Kabul edelim ki emperyalist güçlerin tarih boyunca kullandıkları en güçlü silah terörizmdir. Batılı güçler bugüne kadar dünyada kurulan bütün terörist örgütlerin hamisidirler ve hatta sahibidirler.
Bir defa terörizm maliyeti düşük en güçlü silah ve henüz bu silahtan daha etkin sonuçlar yaratan başka da bir silah bulunamadı.
Artık savaşlar meydanlarda değil şehirlerin göbeğinde yapılıyor ve çoklu ölümlere neden olan bombalı eylemler ve intihar saldırıları düzenleniyor.
İntihar bombacısı aslında nereden bakarsanız, tahribat gücü yüksek bir kara mayını kadar tehlikeli ve hatta alınan sonuçlara bakıldığında, toplumda müthiş bir korku dalgası yayan ultra bir silah.
Ortadoğu coğrafyasını yeniden şekillendirmeye çalışan ve programı olan, haritaları önceden çizilmiş bir kaos planını devreye soktukları kesin.
Devletsiz bir milletti kullanmak ise bölme-parçalama stratejisinin en önemli ayağı. Hele de bu devletsiz millet Ortadoğu şeytan dörtgeninde yer alıyorsa, onları kullanmak emperyalistler için bulunmaz Hint kumaşı ve nimet.
Kürtler bu coğrafyada tekrar emperyalistlerin hava ve gözlem sahasına girdi. Irak, Türkiye, İran, Suriye dörtgeninde küçük-güçsüz devletçikler oluşturmak ve buralarda üstler kurmak istiyorlar.
Bu üstler, sonra Suudi Arabistan başta olmak üzere diğer haritalara da sıçrayacak. Aslında yeni dünya oluşturmaya ve yeni dünyada yeni düzenler kurmanın planlarını yapıyorlar.
FETÖ Terör Örgütü işte bu yenidünya ve yeni düzene hizmet ediyordu. PKK ve Barzani de bunun bir parçası, DEAŞ ve PYD de bunun bir parçası.
Hatırlayın ne demiştik, terör örgütlerinin sahipleri onlar ve onlar şimdi besledikleri, büyüttükleri örgütçüklerine kaos planları yaptırıyorlar. Dünyanın gözünün içine baka baka bu örgütçüklere binlerce tırlık silah dağıtıyorlar.
Amaç çok basit; Ortadoğu da İsrail için kaos ortamını hazırlıyorlar. Bu işin bir finansörü var, o da İsrail davasına hizmet eden siyonizimdir.
Peki, Kürtler kime hizmet ediyor;
“Beni kim özgürleştirir ve devlet vaat ederse ona hizmet etmeye ve bayrağını sallamaya hazırım.”
Yazık ki Kürtler tarihten hiçbir zaman ders almadılar, coğrafyanın bir kader olduğunu unutuyorlar ve bu coğrafyada savaşın sadece kendilerine kaybettireceklerini unutuyorlar.
Amerika, İsrail, Almanya, İngiltere veya başka bir AB ülkesi hiç birinin Kürtlere müttefikliği yoktur ve bunlar sözlerinde hiçbir zaman durmamışlardır. Menfaatleri ve çıkarları vardır, o kadar…
Bu coğrafyada Türkiye, İran, Irak, Suriye ile birlikte yaşamaya mahkûmsun, başka bir şansın ve çıkış noktan yok.
O halde Kürtler özgür yaşamak istiyorlarsa bu ülkelerle bir diyalog kurmalı ve anlaşma yoluna gitmeli. Yoksa gerisi sadece uzun ve bitmeyen hikâyeye dönüşür.
Akıllı olmak önemli ama zeki olmak akılla anlatılacak bir şey değil, zeki olmak aklını yolunu bulmaktır. İşte bunun için diplomasi var. Akıllı adamlar politika yapar, zeki adamlar diplomasi…
Eğer diplomasiyi bilmiyorsanız beyin damarlarınızı tıkarlar ki sonrası derin bir uyku sürecine döner. Bazen de bitkisel bir hayatla neticelenir ki bitki bile nefes alır, kayanın oyuklarında ruh bulur.
Kürt siyasetini yönettiklerini iddia edenler; bitkinin evrelerini ve yaşam mücadelesini iyice ezberlemeliler!...
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ali Osmanoğlu
Devletsiz millet ve kaos planları
Kabul edelim ki emperyalist güçlerin tarih boyunca kullandıkları en güçlü silah terörizmdir. Batılı güçler bugüne kadar dünyada kurulan bütün terörist örgütlerin hamisidirler ve hatta sahibidirler.
Bir defa terörizm maliyeti düşük en güçlü silah ve henüz bu silahtan daha etkin sonuçlar yaratan başka da bir silah bulunamadı.
Artık savaşlar meydanlarda değil şehirlerin göbeğinde yapılıyor ve çoklu ölümlere neden olan bombalı eylemler ve intihar saldırıları düzenleniyor.
İntihar bombacısı aslında nereden bakarsanız, tahribat gücü yüksek bir kara mayını kadar tehlikeli ve hatta alınan sonuçlara bakıldığında, toplumda müthiş bir korku dalgası yayan ultra bir silah.
Ortadoğu coğrafyasını yeniden şekillendirmeye çalışan ve programı olan, haritaları önceden çizilmiş bir kaos planını devreye soktukları kesin.
Devletsiz bir milletti kullanmak ise bölme-parçalama stratejisinin en önemli ayağı. Hele de bu devletsiz millet Ortadoğu şeytan dörtgeninde yer alıyorsa, onları kullanmak emperyalistler için bulunmaz Hint kumaşı ve nimet.
Kürtler bu coğrafyada tekrar emperyalistlerin hava ve gözlem sahasına girdi. Irak, Türkiye, İran, Suriye dörtgeninde küçük-güçsüz devletçikler oluşturmak ve buralarda üstler kurmak istiyorlar.
Bu üstler, sonra Suudi Arabistan başta olmak üzere diğer haritalara da sıçrayacak. Aslında yeni dünya oluşturmaya ve yeni dünyada yeni düzenler kurmanın planlarını yapıyorlar.
FETÖ Terör Örgütü işte bu yenidünya ve yeni düzene hizmet ediyordu. PKK ve Barzani de bunun bir parçası, DEAŞ ve PYD de bunun bir parçası.
Hatırlayın ne demiştik, terör örgütlerinin sahipleri onlar ve onlar şimdi besledikleri, büyüttükleri örgütçüklerine kaos planları yaptırıyorlar. Dünyanın gözünün içine baka baka bu örgütçüklere binlerce tırlık silah dağıtıyorlar.
Amaç çok basit; Ortadoğu da İsrail için kaos ortamını hazırlıyorlar. Bu işin bir finansörü var, o da İsrail davasına hizmet eden siyonizimdir.
Peki, Kürtler kime hizmet ediyor;
“Beni kim özgürleştirir ve devlet vaat ederse ona hizmet etmeye ve bayrağını sallamaya hazırım.”
Yazık ki Kürtler tarihten hiçbir zaman ders almadılar, coğrafyanın bir kader olduğunu unutuyorlar ve bu coğrafyada savaşın sadece kendilerine kaybettireceklerini unutuyorlar.
Amerika, İsrail, Almanya, İngiltere veya başka bir AB ülkesi hiç birinin Kürtlere müttefikliği yoktur ve bunlar sözlerinde hiçbir zaman durmamışlardır. Menfaatleri ve çıkarları vardır, o kadar…
Bu coğrafyada Türkiye, İran, Irak, Suriye ile birlikte yaşamaya mahkûmsun, başka bir şansın ve çıkış noktan yok.
O halde Kürtler özgür yaşamak istiyorlarsa bu ülkelerle bir diyalog kurmalı ve anlaşma yoluna gitmeli. Yoksa gerisi sadece uzun ve bitmeyen hikâyeye dönüşür.
Akıllı olmak önemli ama zeki olmak akılla anlatılacak bir şey değil, zeki olmak aklını yolunu bulmaktır. İşte bunun için diplomasi var. Akıllı adamlar politika yapar, zeki adamlar diplomasi…
Eğer diplomasiyi bilmiyorsanız beyin damarlarınızı tıkarlar ki sonrası derin bir uyku sürecine döner. Bazen de bitkisel bir hayatla neticelenir ki bitki bile nefes alır, kayanın oyuklarında ruh bulur.
Kürt siyasetini yönettiklerini iddia edenler; bitkinin evrelerini ve yaşam mücadelesini iyice ezberlemeliler!...