Türkiye ‘demokrasi ve otokrasi’ arasına mı sıkıştı?
Yazının Giriş Tarihi: 23.07.2022 09:15
Yazının Güncellenme Tarihi: 23.07.2022 09:15
Batı medyası sık sık Türkiye'nin savunma sanayii alanında küresel oyuncu olduğunu yazıyor. Oysa Türkiye sadece savunma sanayiinde değil, daha önemlisi dünya barışı ve küresel iklim değişikliği konularında da çok etkili ve dünyaya nefes aldıran bir oyuncu... Rusya-Ukrayna Savaşı'ndan göçmen meselesine, pandemi döneminde yaptıklarından Afrika'nın yoksul ülkelerini desteklemeye kadar nereye bakarsanız bakın Türkiye var. NATO Zirvesi'nde de, Rusya ve İran'la toplantıda da Türkiye... Birileri Türkiye, "demokrasi ile otokrasiarasında" bu rolü daha fazla götüremezdiye sevinç çığlıklara atsa da heveslerikursaklarında kalacak; çünkü dünyanın,Türkiye'nin farklı sesine ihtiyacı var. Bununiçin sadece Ankara ve İstanbul'da yapılaniki toplantıya bakmak yeterli. Dün İstanbul Dolmabahçe'de günlerdir dünyanın beklediği tahıl koridoru meselesine son nokta kondu. Türkiye, BM gözetiminde Rusya ve Ukrayna'yı bir araya getirerek dünyanın rahat nefes almasını sağladı. Ankara'daki ikinci toplantı ise iklim değişikliği gibi yine dünyanın geleceğini yakından ilgilendiren önemli ve umut verici bir toplantıydı. O toplantıda Başkan Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'a Dünya Bankası'nca "İklim ve Kalkınma Liderlik Ödülü" verildi. Erdoğan'a, Sıfır Atık Projesi ve iklim konusunda gösterdiği öncülük nedeniyle Dünya Bankası'nın ilk kez verdiği bir ödüldü. Bu da Türkiye'nin iklim değişikliği konusunda da ön aldığını ve öncü bir rol oynadığını gösteriyor. Toplantıda Dünya Bankası'na teşekkür eden Emine Erdoğan şöyle diyordu: "Bu son derece anlamlı ödülü,çocuklarımızın adil bir geleceğekavuşması için tek yürek olmuş tümdoğaseverler adına kabul ediyorum. Bu farkındalıkla, önümüzdeki süreçte,küresel iklim eyleminin önemli biraktörü olmayı sürdüreceğiz." Emine Erdoğan, Dünya Bankası grubununTürkiye için hazırladığı ve bu alandabankanın ilk raporu olan "TürkiyeÜlke İklim ve Kalkınma Raporu"nu damemnuniyetle karşıladıklarını söylüyor veTürkiye'nin 2053 yılında net sıfır emisyonhedefine dikkat çekerek şöyle diyordu: "Dünya Bankası tarafından hazırlananbu raporların çok önemli birmesajı var. O da ülkelerin kalkınmave refah seviyelerini artırırken, aynızamanda iklim değişikliğiyle başarılıbir şekilde mücadele edilebileceğigerçeğidir." Türkiye'nin yürüttüğü çevre hassasiyetineDünya Bankası'nın büyük önem vermesigözlerden kaçmadı. Dünya Bankası TürkiyeDirektörü Auguste Tono Kouame,Emine Erdoğan'a ödülünü verirken,"Siz gerçek bir iklim şampiyonusunuz"diyor ve iklim değişikliği alanındaTürkiye'nin küresel rolüne dikkat çekiyordu: "Bugün sizlerle bir araya gelmekbenim için bir ayrıcalık. Dünya Bankası,bu etkinlikle Türkiye'de İklim Değişikliği veKalkınma arasında köprü kurulması noktasındamüstesna liderliğinizden ötürü sizetakdirlerini iletmek ister. Sizin desteğinizleTürkiye, iklim eylemini artık ekonomikbüyüme ve sosyal refah için ulusal stratejisininmerkezine yerleştiriyor. İklim konusundakiliderliğiniz, Türk halkının gelecek nesilleriiçin tohumlar ekiyor ve tüm dünyaya daörnek oluyor." Dünya Bankası'nın gördüğünü acababir gün her konuda fikir beyan eden çevreörgütleri ve çevre hassasiyeti yüksek sanatçılarda görecek mi?
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Mahmut Övür
Türkiye ‘demokrasi ve otokrasi’ arasına mı sıkıştı?
Batı medyası sık sık Türkiye'nin savunma sanayii alanında küresel oyuncu olduğunu yazıyor. Oysa Türkiye sadece savunma sanayiinde değil, daha önemlisi dünya barışı ve küresel iklim değişikliği konularında da çok etkili ve dünyaya nefes aldıran bir oyuncu...
Rusya-Ukrayna Savaşı'ndan göçmen meselesine, pandemi döneminde yaptıklarından Afrika'nın yoksul ülkelerini desteklemeye kadar nereye bakarsanız bakın Türkiye var.
NATO Zirvesi'nde de, Rusya ve İran'la toplantıda da Türkiye...
Birileri Türkiye, "demokrasi ile otokrasi arasında" bu rolü daha fazla götüremez diye sevinç çığlıklara atsa da hevesleri kursaklarında kalacak; çünkü dünyanın, Türkiye'nin farklı sesine ihtiyacı var. Bunun için sadece Ankara ve İstanbul'da yapılan iki toplantıya bakmak yeterli.
Dün İstanbul Dolmabahçe'de günlerdir dünyanın beklediği tahıl koridoru meselesine son nokta kondu. Türkiye, BM gözetiminde Rusya ve Ukrayna'yı bir araya getirerek dünyanın rahat nefes almasını sağladı.
Ankara'daki ikinci toplantı ise iklim değişikliği gibi yine dünyanın geleceğini yakından ilgilendiren önemli ve umut verici bir toplantıydı.
O toplantıda Başkan Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'a Dünya Bankası'nca "İklim ve Kalkınma Liderlik Ödülü" verildi. Erdoğan'a, Sıfır Atık Projesi ve iklim konusunda gösterdiği öncülük nedeniyle Dünya Bankası'nın ilk kez verdiği bir ödüldü. Bu da Türkiye'nin iklim değişikliği konusunda da ön aldığını ve öncü bir rol oynadığını gösteriyor.
Toplantıda Dünya Bankası'na teşekkür eden Emine Erdoğan şöyle diyordu:
"Bu son derece anlamlı ödülü, çocuklarımızın adil bir geleceğe kavuşması için tek yürek olmuş tüm doğaseverler adına kabul ediyorum. Bu farkındalıkla, önümüzdeki süreçte, küresel iklim eyleminin önemli bir aktörü olmayı sürdüreceğiz."
Emine Erdoğan, Dünya Bankası grubunun Türkiye için hazırladığı ve bu alanda bankanın ilk raporu olan "Türkiye Ülke İklim ve Kalkınma Raporu"nu da memnuniyetle karşıladıklarını söylüyor ve Türkiye'nin 2053 yılında net sıfır emisyon hedefine dikkat çekerek şöyle diyordu:
"Dünya Bankası tarafından hazırlanan bu raporların çok önemli bir mesajı var. O da ülkelerin kalkınma ve refah seviyelerini artırırken, aynı zamanda iklim değişikliğiyle başarılı bir şekilde mücadele edilebileceği gerçeğidir."
Türkiye'nin yürüttüğü çevre hassasiyetine Dünya Bankası'nın büyük önem vermesi gözlerden kaçmadı. Dünya Bankası Türkiye Direktörü Auguste Tono Kouame, Emine Erdoğan'a ödülünü verirken, "Siz gerçek bir iklim şampiyonusunuz" diyor ve iklim değişikliği alanında Türkiye'nin küresel rolüne dikkat çekiyordu:
"Bugün sizlerle bir araya gelmek benim için bir ayrıcalık. Dünya Bankası, bu etkinlikle Türkiye'de İklim Değişikliği ve Kalkınma arasında köprü kurulması noktasında müstesna liderliğinizden ötürü size takdirlerini iletmek ister. Sizin desteğinizle Türkiye, iklim eylemini artık ekonomik büyüme ve sosyal refah için ulusal stratejisinin merkezine yerleştiriyor. İklim konusundaki liderliğiniz, Türk halkının gelecek nesilleri için tohumlar ekiyor ve tüm dünyaya da örnek oluyor."
Dünya Bankası'nın gördüğünü acaba bir gün her konuda fikir beyan eden çevre örgütleri ve çevre hassasiyeti yüksek sanatçılar da görecek mi?