Güç elde eden her devletin bir yayılmacı politikası vardır. Rusya ve İran'ın yayılmacı politikası sürekli Ortadoğu entrikalarını doğuruyor. Siyonistlerin hayal güçleri ile ürettikleri sözde kendilerine vaat edilen toprakların hayalleri ile yaşaması, İran'ın bin yıldan fazla Pers ve Şii yayılmasını istemesi, Rusya'nın Ortadoğu ve Akdeniz'e açılma histerisi,Ortadoğu'da halkların sürekli yer değiştirmesi ya da yok oluşuyla gerçekleşiyor. Site devletçikler kurma hayalinde olan bu ülkeler yeni Ortadoğu düzeninin mimarları arasında yer alıyor.
Afganistan, Irak, Kuveyt, Suriye, Yemen, Mısır, Libya pratiklerinde gördüğümüz gibi sürekli aktörler değişse de oyun kurucular hep aynı olmaktadır.
İran ve Rusya'nın devlet yapılanmasına baktığımızda ikisi de Dünya'dan kopuk ama her zaman söz sahibi olma gibi idealleri var. Her ikisinin de çok korkunç bir derin devlet yapılanması ve gizli silahlı güçleri var. Örneğin İran'ın gizli BESİC örgütü 77 milyon İran nüfusunun 8 milyonu BESİC örgütünden oluşmaktadır. Ortadoğu'da desteklediği Şii milisler ve Hizbullah bunların açıktan destek verdiği örgütler arasında yer alıyor. Bu da şunu gösteriliyor ki bu devletlerin ne kadar faşist karakterlerinin olduğunu ve halkların asla demokratik bir şekilde söz sahibi olamayacağıdır. Çünkü paramiliter silahlı gücü olan her ülkenin demokrasi anlayışı olamaz.
İran ve Rusya'nın devlet yapılanması bir birine çok benzemekle beraber iç dinamiklerindeki faşist ruh, Suriye devleti için her zaman cazibe merkezi haline gelmiştir. Suriye'nin Şii ve Baasçı yapısı buna çok uygundur. İran ve Suriye'nin devlet anlayışı, her ne kadar ülke barkodlarında İslam görünse de her zaman müttefiklerini Siyonistlerden seçip devlet yapılarının korumagayreti içinde bulundular. Bunun tek nedeni ise devlet zihniyetlerinin Nasyonalist zihniyetten oluşmasıdır.
Sahibinden Satılık ülke Suriye
İran ve Rusya'nın kirli emellerine can havliyle yapışan Esed, Ortadoğu coğrafyasının anahtarı olan Suriye'yi emperyalizme feda etti. Kuyruğunu kurtarma çabasına giren Esed bu iki devletle nikâh kıyması, hem İslam âleminin çözülmesine hem de sayısı milyonları bulan insanları katledilmesine sebep oldu.
Rusya ve İran ile asırlık nikâhı olan ve her zaman dört ayaküstüne düşen Esed verdiği her demeçte ‘‘Türkiye beni sırtımdan vuruyor'' demesi inandırıcılığını korumuyor. Mağdurları oynayan ve cinayet şebekeleri ile işbirliği içerinde olan Esed 'in Dünya devrimci ve sosyalist kamuoyunun gözünde emperyalizmle savaşan bir lider görüntüsünü vermesi, sadece mağdurları oynamadan ileri gitmemektedir. Görünen ortadayken gerçekleri yanlış adreste aramak sebepleri doğurur ama asla sonuca götürmez.
Türkiye'nin Rus uçağını düşürmesi Rusya ile ilişkilerin bitmesine asla sebep teşkil etmeyecek kadar küçük bir olaydı. Ticari işbirliği yapan ve kültürel geçişleri olan bu iki ülkenin ilişkilerinin bozulmasının tek sebebi Rusya'nın Türkiye'ye sen Ortadoğu masasında yer almayacaksın demesinden başka hiçbir şey değildir. Rusya ve İran'ın Türkiye'yi Ortadoğu'dan egale etme çabaları besledikleri ve sayısı belli olmayan örgütçükleri ile Türkiye'ye sürekli gözdağı vermektedirler. Patlayan bombalar, Türkiye iç karışıklığı İran ve Rusya'nın ileri hamlelerinden oluşmaktadır. Gerçekte ise Suriye diye bir ülke de yok. Sadece haritalarda ismi ile mevcut bir ülke. Suriye'nin geleceğini çizmek ne İran'a nede Rusya'ya kalmayacak. Amerika buna yön verecektir. Esed 2018' e kalmadan düşebilir ve yerine küçük site devletçikler kurula bilinir. Türkiye'nin Suriye üzerinde etkin olmaması ve yeni oluşacak Suriye'de söz sahibi olunmaması için İran ve Rusya her hamleye başvurmaktadır.
İran'ın yaptığı hamlelerle Yemen, Lübnan ve Suriye'de oyun kuruculuğuna oynaması, kendisine sözde rakip olarak Suudi Arabistan'ı görmesi bir aldatmacadan başka hiç bir şey değildir. Gerçekte ise kendisinden uzak tutması gereken tek gücün Türkiye olduğunu bildiği için, Rusya'nın arkasına sığınıp sessizce planlarını denemektedir.
Sınırın diğer tarafına Türkiye'yi hiçbir güç istemiyor. Bunu çok iyi biliyorlar ki pazarlık masasına fazladan ülke oturursa payları azalacak ve kazançları düşecek. ABD ve İsrail bunun baş mimarı. Rusya, Suriye için yaptığı masrafları İran'dan alamazsa ilişkileri bozulacak. Ortadoğu tam bir Pandora kutusu, kutudan sürekli yeni yeni entrikalar çıkıyor. Türkiye'yi egale etmek için her yolu deneyen İran ve Rusya, Türkiye'de çıkan çatışmalardan ve her damla akan kandan sorumludur. Çözüm sürecinin ruhunu bu iki ülke Suriye'yi öne sürerek bitirdi. Güney ve Doğu Anadolu da yakalanan İran ve Rus ajanları bunların açık bir delilidir.
Rusya çökebilir
Rusya kendi içerisindeki ekonomik ve siyasi bunalımı atlatamazsa çökmeye doğru yol alabilir. Suriye'den sonra yüzlerce isimsiz besleme cinayet örgütleri, Ukrayna'ya üzerinden Kafkaslara sızarsa, Rusya'nın çökeceğinin resmidir. Kendi içerisindeki potansiyel biriken enerji Rusya'yı çözülme buhranına doğru götürür. Ön Asya ise yeni çatışma ve tepişme alanı olarak görünüyor. Fitil ise Kafkaslardan ateşlenirse muhtemeldir ki 2020' de Rusya eski sınırlana çekilmek zorunda kalacak. Rusya'yı çok ağır bir buhran bekliyor. Çıkabilecek bir savaşın faturasını kendisi bile kestiremez. Çok yakında Putin saf değiştirebilir, Türkiye'ye yeniden yanaşabilir çünkü başka hiçbir çaresi kalmayacak. Amerika Suriye'yi Rusya'ya asla yedirmez.
İran Rejimi Sallantıda
Yakın bir zaman içerisinde İran Hristiyanları ve Hazar Azerilerini, faal olarak görebiliriz. Rejime karşı çok ciddi bir muhalefet söz konusu. İran'ın bin yıllık devlet geleneği var ama yeni nesil savaş ve kaos istemiyor. Halk mezhep devletine karşı, oluşabilecek bu kargaşa içerisinde İran Kürtleri de Suriye Kürtleri gibi yeni bir devlet isteyebilir. İran rejimi diken üstünde.
İran ve Rusya Ortadoğu'da akıttıkları milyonlarca kişinin kanları ve gözyaşları içerisinde boğulacaktır. Bunca şiddeti kim için yaptılar Esed için mi? İçinden çıkamayacakları Suriye bataklığı her ikisinin de çöküşünü hazırladı.
Oyun kurucu Amerika
Tüm yaşanan bu gelişmelere Amerika'nın sessiz kalmasının tek nedeni ise iç karışıklıktan sonra kim güçlü çıkarsa onu destekleyeceğidir. Amerika, her zaman tavşan kaç tazı tut, kim hasarsız çıkarsa onun yanında yer alır.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ali Alver
Putin, Ruhani ve Esed Şeytan Sofrasında
Güç elde eden her devletin bir yayılmacı politikası vardır. Rusya ve İran'ın yayılmacı politikası sürekli Ortadoğu entrikalarını doğuruyor. Siyonistlerin hayal güçleri ile ürettikleri sözde kendilerine vaat edilen toprakların hayalleri ile yaşaması, İran'ın bin yıldan fazla Pers ve Şii yayılmasını istemesi, Rusya'nın Ortadoğu ve Akdeniz'e açılma histerisi,Ortadoğu'da halkların sürekli yer değiştirmesi ya da yok oluşuyla gerçekleşiyor. Site devletçikler kurma hayalinde olan bu ülkeler yeni Ortadoğu düzeninin mimarları arasında yer alıyor.
Afganistan, Irak, Kuveyt, Suriye, Yemen, Mısır, Libya pratiklerinde gördüğümüz gibi sürekli aktörler değişse de oyun kurucular hep aynı olmaktadır.
İran ve Rusya'nın devlet yapılanmasına baktığımızda ikisi de Dünya'dan kopuk ama her zaman söz sahibi olma gibi idealleri var. Her ikisinin de çok korkunç bir derin devlet yapılanması ve gizli silahlı güçleri var. Örneğin İran'ın gizli BESİC örgütü 77 milyon İran nüfusunun 8 milyonu BESİC örgütünden oluşmaktadır. Ortadoğu'da desteklediği Şii milisler ve Hizbullah bunların açıktan destek verdiği örgütler arasında yer alıyor. Bu da şunu gösteriliyor ki bu devletlerin ne kadar faşist karakterlerinin olduğunu ve halkların asla demokratik bir şekilde söz sahibi olamayacağıdır. Çünkü paramiliter silahlı gücü olan her ülkenin demokrasi anlayışı olamaz.
İran ve Rusya'nın devlet yapılanması bir birine çok benzemekle beraber iç dinamiklerindeki faşist ruh, Suriye devleti için her zaman cazibe merkezi haline gelmiştir. Suriye'nin Şii ve Baasçı yapısı buna çok uygundur. İran ve Suriye'nin devlet anlayışı, her ne kadar ülke barkodlarında İslam görünse de her zaman müttefiklerini Siyonistlerden seçip devlet yapılarının korumagayreti içinde bulundular. Bunun tek nedeni ise devlet zihniyetlerinin Nasyonalist zihniyetten oluşmasıdır.
Sahibinden Satılık ülke Suriye
İran ve Rusya'nın kirli emellerine can havliyle yapışan Esed, Ortadoğu coğrafyasının anahtarı olan Suriye'yi emperyalizme feda etti. Kuyruğunu kurtarma çabasına giren Esed bu iki devletle nikâh kıyması, hem İslam âleminin çözülmesine hem de sayısı milyonları bulan insanları katledilmesine sebep oldu.
Rusya ve İran ile asırlık nikâhı olan ve her zaman dört ayaküstüne düşen Esed verdiği her demeçte ‘‘Türkiye beni sırtımdan vuruyor'' demesi inandırıcılığını korumuyor. Mağdurları oynayan ve cinayet şebekeleri ile işbirliği içerinde olan Esed 'in Dünya devrimci ve sosyalist kamuoyunun gözünde emperyalizmle savaşan bir lider görüntüsünü vermesi, sadece mağdurları oynamadan ileri gitmemektedir. Görünen ortadayken gerçekleri yanlış adreste aramak sebepleri doğurur ama asla sonuca götürmez.
Türkiye'nin Rus uçağını düşürmesi Rusya ile ilişkilerin bitmesine asla sebep teşkil etmeyecek kadar küçük bir olaydı. Ticari işbirliği yapan ve kültürel geçişleri olan bu iki ülkenin ilişkilerinin bozulmasının tek sebebi Rusya'nın Türkiye'ye sen Ortadoğu masasında yer almayacaksın demesinden başka hiçbir şey değildir. Rusya ve İran'ın Türkiye'yi Ortadoğu'dan egale etme çabaları besledikleri ve sayısı belli olmayan örgütçükleri ile Türkiye'ye sürekli gözdağı vermektedirler. Patlayan bombalar, Türkiye iç karışıklığı İran ve Rusya'nın ileri hamlelerinden oluşmaktadır. Gerçekte ise Suriye diye bir ülke de yok. Sadece haritalarda ismi ile mevcut bir ülke. Suriye'nin geleceğini çizmek ne İran'a nede Rusya'ya kalmayacak. Amerika buna yön verecektir. Esed 2018' e kalmadan düşebilir ve yerine küçük site devletçikler kurula bilinir. Türkiye'nin Suriye üzerinde etkin olmaması ve yeni oluşacak Suriye'de söz sahibi olunmaması için İran ve Rusya her hamleye başvurmaktadır.
İran'ın yaptığı hamlelerle Yemen, Lübnan ve Suriye'de oyun kuruculuğuna oynaması, kendisine sözde rakip olarak Suudi Arabistan'ı görmesi bir aldatmacadan başka hiç bir şey değildir. Gerçekte ise kendisinden uzak tutması gereken tek gücün Türkiye olduğunu bildiği için, Rusya'nın arkasına sığınıp sessizce planlarını denemektedir.
Sınırın diğer tarafına Türkiye'yi hiçbir güç istemiyor. Bunu çok iyi biliyorlar ki pazarlık masasına fazladan ülke oturursa payları azalacak ve kazançları düşecek. ABD ve İsrail bunun baş mimarı. Rusya, Suriye için yaptığı masrafları İran'dan alamazsa ilişkileri bozulacak. Ortadoğu tam bir Pandora kutusu, kutudan sürekli yeni yeni entrikalar çıkıyor. Türkiye'yi egale etmek için her yolu deneyen İran ve Rusya, Türkiye'de çıkan çatışmalardan ve her damla akan kandan sorumludur. Çözüm sürecinin ruhunu bu iki ülke Suriye'yi öne sürerek bitirdi. Güney ve Doğu Anadolu da yakalanan İran ve Rus ajanları bunların açık bir delilidir.
Rusya çökebilir
Rusya kendi içerisindeki ekonomik ve siyasi bunalımı atlatamazsa çökmeye doğru yol alabilir. Suriye'den sonra yüzlerce isimsiz besleme cinayet örgütleri, Ukrayna'ya üzerinden Kafkaslara sızarsa, Rusya'nın çökeceğinin resmidir. Kendi içerisindeki potansiyel biriken enerji Rusya'yı çözülme buhranına doğru götürür. Ön Asya ise yeni çatışma ve tepişme alanı olarak görünüyor. Fitil ise Kafkaslardan ateşlenirse muhtemeldir ki 2020' de Rusya eski sınırlana çekilmek zorunda kalacak. Rusya'yı çok ağır bir buhran bekliyor. Çıkabilecek bir savaşın faturasını kendisi bile kestiremez. Çok yakında Putin saf değiştirebilir, Türkiye'ye yeniden yanaşabilir çünkü başka hiçbir çaresi kalmayacak. Amerika Suriye'yi Rusya'ya asla yedirmez.
İran Rejimi Sallantıda
Yakın bir zaman içerisinde İran Hristiyanları ve Hazar Azerilerini, faal olarak görebiliriz. Rejime karşı çok ciddi bir muhalefet söz konusu. İran'ın bin yıllık devlet geleneği var ama yeni nesil savaş ve kaos istemiyor. Halk mezhep devletine karşı, oluşabilecek bu kargaşa içerisinde İran Kürtleri de Suriye Kürtleri gibi yeni bir devlet isteyebilir. İran rejimi diken üstünde.
İran ve Rusya Ortadoğu'da akıttıkları milyonlarca kişinin kanları ve gözyaşları içerisinde boğulacaktır. Bunca şiddeti kim için yaptılar Esed için mi? İçinden çıkamayacakları Suriye bataklığı her ikisinin de çöküşünü hazırladı.
Oyun kurucu Amerika
Tüm yaşanan bu gelişmelere Amerika'nın sessiz kalmasının tek nedeni ise iç karışıklıktan sonra kim güçlü çıkarsa onu destekleyeceğidir. Amerika, her zaman tavşan kaç tazı tut, kim hasarsız çıkarsa onun yanında yer alır.