Gazali: Akıl susunca düşünce durur. Düşünce durunca hareket durur. Hareketsizlik çürümenin eşiğidir der.

Geçen bir tartışma programında Posta Gazetesi yazarı Hakan Çelenk şu cümleleri sarf etti. Cahil, okuma yazma bilmeyen bir toplumu Cumhuriyet, yeniden var edip inşa etti. Yıkılan Osmanlının Osmanlıca isimli bir dili ve emperyalizmin iştahını kabartan ve yıkılmasına sebep olan bilimsel yenilikçi projeleri vardı. Osmanlıda okuma oranı yüzde yüzdü. Bu sistem bir gecede değiştirildi ve Âlimler sabah cahil olarak uyandı. Örneğin 17 Ocak 1875'te Dünyanın en büyük ikinci metrosu İstanbul'da yapılmıştır. Osmanlı için buna vereceğimiz elbette ki birçok örnek var ama biz cahil miyiz ki bunları bilmiyoruz! Bir başkaları cahil derken…

1923 yılından günümüz Türkiye'sinde ki fay kırılma hatlarına bakacak olursak kendilerine Ulusalcı ve Kemalist diyen bir grup halk ile erk savaşına girmiş ve arkasına Halkın ordusunu ve ordunun mensupları olan askerleri, yani halkın öz evlatlarıyla tehditler üzerine hegemonyalarını sürdürmüşlerdir. Devlet ve Halk laik kalacaktır kutsamaları ile dindar olan bir halkı baskı ve her türlü yabancı dayatmalar ile tehdit ettiler erklerini koruyabilmek adına…

İnönü döneminde ki Kürt sürgünleri, Dersimde binlerce kişinin öldürülmesi, iskân ve istimlak politikaları ile gen değiştirme işlevsellikleri, 12 Eylül öncesi Alevi katliamları, 12 Eylül cuntasıyla birlikte Türkiye alaşağı edilmiştir. Irkçı doktrini yerleştirilmiş, sağcısı ve solcusuyla birlikte binlerce insan işkence tezgâhlarından geçirilmiş, Türkçe konuş çok konuş gibi söylemler dayatılmış, Kürtçe dili yasaklanmıştır. 12 Eylül Diyarbakır Cezaevinde yaşananlar yeni örgütlerin oluşmasının ve güçlenmesinin temellerini atmıştır. Örneğin PKK tam olarak ta bu tarihlerde güçlenmiştir. Görünmeyen gizli Gladyo FETÖ bu tarihlerde devlet içerisine yerleştirilmiştir.

Peki, bunları yapanlar vatan sevdalısı mı yoksa vatan haini midir? Yoksa Yapan ayrı yaptıran ayrımıdır? 2017'den itibaren sürekli yaptıranları aramaya başladık yani Türkiye'nin gen haritasıyla oynayanları bulmaya endekslendik. Öncesinde Dolar yükselince Dolara yine zam geldi diyen toplum şimdi ise Uluslararası bir oyunun parçası olduğunun farkında. Peki, bunca ölen vatan çocuğu sağcısı, solcusu neden öldü? Neden bu kadar bir birine düşman olarak yetişti. Onlar ölürken ölümler üzerinden Paralar kazananlar kimlerdi?

FETÖ ihanet piramidi tam olarak çözülemiyorsa bunun sebebi; piramidin daha gizli odasına ulaşılamadığındandır. Bu gizli ihanet odasının bir parçası Pensilvanya'daysa bu ihanetçiyi oluşturan ana mekanizma kimdir? Vatikan mı yoksa Vatikan'ın da mı üstü? Din adı altında tahribat misyonerleri olan FETÖ'cüler Türkiye'de ki her bombalama ve terör saldırısının ana karargâhıdır. Diğerleri ise sadece örgütçük olarak kalmaktadır. Yılanların deri değiştirmesi gibi farklı yüzlerle varlıklarına devam edebiliyorlar. Örneğin CHP'li sandığımız Atilla Taş'ın ya da Komünist görünen Gökçe Fırat'ın FETÖ'cü çıkması gibi. İnsanlar bu şahısların sözlerine inanmaları düşünüp araştırmalarından değil de şekilcilik ve fanatiklikten kaynaklanmaktadır.

Anahtar ve sihirli sözcük olan ‘‘TERÖR'' kelimesini çıkartanlar hep kazanan taraf oldu. Kaybeden ise hep Türkiye oldu. Peki, Terör neden bu kadar önemliydi. Neden olmasın ki Türkü ve Kürdü nasıl bir birinden ayıracaklardı? Alevi'yi ve Suniyi nasıl ayıracaklardı. Gündemi hep sıcak tutmak zorundaydılar kendi erkleri için. Düşünen bir toplum olmasındansa bir birine giren bir toplum onlar için daha önemliydi. İnsanlar bir birine girdikçe sistem ise bebekten katil doğurmasını başarabiliyordu.

Napolyon bir ülkeyi silahsız işgal etmek ister, danışmanlarını toplar ve bunu nasıl yapabiliriz diye sorar, danışmanlarından bir tanesi bu ülkeyi ya diliyle ya da Dini ile işgal edebiliriz cevabını verir.

28 Şubat'ta Ali Kalkancıları, Fadime şahinleri, Müslüm Gündüzleri ortaya çıkartarak ve 1990'lar da Türkiye'nin gen haritasını bir daha değiştirmediler mi? Şuan ise Türkiye'nin başına salınmış en büyük bela olan Ortadoğu Baronu FETÖ' ile gerçekleşmiyor mu?

İslam Dini temel ilkelerinden biri olan düşünen, sorgulayan bir toplumu düşüncesiz hale getiren FETÖ ve buna benzer gruplar kendilerine inananları ilkesiz birer insan haline getirdiler. Onlar düşünmez, sorgulamaz, onların yerine FETÖ düşünür, Abileri ve Ablaları uygular.

Terör Örgütü DAEŞ ilk çıktığında, PKK ile mücadele ediyor algısı oluşturuldu. Ve ülke içerisinde bazı kesimler tarafından destek buldu. Türkiye'de ki tüm terör örgütleri algı yönetimleri ile destek buluyor. Algı yönetimlerinin beyin takımı ise Pensilvanya odaklıdır. İslamofobi'yi nasıl oluşturdular dersiniz? İslam'a güven azaldı. Her şeye şüphe ile bakmayı başardılar.

Hz. Muhammedin 20'li yaşlarda üye olduğu Erdemliler İttifakı, Hicretten Sonra İslam Devletinin Tek Yasal Siyasi Partisi olarak devam etmiştir. Bu ittifakın prensipleri arasında, farklı dünya görüşüne sahip olsalar bile zulmü engellemek için uzlaşı ve barışı bir toplumsal zorunluluk olarak kabul eder. Antlaşma yemini ise şöyle:

1- Mekke'de, ister oranın halkından olsun isterse dışarıdan gelen insanlardan olsun, bir kişinin zulme uğradığını gördükleri zaman onunla birlikte olacaklardı.

2- Mazlumun hakkı zalimden alınıncaya kadar zalimin karşısında olacaklardı. Başka bir ifadeyle mazluma hakkı iade edilinceye kadar mazlumla bir tek el gibi -tek vücut-olacaklardı.

3- Deniz, bir tek tüyü ıslatıncaya kadar, Sebir ve Hira dağları yerlerinde kaldığı müddetçe ve maişette (mali durumda) tam bir eşitlik sağlanana dek bu maddeler geçerli olacaktı.

Bu anlaşma maddelerini okudukça FETO ve uzantılarından tiksiniyorum. Yıllarca insanları kendi saltanatlarında boğdular. Düşünün, sorgulayın ve kaynağından okuyun. Artık bunların kepazeliklerinde yok olmayın.