Türkiye kurulduğundan bu yana tarihinde ilk defa bu kadar büyük saldırılara muhatap oluyor. Evet lafı eğip bükmeye gerek yok yeni bir istiklal harbindeyiz kurtuluş mücadelesi vermek zorundayız. Siyasi görüşümüz ne olursa olsun böyle bir süreçte bir olmak durumundayız. İçerden dışardan heryerden saldırıyorlar, ekonomimizi bozmaya çalışıyorlar, Rus Büyükelçisi Karlov'u FETÖ terör örgütü mensubu polise öldürtüp Rusya'yla ilişkilerimizi bitirmeyi hedefliyorlar. Etnik ve mezhepsel çatışmalar çıkarmak istiyorlar.
Elbette eleştiriler olacaktır ve olmalıdır da ‘ne işimiz var Suriye'de' ? ‘neden bu kadar çok mülteciyi kabul ettik'? ‘Çözüm sürecini PKK'nın sabote edeceği belliyken neden bu kadar taviz verildi' ? ‘Neden Suriye'de DAİŞ'e karşı yeterli düzeyde mücadele verilmedi' ? Bu soruların tamamına başta Cumhurbaşkanımız Erdoğan olmak üzere Hükümetin yetkilileri de defalarca cevap verdi. Ancak bu cevaplar toplumun belli bir kısmına doyurucu gelmiyor. Bu anlaşılabilir bir durumdur. Verilen cevapları insanlar yeterli bulmayabilir, eleştirebilir, karşı çıkabilir.
Ancak bu doğal gelişen karşı duruşu birileri siyasi zemine çekip, Türkiye'nin içinden geçtiği bu zor şartların etkisiyle yeni bir siyasi hareket veya siyasi operasyona dönüştürmeye kalkarsa işte o zaman en büyük ihaneti yapmış olur. Gün siyaset yapma günü değildir. Türkiye'nin son 1 ay içinde yaşadıklarına bakın bu kadar şehit verdiğimiz bir dönemde bizim üzerimize düşen birliğimizi ve beraberliğimizi korumak devletimizin yanında olmaktır. PKK,DAİŞ,FETÖ Türkiye'yi karıştırmak için her yolu deniyorlar bu terör örgütlerinin işi asıl önemli olan bizler ne yapacağız değirmenini kanla döndürenlere destek mi vereceğiz yoksa devletimizin yanında mı olacağız ? Elbette Devletimizin yanında olmak zorundayız çünkü başka Türkiye yok.
Siyasi iktidar değişiklikleri hep zor dönemlerde yapılmıştır ancak bugün yaşanılan bu değildir. Bugün yaşadığımız devletin varlığı ülkemizin ve milletimizin bütünlüğü meselesidir. Bu durumu istismar etmek isteyenler olacaktır dışardan aldıkları destekle yeni bir siyasi hareketin doğuşunu hazırlayabilirler bu tuzağa düşmemeliyiz.
Sadece iktidar için değil, muhalefet içinde bu geçerlidir. Herşey yoluna girer düzelir sonra çıkar siyasetini yaparsın. CHP ve MHP içinde böyle. Şuan da CHP içerisinde yoğun bir şekilde lider değişikliği için çalışma yapılıyor Deniz Baykal'ın geri dönüşü için zemin hazırlanıyor kendi şahsi ikballeri için baktığınızda birileri için bu doğru olabilir ancak ülke için doğruluğu tartışmalıdır.
Türkiye bu zor şartları atlatacak güçtedir yeter ki kışkırtmalara, karıştırmalara prim vermeyelim ayrışmayalım.
Unutmayalım ki terör örgütleri ve Türkiye üzerinde planları olan dış güçler için bugünkü şartlar çok uygun hem içerde hem Suriye'de şehitler veriyoruz, ekonomimiz sıkıntı yaşıyor.
Türkiye düşmanlarını, içimizde ki vatanhainlerini, devletimizin içine sızan FETÖ'cü katilleri sevindirmemek için tuzağa düşmemeliyiz. Siyasi hesabı olanların oyuncağı olmamalıyız. Hükümetimize,devletimize destek vermeli bu zor şartların biran önce düzelmesi için katkı koymalıyız. Türkiye'yi normalleşme sürecine sokacak olan 15 Temmuz ruhudur. Bu ruhun yeniden ayağa kalkma zamanı gelmiştir.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Barış Aydın
Terörün ecelini milli ruhumuz çağırabilir
Türkiye kurulduğundan bu yana tarihinde ilk defa bu kadar büyük saldırılara muhatap oluyor. Evet lafı eğip bükmeye gerek yok yeni bir istiklal harbindeyiz kurtuluş mücadelesi vermek zorundayız. Siyasi görüşümüz ne olursa olsun böyle bir süreçte bir olmak durumundayız. İçerden dışardan heryerden saldırıyorlar, ekonomimizi bozmaya çalışıyorlar, Rus Büyükelçisi Karlov'u FETÖ terör örgütü mensubu polise öldürtüp Rusya'yla ilişkilerimizi bitirmeyi hedefliyorlar. Etnik ve mezhepsel çatışmalar çıkarmak istiyorlar.
Elbette eleştiriler olacaktır ve olmalıdır da ‘ne işimiz var Suriye'de' ? ‘neden bu kadar çok mülteciyi kabul ettik'? ‘Çözüm sürecini PKK'nın sabote edeceği belliyken neden bu kadar taviz verildi' ? ‘Neden Suriye'de DAİŞ'e karşı yeterli düzeyde mücadele verilmedi' ? Bu soruların tamamına başta Cumhurbaşkanımız Erdoğan olmak üzere Hükümetin yetkilileri de defalarca cevap verdi. Ancak bu cevaplar toplumun belli bir kısmına doyurucu gelmiyor. Bu anlaşılabilir bir durumdur. Verilen cevapları insanlar yeterli bulmayabilir, eleştirebilir, karşı çıkabilir.
Ancak bu doğal gelişen karşı duruşu birileri siyasi zemine çekip, Türkiye'nin içinden geçtiği bu zor şartların etkisiyle yeni bir siyasi hareket veya siyasi operasyona dönüştürmeye kalkarsa işte o zaman en büyük ihaneti yapmış olur. Gün siyaset yapma günü değildir. Türkiye'nin son 1 ay içinde yaşadıklarına bakın bu kadar şehit verdiğimiz bir dönemde bizim üzerimize düşen birliğimizi ve beraberliğimizi korumak devletimizin yanında olmaktır. PKK,DAİŞ,FETÖ Türkiye'yi karıştırmak için her yolu deniyorlar bu terör örgütlerinin işi asıl önemli olan bizler ne yapacağız değirmenini kanla döndürenlere destek mi vereceğiz yoksa devletimizin yanında mı olacağız ? Elbette Devletimizin yanında olmak zorundayız çünkü başka Türkiye yok.
Siyasi iktidar değişiklikleri hep zor dönemlerde yapılmıştır ancak bugün yaşanılan bu değildir. Bugün yaşadığımız devletin varlığı ülkemizin ve milletimizin bütünlüğü meselesidir. Bu durumu istismar etmek isteyenler olacaktır dışardan aldıkları destekle yeni bir siyasi hareketin doğuşunu hazırlayabilirler bu tuzağa düşmemeliyiz.
Sadece iktidar için değil, muhalefet içinde bu geçerlidir. Herşey yoluna girer düzelir sonra çıkar siyasetini yaparsın. CHP ve MHP içinde böyle. Şuan da CHP içerisinde yoğun bir şekilde lider değişikliği için çalışma yapılıyor Deniz Baykal'ın geri dönüşü için zemin hazırlanıyor kendi şahsi ikballeri için baktığınızda birileri için bu doğru olabilir ancak ülke için doğruluğu tartışmalıdır.
Türkiye bu zor şartları atlatacak güçtedir yeter ki kışkırtmalara, karıştırmalara prim vermeyelim ayrışmayalım.
Unutmayalım ki terör örgütleri ve Türkiye üzerinde planları olan dış güçler için bugünkü şartlar çok uygun hem içerde hem Suriye'de şehitler veriyoruz, ekonomimiz sıkıntı yaşıyor.
Türkiye düşmanlarını, içimizde ki vatanhainlerini, devletimizin içine sızan FETÖ'cü katilleri sevindirmemek için tuzağa düşmemeliyiz. Siyasi hesabı olanların oyuncağı olmamalıyız. Hükümetimize,devletimize destek vermeli bu zor şartların biran önce düzelmesi için katkı koymalıyız. Türkiye'yi normalleşme sürecine sokacak olan 15 Temmuz ruhudur. Bu ruhun yeniden ayağa kalkma zamanı gelmiştir.