Karadeniz'de keşfedilen 320 milyar m3 doğlagazın keşfi ile ‘'Türkiye'de petrol var doğalgaz var.'' söylentilerinin şehir efsanesi olmaktan çıktığına şahit olduk.
Bunun ötesinde yabancı şirketlerin arayıp da bulamamalarına rağmen pes etmeyerek yerli sondaj gemileri ile devam etmek ve Oruç Reis gibi bir gemiyi de yüzde yüz yerli olarak üreterek sahaya sürmek de ayrıca büyük bir öngörü ve vizyon eseridir. Yoksa arama çalışmaları durdurulabilir her yıl yurtdışına cari açığı daha da artıracak dövizlerimiz aktarılmaya devam ederdi.
Enerjinin bir de ‘yenilenebilir' boyutu var ki buradaki gelişme de hiç de azımsanacak boyutta değil. Taner Yıldız'ın enerji bakanlığı zamanında yenilenebilir enerji ile ilgili adımlar atılmıştı. Şu an Ekonomi ve Maliye Bakanı olan Berat Albayrak zamanında ciddi anlamda gündeme alınmış daha sonra Berat Albayrak ile birlikte çalışmış olan Fatih Dönmez ile sessiz ve gösterişten uzak bir şekilde yenilenebilir enerjideki potansiyelimiz artmıştır.
Şu an itibariyle Türkiye ürettiği enerjide yenilenebilir oranını % 13. Bu orana hidroenerji ve jeotermal dahil değil. Yılın ilk beş ayında yerli ve yenilenebilir enerjiye dayalı elektrik üretimimizin oranı ise müthiş % 66.
Tabii bir de Türkiye'nin geçmişten gelen ve sırtında kambur gibi duran enerji anlaşmaları var ki bunlar Cumhur Ersümer'in enerji bakanı ve Mesut Yılmaz'ın Başbakan olduğu dönemlerden geliyor. Şükür ki bu anlaşmaların yedisi 2021 yılında bitiyor. Türkiye yeni ihtiyaçlarını fiyatlarken de Karadeniz'deki bulunan 320 milyar m3 doğalgazın rahatlığı ile oldukça uygun bir rakamdan fiyatlayacaktır.
Güneş Panelleri ile ilgili geçtiğimiz günlerde Kalyon Grubu tarafından kurulan fabrika ile teknoloji ihraç eden bir pozisyona gelmiş duruma geliyor ki bu hatırı sayılır bir gelişme.
Doğu Akdeniz'deki Türkiye'nin Libya Hükümeti ile yapmış olduğu Münhasır Ekonomik Bölge ile Türk Milleti'nin hakkını gasp etmek isteyenlere karşı tabir caiz ise bir yarma harekatı başlattı. Libya'da isyancı Hafter gruplarına karşı resmi hükümetin yanında durarak ciddi bir başarıya imza attı. Doğu Akdeniz'de de önümüzdeki günlerde Türkiye hakkından vazgeçmeyecek.
Türkiye'nin enerjisi mecazi anlamda da kendini gösteriyor. Selçuk Bayraktar ile İHA ve SİHA'larla yapılan işleri başkaları da takip ediyor. Türk Savunma Sanayi ciddi anlamda yükselişte geleceğe Türkiye'nin daha güvenle bakmasına sebep oluyor. Geçmişte Nuri Kıllıgil'i fabrikası ile birlikte havaya uçrurulmasına göz yuman, Nuri Demirağ'ın ürettiği uçakları çürütenlere inat yeni teknolojilerle Türkiye'yi uçuşa geçirecek işlere imzalar atılıyor.
Türkiye'nin doğalgaz bulması önemli ama asıl önemlisi Türkiye'nin özgüvenini ortaya çıkarması daha da önemli.
Türkiye kendi ayakları üzerinde enerjisini açığa çıkarıyor. Çıkarmaya da devam edecek. Dışarda Türkiye'yi rakip görenler içeride de onların işbirlikçileri bundan rahatsızlık duyacak. Duysunlar ama Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın vizyonu ile gerçek hüviyetine kavuşacak şekilde Cumhuriyetin 100. yılına emin adımlarla ilerliyor.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Hilmi Daşdemir
Türkiye’nin Enerjisi
Karadeniz'de keşfedilen 320 milyar m3 doğlagazın keşfi ile ‘'Türkiye'de petrol var doğalgaz var.'' söylentilerinin şehir efsanesi olmaktan çıktığına şahit olduk.
Bunun ötesinde yabancı şirketlerin arayıp da bulamamalarına rağmen pes etmeyerek yerli sondaj gemileri ile devam etmek ve Oruç Reis gibi bir gemiyi de yüzde yüz yerli olarak üreterek sahaya sürmek de ayrıca büyük bir öngörü ve vizyon eseridir. Yoksa arama çalışmaları durdurulabilir her yıl yurtdışına cari açığı daha da artıracak dövizlerimiz aktarılmaya devam ederdi.
Enerjinin bir de ‘yenilenebilir' boyutu var ki buradaki gelişme de hiç de azımsanacak boyutta değil. Taner Yıldız'ın enerji bakanlığı zamanında yenilenebilir enerji ile ilgili adımlar atılmıştı. Şu an Ekonomi ve Maliye Bakanı olan Berat Albayrak zamanında ciddi anlamda gündeme alınmış daha sonra Berat Albayrak ile birlikte çalışmış olan Fatih Dönmez ile sessiz ve gösterişten uzak bir şekilde yenilenebilir enerjideki potansiyelimiz artmıştır.
Şu an itibariyle Türkiye ürettiği enerjide yenilenebilir oranını % 13. Bu orana hidroenerji ve jeotermal dahil değil. Yılın ilk beş ayında yerli ve yenilenebilir enerjiye dayalı elektrik üretimimizin oranı ise müthiş % 66.
Tabii bir de Türkiye'nin geçmişten gelen ve sırtında kambur gibi duran enerji anlaşmaları var ki bunlar Cumhur Ersümer'in enerji bakanı ve Mesut Yılmaz'ın Başbakan olduğu dönemlerden geliyor. Şükür ki bu anlaşmaların yedisi 2021 yılında bitiyor. Türkiye yeni ihtiyaçlarını fiyatlarken de Karadeniz'deki bulunan 320 milyar m3 doğalgazın rahatlığı ile oldukça uygun bir rakamdan fiyatlayacaktır.
Güneş Panelleri ile ilgili geçtiğimiz günlerde Kalyon Grubu tarafından kurulan fabrika ile teknoloji ihraç eden bir pozisyona gelmiş duruma geliyor ki bu hatırı sayılır bir gelişme.
Doğu Akdeniz'deki Türkiye'nin Libya Hükümeti ile yapmış olduğu Münhasır Ekonomik Bölge ile Türk Milleti'nin hakkını gasp etmek isteyenlere karşı tabir caiz ise bir yarma harekatı başlattı. Libya'da isyancı Hafter gruplarına karşı resmi hükümetin yanında durarak ciddi bir başarıya imza attı. Doğu Akdeniz'de de önümüzdeki günlerde Türkiye hakkından vazgeçmeyecek.
Türkiye'nin enerjisi mecazi anlamda da kendini gösteriyor. Selçuk Bayraktar ile İHA ve SİHA'larla yapılan işleri başkaları da takip ediyor. Türk Savunma Sanayi ciddi anlamda yükselişte geleceğe Türkiye'nin daha güvenle bakmasına sebep oluyor. Geçmişte Nuri Kıllıgil'i fabrikası ile birlikte havaya uçrurulmasına göz yuman, Nuri Demirağ'ın ürettiği uçakları çürütenlere inat yeni teknolojilerle Türkiye'yi uçuşa geçirecek işlere imzalar atılıyor.
Türkiye'nin doğalgaz bulması önemli ama asıl önemlisi Türkiye'nin özgüvenini ortaya çıkarması daha da önemli.
Türkiye kendi ayakları üzerinde enerjisini açığa çıkarıyor. Çıkarmaya da devam edecek.
Dışarda Türkiye'yi rakip görenler içeride de onların işbirlikçileri bundan rahatsızlık duyacak. Duysunlar ama Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın vizyonu ile gerçek hüviyetine kavuşacak şekilde Cumhuriyetin 100. yılına emin adımlarla ilerliyor.