SON DAKİKA
Hava Durumu

AK Partinin Dersimi, CHP’nin Tunceli’si, HDP’nin Türkiye’si

Yazının Giriş Tarihi: 28.12.2015 09:38
Yazının Güncellenme Tarihi: 28.12.2015 09:38

Bir ülkenin gündeminde sadece ‘‘Terör'' gibi bir anahtar sözcük varsa medya, siyaset ve toplum ilişkisinin kalbi aynı anda atmaya başlar ve bu sözcük öylesine sihirli bir formüldür ki, toplumları bir saniye içerisinde aynı anda, her yöne ve düşünceye aktarabilir ve bu sözcük terörden nemalananların her zaman fırsat kapısı olur.
Türkiye de 22 yıl ülkede tek başına cirit atan CHP iktidarı, mecliste muhalefet partilerinin yoksun olmasından kaynaklı, gerçek demokrasi ile tanışamamıştır. Tek partili değil de çoğulcu bir demokrasi olsaydı, Lozan Antlaşmasını ve Dersim harekâtını tek başına yapamaz, muhalefetinde kararını alırdı. Bülent Ecevit CHP genel başkanıyken büyüklerimizden duyduğumuz ve onların aklında bir soru işareti olarak kalan Diyarbakır mitinginde ‘‘Halklar var Haklar yok'' sözleri CHP'nin 2015' e kadar uzanan siyasi kodlarının mesajını veriyordu.

Ulusalcı, Kemalist, Eski SHP, ÖDP, HAS parti ve Cemaat karışımı ile bir biriyle uyuşamayan fikirlerden oluşan CHP ne kendi geçmişi ile yüzleşebilir ne de Kürt ve de Muhafazakâr kesimin sorunlarına idealist bir şekilde yaklaşabilir.

AK Parti CHP'nin Kandilini Dersimle söndürdü
CHP'nin Genel Başkan yardımcısı Sezgin Tanrıkulunun ‘‘Dersim katliamı nedeniyle CHP adına özür dilemesi'' CHP'de oluşan aykırı seslerin buna tepkisi, Genel Başkanın Dersimli olduğu halde bu konuda sessizliğini koruması, CHP içerisinde ki Sosyalist ve Sol kanadın, Kürt sorununa sessiz kalmaları, CHP döneminde gerçekleşen Dersim katliamının bu sorunla yüzleşememesi ve bu sorunun AK parti döneminde gündeme gelmesi, Tayip Erdoğan'ın 2011' de Dersimde yaşananlar için özür dilemesi geçmişin kara kutularının açılmasına neden oldu. CHP'nin Kürt bölgelerinde varlığını sonlandırılmasına neden oldu.

CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Gülerin sarf ettiği ‘‘Türk ulusu ve Kürt milliyeti eşit olamaz'' sözü Kürtlerde geçmişten olan kırılmaların üstüne bir kırılma etkisi daha da yarattı. Parti içerisinde CHP Adıyaman Milletvekili Salih Fırat'ın bu sözden dolayı istifa etmesi ve Kürt olan Genel Başkan'ın bu konuya tepkisiz kalması çözüm sürecini yürüten AK Partinin Kürtlerden daha çok oy almasını sağladı. Erdoğan'ın Türkiye tarihinde resmi ağızdan ilk kez 1915 olaylarına ilişkin Ermenilere taziye mesajı iletmesi, Türkiye'yi İMF belasından kurtarması ise sol kesimden AK Partiye oy akışını sağladı

12 Eylül ve 28 Şubat darbecilerinin yargılanması, Jitem, Ergenekon gibi derin yapıların gün ışığına çıkartılması, ilk defa Türkiye'nin ana artel damarlarından geçen kanalizasyonu kurutması anlamına geliyordu. Buna benzer gelişen tüm süreçler Türkiye'de fosilleşmiş siyasetin yosunlarından temizlendiğinin göstergesi anlamına geliyordu.

Türkiye'de oylar ekonomik vaatli değil güvenlik gerekçeli veriliyor.
Muhafazakâr ve Kürt kesimi geçmişte yaşadığı acıların travmasıyla AK Parti ve HDP etrafında kilitlendi. Çözüm sürecinin iki önemli aktörü olan AK Parti ve HDP, Türkiye de kan ile Para kazanılan ve her kapıyı açan anahtar sözcük olan ‘‘Terör''kelimesinin ivmesini aşağılara doğru çekmeyi başarabildi.
HDP'nin Türkiyelileşme projesi Türkiye'de yaşayan etnik unsurları kucaklaması ve meclise taşıması Türkiye'de sol ve sosyalist kesimin ilgi odağı haline geldi. Güney ve Doğu Anadolu eksenli bir parti olma vasfını yitirip Türkiyelileşmeye doğru yol aldı.

HDP Türkiyeleşme ve Suriye iç savaşı arasında sıkıştı
Kobani olayları ve provakasyonundan sonra çözüm sürecinde gelinen noktanın çatlaması ve anahtar sözcük ‘‘Terör'' deyimini tekrar hafızalarda canlandıran

HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'ın kendisince doğru ama algıca yanlış olan "Biz sırtımızı YPJ' ye, YPG' ye ve PYD' ye yaslıyoruz bunu söylemekte ve savunmakta hiçbir sakınca görmüyoruz" demesi bu anahtar sözcüğü geri hortlattı ve neredeyse MHP' lilerin bile sempatisini kazanan HDP hızla ivme ve oy kaybetti. 25 Mayıs 2015 tarihinde Demirtaş'ın biz AK Parti ile asla koalisyon içerisinde olamayız demesi, akıllara hangi parti ile çözüm sürecini yürüteceksin sorularını getirdi ardından HDP'nin geçici seçim hükümetine iki Bakan vermesi HDP'nin kendi içerisindeki en büyük paradigmasıydı. Türkiyeleşme projesi içerisine giren HDP'nin bu olguları doğru okuması gerekiyordu.
Türkiye'de resmi kaynaklarca 15 Milyon Kürt nüfusu var denilmesine rağmen Batı bölgelerinde yaşayan Kürtleri de buna katarsak sayı iki katına doğru yükseliyor. Netice de Doğuda yaşanan her olay Batıda yaşayan tüm Kürtlere yansıyor. Bu ise gerek sosyal, gerek ekonomik gerekse güvenlik açısından bir birini paralel tetikler. Çözüm süreciyle Bölge ve Bölge halkının asgari olsa da rahatlaması HDP'nin batıda aldığı oy oranını yükseltmesine neden oldu.

Çözümsüzlüğü isteyen iç güçler kim?

Çözüm süreci paralelinde Kobani'ye saldıran, 7 Haziran seçimi öncesi Diyarbakır' da HDP mitingine bombalı saldırı düzenleyen, Suruç bombalamasında çözüm sürecinin bitmesine neden olan ve ardından Ankara Garı katliamında yüzün üzerinde fazla kişinin yaşamını yitirmesine neden olan DEAŞ, kim ve ne için var sorusunu doğru okuyup, Türkiye de yaşayan tüm halkların ve siyasi partilerin bir kez daha Barış ve Kardeşliğe sahip çıkması gerekiyor.

Dileğim Tüm siyasi mekanizmaların geçmişten, günümüze yaşanan tüm olaylardan ders çıkartıp eşitlik ve kardeşlik temelinde, bir daha sarsılmayan bir Türkiye inşa etmeleri…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.