Uluslararası Af Örgütü Suu Çii'ye verdiği Vicdan Elçiliği Ödülü'nü geri aldı
Uluslararası Af Örgütü Suu Çii'ye verdiği Vicdan Elçiliği Ödülü'nü geri aldı
Haber Giriş Tarihi: 12.11.2018 19:20
Haber Güncellenme Tarihi: 12.11.2018 22:20
Kaynak:
Haber Merkezi
Haberyazilimi.com
Uluslararası Af Örgütü, Myanmar lideri Aung San Suu Çii'ye verdiği Vicdan Elçiliği Ödülü'nü geri aldı.
Örgütün sitesinden yapılan açıklamada, Suu Çii'nin bir zamanlar savunuculuğunu yaptığı değerlere utanç verici biçimde ihanet ettiği gerekçesiyle 2009 yılında kendisine verilen Vicdan Elçiliği Ödülünün geri alındığı belirtildi.
Uluslararası Af Örgütünün Genel Sekreteri Kumi Naidoo, Suu Çii'ye gönderdiği mektupta ödülün kendisinden geri alındığı bilgisini verdi ve "Bugün artık ümidin, cesaretin ve insan haklarının ebedi savunuculuğunun bir sembolü olmadığınız için derin şaşkınlık içindeyiz." ifadesini kullandı.
Naidoo, Myanmar'da görev süresinin yarısına gelen ve ev hapsi biteli 8 yıl olan Suu Çii'nin, Myanmar'da insan haklarını, adaleti ve eşitliği temin etmek için ahlaki ve siyasi yetkisini kullanmaması karşısında duyulan hayal kırıklığına dikkati çekerek, geçmişte insan hakları savunuculuğu yapan liderin, Myanmar ordusunun Arakanlı Müslümanlara zulmüne ve ifade özgürlüğüne artan hoşgörüsüzlüğe açıkça kayıtsız kaldığını dile getirdi.
Nobel Barış Ödülünün de sahibi olan Suu Çii'ye Vicdan Elçiliği Ödülü 2009 yılında ev hapsindeyken verilmişti. Örgüt, ödülü geri aldığını 73 yaşındaki Suu Çii'nin ev hapsinin sona ermesinin 8. yıl dönümünde duyurmuş oldu.
İktidarı sırasında Myanmar ordusunun Arakanlı Müslümanlara zulmü karşısında sessiz kalan, Arakanlı Müslümanların öldürülmesini araştıran Reuters muhabirlerinin ceza evine gönderilmesini savunan Suu Çii, ekim ayında Kanada'nın kendisine 2007'de verdiği fahri vatandaşlığı kaybetmişti.
ABD Holokost Anma Müzesi de mart ayında Suu Çii'ye verilen Elie Wiesel Ödülü'nü, Myanmar'da Arakanlı Müslümanlara yönelik zulme ve şiddet olaylarına sessiz kalması nedeniyle iptal etmişti.
İngiltere'de Oxford, İrlanda'da da Dublin belediye meclisleri 2017 yılında Suu Çii'ye verdikleri özgürlük nişanlarını geri almışlardı.
- Arakanlı Müslümanlara etnik temizlik
BM'ye göre, 25 Ağustos 2017'den sonra Arakan'dan kaçıp Bangladeş'e sığınanların sayısı 720 bine ulaştı. Uluslararası insan hakları kuruluşları, yayımladıkları uydu görüntüleriyle yüzlerce köyün yok edildiğini kanıtladı.
Arakanlıların topraklarına dönüşü için Myanmar ve Bangladeş hükümetleri arasında imzalanan anlaşma, yerinden edilenlerin durumlarını belgelendirmeleri mümkün olmadığı için uygulamada işlevsiz kalıyor.
BM ve uluslararası insan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddeti "etnik temizlik" ya da "soykırım" olarak adlandırıyor.
Uluslararası medya ve yardım kuruluşlarının Arakan bölgesine girişini ciddi oranda kısıtlayan Myanmar hükümeti, Arakanlı Müslümanların dönüşlerine ilişkin verdiği sözleri de yerine getirmedi.
İnsan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanların gerekli güvenli ortam sağlanmadan Myanmar'a dönmelerinin, yeni bir etnik temizlik kampanyasına yol açacağı endişesini taşıyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Uluslararası Af Örgütü Suu Çii'ye verdiği Vicdan Elçiliği Ödülü'nü geri aldı
Örgütün sitesinden yapılan açıklamada, Suu Çii'nin bir zamanlar savunuculuğunu yaptığı değerlere utanç verici biçimde ihanet ettiği gerekçesiyle 2009 yılında kendisine verilen Vicdan Elçiliği Ödülünün geri alındığı belirtildi.
Uluslararası Af Örgütünün Genel Sekreteri Kumi Naidoo, Suu Çii'ye gönderdiği mektupta ödülün kendisinden geri alındığı bilgisini verdi ve "Bugün artık ümidin, cesaretin ve insan haklarının ebedi savunuculuğunun bir sembolü olmadığınız için derin şaşkınlık içindeyiz." ifadesini kullandı.
Naidoo, Myanmar'da görev süresinin yarısına gelen ve ev hapsi biteli 8 yıl olan Suu Çii'nin, Myanmar'da insan haklarını, adaleti ve eşitliği temin etmek için ahlaki ve siyasi yetkisini kullanmaması karşısında duyulan hayal kırıklığına dikkati çekerek, geçmişte insan hakları savunuculuğu yapan liderin, Myanmar ordusunun Arakanlı Müslümanlara zulmüne ve ifade özgürlüğüne artan hoşgörüsüzlüğe açıkça kayıtsız kaldığını dile getirdi.
Nobel Barış Ödülünün de sahibi olan Suu Çii'ye Vicdan Elçiliği Ödülü 2009 yılında ev hapsindeyken verilmişti. Örgüt, ödülü geri aldığını 73 yaşındaki Suu Çii'nin ev hapsinin sona ermesinin 8. yıl dönümünde duyurmuş oldu.
İktidarı sırasında Myanmar ordusunun Arakanlı Müslümanlara zulmü karşısında sessiz kalan, Arakanlı Müslümanların öldürülmesini araştıran Reuters muhabirlerinin ceza evine gönderilmesini savunan Suu Çii, ekim ayında Kanada'nın kendisine 2007'de verdiği fahri vatandaşlığı kaybetmişti.
ABD Holokost Anma Müzesi de mart ayında Suu Çii'ye verilen Elie Wiesel Ödülü'nü, Myanmar'da Arakanlı Müslümanlara yönelik zulme ve şiddet olaylarına sessiz kalması nedeniyle iptal etmişti.
İngiltere'de Oxford, İrlanda'da da Dublin belediye meclisleri 2017 yılında Suu Çii'ye verdikleri özgürlük nişanlarını geri almışlardı.
- Arakanlı Müslümanlara etnik temizlik
BM'ye göre, 25 Ağustos 2017'den sonra Arakan'dan kaçıp Bangladeş'e sığınanların sayısı 720 bine ulaştı. Uluslararası insan hakları kuruluşları, yayımladıkları uydu görüntüleriyle yüzlerce köyün yok edildiğini kanıtladı.
Arakanlıların topraklarına dönüşü için Myanmar ve Bangladeş hükümetleri arasında imzalanan anlaşma, yerinden edilenlerin durumlarını belgelendirmeleri mümkün olmadığı için uygulamada işlevsiz kalıyor.
BM ve uluslararası insan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddeti "etnik temizlik" ya da "soykırım" olarak adlandırıyor.
Uluslararası medya ve yardım kuruluşlarının Arakan bölgesine girişini ciddi oranda kısıtlayan Myanmar hükümeti, Arakanlı Müslümanların dönüşlerine ilişkin verdiği sözleri de yerine getirmedi.
İnsan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanların gerekli güvenli ortam sağlanmadan Myanmar'a dönmelerinin, yeni bir etnik temizlik kampanyasına yol açacağı endişesini taşıyor.
Çok Okunanlar