir mesajın açıkça gittiği belli idi. Son birkaç haftadır reklamlar,diziler ve bazı tv kanallarının ki (kimlerin olduğunu ileride sizde anlayacaksınız) özellikle bukalemun simgesini ele aldığını, bukalemun ile ilgili dizilerde sözlerin ve kelimelerin sarf edildiğini fark ettim. Konu taze olabilir çünkü son zamanlarda subliminal olarak bazı güçlerin algı operasyonunu sürdürdüğü de bir gerçek. Bukalemun nedir? Bir bakalım; Renk Değiştirerek Bulunduğu Ortama Uyum Sağlayan Bir canlı.Her Renge ve Tavra Giren Kişi, Münâfik, Yanar Döner. Bu anlamlar size bir şey ifade ediyor mu? Bence ediyordur. Devam

Anlamca biraz daha açarsak; Davranışını, görüşünü çıkarına göre değiştiren kimse. Sublımınal mesajı vermek isteyenler bukalemunu bir çok kez kullanmışlar. Örneğin HIV virüsü 1998'de

Öyle değişime uğramış ki adeta bukalemun gibi bulunduğu ortamın konumuna göre kendini revize etmiş. Journal Nature adlı dergide yayınlanan bir araştırma raporunda, bazı HIV virüslerinin, şekilden şekile girerek bağışıklık sistemi ve ilaçlardan kurtulabildiğini belirtiyor. Şekil değiştirerek kendini kamufle edebildiği için HIV virüsünün tamamen saptanarak öldürülemediği kaydediyor. Uzmanlar, 1998 yılında HIV virüsünün T-hücrelerini enfeksiyona uğrattığını, bunu yaparken de gp120 adı verilen protein yapısına bürünerek hücrelerin içine girebildiğini belirledi. Bu proteinlerin kaç çeşit olduğunu saptayarak HIV'ye karşı aşı geliştirmeye çalışan araştırmacılar, gp 120 proteinlerinin çok sayıda olduğunu ve değişik şekillere bürünebildiğini, tüm cinslerinin saptanması halinde, aşıya hedef olarak seçilebileceğini düşünüyor. Son araştırmada ise gp 120 proteinlerinin düşünülenden çok değişebilir parçalar oluşturabildiği, sürekli bukalemun gibi şekilden şekile girebildiği saptandı. Araştırmacılar, gp 120 proteinlerinin tümüyle saptanabilmesinin çok zor olduğunu belirtiyorlar. Bu proteinlerin değişebilir özelliklerle bağışıklık sisteminin salgıladığı kan proteini antikorlardan kaçabildiğini kaydeden uzmanlar, HIV virüsüyle ilgili olarak sürekli yeni sürprizlerle karşılaştıklarını, yine de AIDS aşısının geliştirilebilmesi açısından iyimser olduklarını açıklıyor.. Yani HIV Virusu BUKELAMUN gibi adeta şekil değiştirmiş. Tehlike içimizde Dikkat! Şimdi küresel düşünelim; Pentagon ile İngiltere'nin Yeni Dünya Düzeni ve Büyük İsrail Projesi kapsamında Küresel olarak bizim ve etrafımızdaki coğrafyada dönen dolapları artık görüyoruz…! Unutmadan şunu da ekleyeyim. Bukalemunun yayılma alanı (Küresel) Güney Avrupa, Akdeniz Havzaları, Ortadoğu, Kuzey Afrika

Türkiye olarak bakarsak da Ege, Batı Akdeniz, Doğu Akdeniz bunları aklımızın bir köşesine yazalım çünkü ileride bana hak vereceksiniz. Çünkü bukalemun yeni bir planın yeni bir küresel mesajın simgesi… Devam

Ve biliyoruz ki bize hep saldıracaklar ama her yerden ve her türlü buna hazırlıklı olduğumuzu onlarda biliyorlar.!

Dünyanın her yerinde medyanın bir savaşı başlatabilecek veya bitirebilecek güçte olduğu kesin, bundan dolayı bize subliminal mesajla algı operasyonu düzenlemeye bizi etkilemeye çalışıyorlar. Bukalemun simgesi ve konusu gündeme oturacaktır. Bukalemun ile bir yerlere mesaj gittiği aşikar. Bir planın değiştiği yada içeri sızmanın başka bir yolunun olduğunu ima eden bir mesaj! Sanırım anladınız! Oyun oynuyorlar ve oynadıkları her oyun başlarına bir örümcek ağı gibi dolanacak! He bu arada Pensilvanya'daki örgüt ele başının son verdiği mesaj da bir hayli ilginç. işte Pensilvanya'daki Fetö elebaşının son mesajı “Evet, ateş, berd ü selâm oldu. Bir kerteye geliyor; o, sâhil-i selâmete çıkıyor, Nemrut da müstahak olduğu belayı buluyor, çok küçük bir şey ile. “Sinek” diyorlar; sinek de olabilir, bir başka çağın nemrudunda olduğu gibi bir virüs de olabilir, bir AIDS virüsü de olabilir; musallat olur, yere serileceğini aklının köşesinden bile geçirmeyen o Nemrut, bir de bakarsınız, birden bire yere serili vermiş. Tarihi tekerrürler devr-i dâimi içinde değişmiyor bu.” 15 Temmuz onlar için bir yıkım oldu. Olmaya da devam edecek. 2007 yılından itibaren TÜRKİYE kendi yolunu yapmaya başladı. Hatırlayın neler yaşandı neler! Ne saldırılar gördük! Hala daha devam etmek isteyenler var! Alacakları bir şey yok ama alışkanlıkları geçmek bilmiyor! Gücümüzü onlar bile tahmin edemiyor. Evet çok güçlüyüz ve onlarında kökünü bu vatandan kazımaya devam edeceğiz! BUKALEMUN bile onları kurtaramayacak!

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.