Bir önceki tweet-mesajımda (27 Nisan) Öcalan'ın aşağıdaki 2 cümlesini, tam 20 yıl önceki bir paragrafı eşliğinde verdim:

• “Türk ile Kürdü birbirinden ayırmak, bir vücudu testere ile ortadan ikiye ayırmaktır.”
• “Yönetenlerimiz yüzyılımızın bu kangrenini suhulet ile (Birleşme-Bütünleşme-Büyüme ile) çözemezler ise, bu ‘testereyi' devreye alırlar.” 

Hemen ekinde de; kaş-diş güzeli posterlerinin eşliğinde, zamanın Doğan Medya kartelince sazlı-sözlü parlatılması ile sunulup “Seloş-can” tatlandırmasıyla bize “lider” diye bayağıca yedirilen unsurun, en son dediği şu cümlelerini verdim:

“…Bizim açımızdan Ankara, Tahran, Bağdat veya Şam birer talep makamı değildir, çözümün muhatabıdırlar. Tartışma konumuz ise anavatanımız Kürdistan'ın fiili, zoraki işgaliyle ortaya çıkan gasp hukukunun nasıl sonlandırılacağıdır” 

40 yıllık isyanın bizzat kurucu lideri olarak Öcalan, yukarıdaki 2 cümleyi kurarken; “demokratik siyaset” adına bu parlak çocuk bu iki “demokratik masa” cümlesini diziyor! 

Bu nedenle, yıllardır ilgili herkese; merkezini kıta Avrupası'nın devraldığı Uluslararası Komplo'nun bu unsurunu “Ameller niyetlere göredir” (Pratik niyeti ele verir) felsefesiyle anlatmaya çalışıyorum… 

Bu pratikten birkaç “koç-başı” tarih var, bugün sıralamam lazım: 

• Bu unsuru, Gladyo-Cemaat bir paraşüt “yumuşaklığı” ile BDP'nin başına 1 Şubat 2010'da kondurttu.
• Gladyo merkezi, Ova Örgütünün DİHA'sı (Dicle Haber Ajansı) üzerinden 13 Eylül 2011'de, Erdoğan'ın Hakan Fidan üzerinden PKK ile yürüttüğü Oslo görüşmelerinin kayıtlarını sızdırttı.
• Aynı merkezin Cemaat generalleri, vahşi Roboski katliamını (28 Aralık 2011) icra etti.
• Bu merkez 3 ocak 2012'de bu unsura, “Bu katliamı sen yaptın, hesap vereceksin!” dedirtti mecliste.
• Erdoğan direndi: Öcalan'a ilk “heyet” ziyareti gerçekleşti (3 Ocak 2013).
• Gladyo-cemaatin MİT içindeki unsurları 6 gün sonra (9 Ocak) Paris'te S. Cansız ve 2 arkadaşını vahşice katletti.
• Öcalan İmralı'da direndi: “Bana Fidan'dan imzalı ‘belge' de getirseniz bu katliamları onun yaptığına inanmam.” (On-bir yıl 4 buçuk aydır, bu unsurdan bu manada bir adet —yazılı veya sözlü— düzeltme gelmiş değil… Ama: M.Kemal'i Dolmabahçe'de Karabekir üzerinden ayakta öldüren faşist-Kemalistler, bu “paraşüt” unsura: “‘Başkan Apo'nun heykelini dikeceeez' dememeliydim” dedirtti.)
• Aynı Gladyo merkezinin “yerli” öbekleri bu unsura (18 Mart 2014): “AKP muhatap olmaktan çıkmıştır!” dedirtti.
• Bu unsurda odaklanan “organizasyon” Bayık'a da; 3 gün sonraki Newroz'da aynı cümleyi “bir-şekilde” ettirdi.
• Yedi buçuk yıldır “tutuklu” edilen bu unsur (1 Aralık 2022), “Fidan bana Öcalan'ın yerine geçme teklifi yaptı” dedi.
• Bir yandan Öcalan'ın bildirisini avukatsız okutan aynı Fidan, İmralı'dan el-yazmalı talimatına rağmen telefonuma dönmeyen o 2 avukatı, benden bir-buçuk ay sonra (7 Ağustos 2019) İmralı'ya gönderdi.
• Benimle görüşmekten “köşe-bucak” olan Fidan, Erdoğan ile görüşmeme yol-yolak vermezken, bu unsuru Diyarbakır'a 2 kez jetle “servis” etmeye Erdoğan'ı “bir-şekilde” ikna etti. 

Bu “koç-başı” tarihleri odağında Öcalan ile 2 gün (17 ve 20 Haziran 2019) konuştum… Bıraktığım 4 Türkçe kitabımı incelemesinden sonraki ikinci görüşmemizde: “Seni buraya Allah gönderdi!” diye irticalen haykırdı… Darısı Önümüzdeki Günler başına! 

“Büyük Resim”in bu parçalarını bir araya getirmeyi, ilgili okuyucunun takdirine sunuyorum.