Yaşadığımız kanlı coğrafya ve haçlı zihniyetinin hiç tükenmediği yüzyıllardır, Osmanlı'nın torunları “yüzyıllık yalnızlık” yaşıyorlar.

“Düşmanları azaltıp, dostları çoğaltmak” diye bir cümle yaşamımıza girdi. Türkiye'de aydınlar ve gazeteciler bu cümleyi sorguluyorlar.

Neymiş, İsrail'le dost olmalıymışız, Rusya ile ilişkilerimiz bozmamalıymışız, Almanya ile asla ilişkilerimiz bozulmamalıymış, Amerika ile dost-müttefik, İran ile kardeş olmalıymışız. İngiltere ile asla ilişkilerimizi zedelememeliymişiz?

Neden mi?

Dostlarımızı çoğaltmalı, düşmanlarımızı azaltmalıymışız?

Peki, soruyorum biz hep dost olacağız, kardeş olacağız da düşmanlarımız neden bizimle dost olmazlar, dost gibi davranmazlar ve her fırsatta ihanet ederler?

Sorun bizde mi?

İsrail ile neden düşman olduk?

Hatırlayın Mavi Marmara'da İsrail askerleri tarafından şehit edilmiş 9 vatandaşımız var. Başka bir ülke olsa, bu bir savaş nedeni olurdu. Biz topumuz-tüfeğimizle İsrail'e savaş mı açtık?

Haksız oldukları halde bunu kabullendiler mi?

Filistin topraklarında Müslüman kardeşlerimizi çoluk çocuk demeden şehit eden bu Siyonist ülkeyle dost olmamızı istiyorlar.

Biz İsrail'e ne yaptık da İsrail kardeşlerimizi-vatandaşlarımızı öldürmekten geri durmuyor.

Hadi Rusya ile dost olalım.

Ülkemizin hava sahasını kendi ülkesiymişçesine defalarca ihlal eden, sınırlarımıza saygı duymayan ve uluslararası kaideler sonucu uçağı düşürülen Rusya bize dost davrandı mı?

Halep'te kardeşlerimizin üstüne bombalar yağdıran, Türkmen dağında kardeşlerimize savaş açan, YPG ve Diktatör Esed'i destekleyen Rusya ile dost olmalıymışız.

Nasıl olacak o?

Almanya Ermeni soykırımını tanıyacak, Güneydoğu'da ajanlarıyla PKK'yı destekleyecek, her türlü kahpece senaryonun içinde olacak ve biz Almanya ile dost olmalıymışız.

Amerika görüntüde müttefikimiz olacak ama yanı başımızda PKK orjinli YPG'yi ağır silahlarla donatacak, o silahlar PKK'nın eline geçecek ve Güneydoğu illerimizde şehirlerde hendekler kazılacak o silahlarla askerimiz, polisimiz şehit olacak ve biz Amerika ile dost olmalıymışız.

İran tarihi boyunca bize düşman olacak, diplomatik fahişelikler yapacak, gerekirse PKK'yı besleyecek ama biz İran'la da kardeş olmalıymışız.

Dünyanın Şeytanı İngiltere 2023'de Lozan sonlanacak diye yeniden Ortadoğu'yu masa başında yeniden haritalara bölecek ve biz İngiltere ile dost olmalıymışız.

Bunlarla dost olmanın da tek kuralı var:

Bu ülke Recep Tayyip Erdoğan'ın AK Parti iktidarından önceki yıllarda olduğu gibi Müstemleke olacak, dışa bağımlı olacak, tuvalete dahi giderken izin alacak, kendi kararlarını veremeyecek, İstihbaratı MOSSAD ve CIA'dan habersiz bir tek eylem-operasyon ve karar dahi alamayacak.

İşte o zaman bu ülkede bütün sorunlar çözülecek. Bu ülkeye huzur gelecek ve biz bu ülkelerle dost olmanın mutluluğu ve huzuruyla kafamızı rahat bir şekilde yastığımıza koyup yatacağız.

Öyle mi?

Bu ülkenin bugün düşmanları varsa, bunun nedeni:

Bağımız-özgür-kendi kararlarını verebilen-hamdolsun Allah'a ki İslam kardeşliğini önceleyen-ekonomisi dünyada ilk 20 arasında olan-coğrafyasında söz sahibi olan-Müslümanların gurur duydukları bir ülke olduğu içindir.

Düşmanınızdan değil, eğer bunlar dostlarınızsa dostlarınızdan korkun.

Neymiş; düşmanları azaltmak, dostları çoğaltmakmış. Merhamet ayı şu Ramazan-ı Şerifte düşmanlarından korkanlara diyorum ki:

Merak etmeyin, “şu istikbal inkılâbâtı içinde en gür sedâ İslam'ın sedâsı olacaktır”