Cumhurbaşkanı Erdoğan siyasi tarihimize damgasını vurmuştur. İyisiyle kötüsüyle hakkında birçok şey yazıldı bundan sonrada yazılacaktır. Ancak Erdoğan'ın liderliğini tartışmak zavallılıktır. Siyasette seçim kazanıyorsanız, partinizde çatlak seslere izin vermiyorsanız, kitlenizi elinizde tutabiliyorsanız başarılı bir lidersiniz. Sayın Erdoğan siyasette bulunduğu süre içerisinde girdiği bütün yerel ve genel seçimlerde rakiplerini hallaç pamuğu gibi salladı kenara attı. Halkın oyuyla seçilen ilk Cumhurbaşkanı aynı zamanda Türkiye'nin seçilmiş ilk başkomutanı oldu.
Elbette böylesine başarılarla dolu siyasi geçmişi olan bir liderin, kendisini rakip olarak görenlerin kişisel öfke ve nefretlerinin hedefi olmamasını beklemek hayal tüccarlığı olur. Çünkü Sayın Erdoğan siyaset yaptığı süre zarfında siyasi rakiplerinin birkez olsun yüzünü güldürmedi rakiplerine sürekli hüsran yaşattı. En azından 23 Nisanlarda kendilerine bir jest yapabilirdi.
CHP,MHP ve diğer muhalefet partileri yenilmekten, Erdoğan galip gelmekten hiç bıkmadı. Herkes durumunu kabullenmişti sonuç kesindi Erdoğan'ı meşru siyaset arenasında meşru siyasi yöntemlerle yenmek bu muhalefet zekasıyla imkansızdı. Yan yollara girilmeden Erdoğan'la baş etmek çok zordu. Erdoğan'ı devirmek için birçok şaibeli, halkta karşılığı olmayan kirli senaryo uygulamaya konuldu. Ak Parti'ye kapatma davası, E-muhtıra, Gezi olayları,6-7 Ekim kalkışması,17-25 Aralık darbe girişimi hepsi aynı aklın ürünüdür asla ayrı ayrı düşünülemez. Sonuç Erdoğan tüm kirli planları tersine çevirdi Türkiye'nin seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı olarak millete hizmet etmeye devam ediyor.
Sayın Erdoğan başbakanken kendisine veya AK Parti'ye karşı yapılan her hakaretin sahibine gerek miting meydanlarında, gerek grup toplantılarında, gerekse kameralar önünde layıkıyla cevap veriyordu. Bugün böyle bir imkanı yok Cumhurbaşkanı makamının ağırlığıyla cevap vermiyor. Ancak hala kuyruk acısı çekenler var. Siyasi yenilgileri husumete çevirmek Sayın Erdoğan'ın şahsını hedef almak muhalefet açısından ne kadar zavallı bir noktada olduğumuzun en açık göstergesidir. Hele şu rezalete bakın Cumhurbaşkanına söveceksin,sayacaksın hakkında dava açılınca zırlayacaksın ‘İşte efendim Cumhurbaşkanı insanlara dava açıyor' diye kara propaganda yapacaksın. Cumhurbaşkanı ne yapsın ? sizlere dava açmasın sizlerde hergün küfredin öyle mi ? İnsani ve ahlaki değere sahip hiçkimse Cumhurbaşkanının bu tavrını eleştirmemelidir.
Burada anlaşılamayan nokta Sayın Erdoğan'ın siyasete kazandırdığı mevki makama getirdiği görev verdiği isimlerin Erdoğan düşmanlığı körüklenirken bilinçli veya bilinçsiz olarak bu algıya destek vermeleridir. Tamam siyasi varlığınızı Sayın Erdoğan'a borçlu olduğunuz ortada ancak Sayın Erdoğan'ı savunayım derken rezil oluyorsunuz.
Sayın Erdoğan sayesinde bir yerlere gelenler ihanet içerisindedir. Bu millet bu ihaneti affetmez bedelini günü geldiğinde ödetir. AK Parti içerisinde Erdoğan'ın gücünü test etmeye çalışanlar olabilir ancak bu çıkmaz sokaktır. Siyasi iradenin Türkiye'nin Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yapılan her hakarete sorumlulukları gereği cevap vermesi gerekir öyle yarım ağızla değil bağıra bağıra… Hadi diyelim tarafsızlık marafsızlık ilkesi dediniz kendinizi bir kenara attınız. O zaman AK Parti'nin kurucu genelbaşkanı sıfatı kimdeyse ona laf söyletmeyin.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Barış Aydın
Suyun kenarında dolaşan modern siyasetçiler
Cumhurbaşkanı Erdoğan siyasi tarihimize damgasını vurmuştur. İyisiyle kötüsüyle hakkında birçok şey yazıldı bundan sonrada yazılacaktır. Ancak Erdoğan'ın liderliğini tartışmak zavallılıktır. Siyasette seçim kazanıyorsanız, partinizde çatlak seslere izin vermiyorsanız, kitlenizi elinizde tutabiliyorsanız başarılı bir lidersiniz. Sayın Erdoğan siyasette bulunduğu süre içerisinde girdiği bütün yerel ve genel seçimlerde rakiplerini hallaç pamuğu gibi salladı kenara attı. Halkın oyuyla seçilen ilk Cumhurbaşkanı aynı zamanda Türkiye'nin seçilmiş ilk başkomutanı oldu.
Elbette böylesine başarılarla dolu siyasi geçmişi olan bir liderin, kendisini rakip olarak görenlerin kişisel öfke ve nefretlerinin hedefi olmamasını beklemek hayal tüccarlığı olur. Çünkü Sayın Erdoğan siyaset yaptığı süre zarfında siyasi rakiplerinin birkez olsun yüzünü güldürmedi rakiplerine sürekli hüsran yaşattı. En azından 23 Nisanlarda kendilerine bir jest yapabilirdi.
CHP,MHP ve diğer muhalefet partileri yenilmekten, Erdoğan galip gelmekten hiç bıkmadı. Herkes durumunu kabullenmişti sonuç kesindi Erdoğan'ı meşru siyaset arenasında meşru siyasi yöntemlerle yenmek bu muhalefet zekasıyla imkansızdı. Yan yollara girilmeden Erdoğan'la baş etmek çok zordu. Erdoğan'ı devirmek için birçok şaibeli, halkta karşılığı olmayan kirli senaryo uygulamaya konuldu. Ak Parti'ye kapatma davası, E-muhtıra, Gezi olayları,6-7 Ekim kalkışması,17-25 Aralık darbe girişimi hepsi aynı aklın ürünüdür asla ayrı ayrı düşünülemez. Sonuç Erdoğan tüm kirli planları tersine çevirdi Türkiye'nin seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı olarak millete hizmet etmeye devam ediyor.
Sayın Erdoğan başbakanken kendisine veya AK Parti'ye karşı yapılan her hakaretin sahibine gerek miting meydanlarında, gerek grup toplantılarında, gerekse kameralar önünde layıkıyla cevap veriyordu. Bugün böyle bir imkanı yok Cumhurbaşkanı makamının ağırlığıyla cevap vermiyor. Ancak hala kuyruk acısı çekenler var. Siyasi yenilgileri husumete çevirmek Sayın Erdoğan'ın şahsını hedef almak muhalefet açısından ne kadar zavallı bir noktada olduğumuzun en açık göstergesidir. Hele şu rezalete bakın Cumhurbaşkanına söveceksin,sayacaksın hakkında dava açılınca zırlayacaksın ‘İşte efendim Cumhurbaşkanı insanlara dava açıyor' diye kara propaganda yapacaksın. Cumhurbaşkanı ne yapsın ? sizlere dava açmasın sizlerde hergün küfredin öyle mi ? İnsani ve ahlaki değere sahip hiçkimse Cumhurbaşkanının bu tavrını eleştirmemelidir.
Burada anlaşılamayan nokta Sayın Erdoğan'ın siyasete kazandırdığı mevki makama getirdiği görev verdiği isimlerin Erdoğan düşmanlığı körüklenirken bilinçli veya bilinçsiz olarak bu algıya destek vermeleridir. Tamam siyasi varlığınızı Sayın Erdoğan'a borçlu olduğunuz ortada ancak Sayın Erdoğan'ı savunayım derken rezil oluyorsunuz.
Sayın Erdoğan sayesinde bir yerlere gelenler ihanet içerisindedir. Bu millet bu ihaneti affetmez bedelini günü geldiğinde ödetir. AK Parti içerisinde Erdoğan'ın gücünü test etmeye çalışanlar olabilir ancak bu çıkmaz sokaktır. Siyasi iradenin Türkiye'nin Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yapılan her hakarete sorumlulukları gereği cevap vermesi gerekir öyle yarım ağızla değil bağıra bağıra… Hadi diyelim tarafsızlık marafsızlık ilkesi dediniz kendinizi bir kenara attınız. O zaman AK Parti'nin kurucu genelbaşkanı sıfatı kimdeyse ona laf söyletmeyin.