Dünyada siyasi,ekonomik,fiziki ve coğrafi dengeler değişiyor.Değişimden her ülke gücü nispetinde ya nasiplenecek yada zarar görecek.Türkiye'nin kurulmaya çalışılan bu yeni düzende rolü ne olur ? İçimizdeki lawrenslere baktığımızda onlardaki hakim görüş Türkiye batmış bitmiş yok olmuş.

Gözleri gerçeklere kapatmadığımızda ise bambaşka bir tablo var Türkiye ayaklarının üstünde ve güçlü bir şekilde ilerliyor.Vesayetçilerin pompalamaya çalıştığı umutsuzluk söylemleri tamamen psikolojik .İstiyorlar ki millet bunalsın karamsarlık içine düşsün,ekonomide ki küresel dengesizliğin hesabını iktidardan sorsun.Ana muhalefetin içine düştüğü yanılgılardan biriside milletin aklıyla oynamaya çalışmasıdır.

Uluslararası ekonomik dalgalanmayı siz kalkıpta yolsuzluklara bağlarsanız sınıfta kalırsınız ki kalıyorsunuz.Bu milletten İstediğiniz nedir ? Oy'larını m istiyorsunuz oy istemenin yolu yöntemi bu değil.Neden mi ? Çünkü küfrederek bu milletten oy alamazsınız.Bu millete 'göbeğini kaşıyan adamlar' 'Cahiller ordusu' 'Koyunlar sürüsü' 'Makarnacılar' 'Bir torba kömüre kendini satan aşağılıklar' diyen kim sizlersiniz.Hem bunları söyleyeceksiniz hem de 'gelin bize oy verin' diyeceksiniz.Emin olun beyhude çırpınışlar içerisindesiniz Siz statüko bağımlılığından kurtulmadığınız sürece bu millet size asla oy vermez.Sizlere göre Türkiye bitmiş öyle mi ? Elbette öyle.Sizin kafanızdaki Türkiye'de alıştığınız baskı altına aldığınız Türkiye'de Milli güvenlik kurulunda (MGK) askeri vesayetin temsilcileri seçilmiş meşru iktidar temsilcilerine ters ters bakar sopa gösterir canı isterse kulağını çekerdi.

Bu düzen yıkıldı diye mi kuduruyorsunuz ? Sizin alıştığınız Türkiye'de 'yargı' seçilmiş iktidara karşı sizin ikinci vesayet odağınızdı.Bugün yargının siyasallaşmasından şikayet etmesi gereken en son kişiler sizlerken en çok siz üstünüzü başınızı yırtıyorsunuz.Daha düne kadar seçilmiş iktidarları deviren,hapse atan,partilerini kapatan sizin vesayetinizde olan yargı değil miydi ?Sürekli haklı çıkmaya alıştığınız düzen bozuldu şimdi millet haklı çıkınca siz millete uymak zorundasınız.Türkiye'yi her yönüyle baskı altında tuttunuz.Bürokratik vesayet sayesinde seçilmiş iktidarları kilitlediniz hiçbir iş yaptırmadınız.Kişi bakan oluyordu ancak hiçbir talimat veremiyor 23 Nisan çocuğu gibi sadece makamda oturuyordu işte bu düzende bozuldu.Sizler bu milletin demokrasi ve adalet getireceğine inanmadınız.

Demokrasiyi dışarıda, adaleti yollarda aradınız.Bugün bu millete samimi gelmiyorsanız sorunu millette değil kendinizde arayın.Cahil diyerek aşağıladığınız bu millet adeta tüm dünyaya bir demokrasi dersi veriyor.Türkiye bugünlere okumuşlarının aklıyla geldi sizler böyle diyorsunuz ve haklısınız.Peki Türkiye'de ne çözüldü hangi sorunlarımız bitti yada istenilen yerde miyiz ? Olmadığımızı sizlerde kabul ediyorsunuz.Öyle ise bırakın birkez de sizin 'cahiller' diyerek küçümsedikleriniz hizmet etsin.Bunlar nasıl cahilse 'Marmaray,3.Havalimanı,Üniversiteler,hastaneler' yapıyorlar böyle cahillere can kurban.Bu ülke ne çektiyse okumuşlardan çekti.Vesayet sistemi okumuşların döneminde güçlendi palazlandı hiç kimse karşı çıkmadı,cahillerin döneminde de darbe üstüne darbe aldı.Şimdi söyleyin bakalım bu nasıl bir cahilliktir.Okumuşların vesayete karşı çıkması gerekirken Türkiye'de cahiller karşı çıkıyor vesayeti geriletiyor.Bunun eleştirilecek bir yanı yoktur tam aksine takdir edilmesi gereken bir durumdur.Türkiye'nin sivilleşmesinden kimse korkmasın,normalleşmeye doğru atılan adımlar bu ülkede yaşayan herkesin çıkarınadır.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın Yunanistan Cumhurbaşkanı Prokopis Pavlopoulos'la yaşadığı Lozan'ın müzakereye açık olması gerektiğiyle ilgili konuşması Türkiye açısından diplomatik bir başarıdır.Bazı okumuşlarımız bu konuyu öyle bir ele aldılar ki görüşmeyi izlemeyenler için tam bir bilgi kirliliği yarattılar.Allah'tan korkun Cumhurbaşkanı Erdoğan siyasi hukukta her anlaşmanın ele alınabileceğini revize edilebileceğini söyledi.Hukuk Profesörü olan Yunan Cumhurbaşkanına siyaset hukuku dersi vermiş oldu.Bizim okumuşlarımız da işte böyle.Kudüs için samimi olarak dünyada sesini yükselten tek lider Erdoğan iken çareyi uzaklarda değil kendi içimizde aramamız gerekir.