HDP Milletvekilleri meclisin açılışında İstiklal Marşı'nı okumadı ve bu Türkiye'de tartışmalara neden oldu.
Partinin Eş Başkanı Selhattin Demirtaş, HDP Milletvekillerinin İstiklal Marşı'nı okumamalarıyla ilgili olarak; "İstiklal Marşı'nın maneviyatını bilmiyor değiliz, kaynağını bilmiyor değiliz. Herkes öyle düşünmüyor olabilir ama bir ırkçı dayatma olarak da yapılmamalı. ‘Kahraman ırkıma bir gül, ne bu şiddet bu celal' diyen bir marştır. Hangi ırktan söz ediyor o?" diye sordu.
İstiklal Marşı'nın hikâyesini şöyle bir hatırlayalım;
Kurtuluş savaşının verildiği yıllardır. 1921'de milli bir marş yazılması için Milli Eğitim Bakanlığı tarafından bir yarışma açılmış ve kazanana para ödülü verileceği açıklanmıştır. Ülkenin her tarafından pek çok şair, duygu ve heyecanlarını anlatan mısralarla bu katıldığı halde, Mehmet Akif'in bu yarışmaya katılmadığı görüldü. Nedeni sorulduğunda: Milli marş para ile yazılmaz cevabını verdi. Arkadaşlarının ısrarları üzerine ve kazanırsa ödül verilmemesi şartı ile yarışmaya katıldı ve hepimizin yüreğinde yer eden İstiklal Marşını yazdı.
Yarışmaya 724 şiir katılmıştı ve bu 724 şiir içerisinden Mehmet Akif'in muazzam duygu yüklü, kişiyi heyecanlandıran titreten İstiklal Marşı yarışmayı kazanmıştı. O dönemin Milli Eğitim Bakanı olan Hamdullah Suphi Tanrıöver Büyük Millet Meclisinde okundu. Büyük bir coşku ve heyecan yaratan İstiklal Marşımız mecliste tam 2 kere ve ayakta dinlenmiştir. 21 Mart 1921 tarihinde İstiklal Marşı Milli Marşımız olarak kabul edilmiştir.
İstiklal Marşı'nın Şairi Mehmet Akif Ersoy'un babası Arnavut, Annesi de Özbek'tir. Marşın orkestra uyarlamasını Edgar Manas yapmıştır ve Edgar Manas bir Ermeni'dir.
İlk Bestekârı Ali Rıfat Çağatay'dır ve marş 1930 yılına kadar bu beyefendinin bestesiyle çalınmıştır. 1930'da Cumhurbaşkanlığı Orkestra Şefi Osman Zeki Üngör'ün 1922'de hazırladığı bugünkü beste yürürlüğe kondu.
Selhattin Demirtaş; “Herkes öyle düşünmüyor olabilir ama bir ırkçı dayatma olarak da yapılmamalı. ‘Kahraman ırkıma bir gül, ne bu şiddet bu celal' diyen bir marştır. Hangi ırktan söz ediyor o?” diye soruyor.
Şair 'in Türk olmadığı ve Arnavut olduğu göz önüne alındığında Marş Arnavut ırkından söz ediyor. Orkestrasını bir Ermeni olan Edgar Manas yapmış, bu da marşın Ermenilerden söz ettiğini gösteriyor belki de.
Bestekâr Osman Zeki Üngör'ün hikâyesine de bakarsak. Karşımıza Osmanlı çıkıyor. Türk mü değil mi en az beyefendinin 200 yıl öncesine inmemiz gerekiyor. Osman Zeki Üngör Bey; 1880 yılında Üsküdar'da dünyaya geldi. Dedesi, Osmanlı Devleti'nin saray orkestrası olan Mızıka-yı Hümayun bünyesinde "Fasl'ı Cedid"'i (batı enstrümanlarını da içeren fasıl topluluğu) tertip eden Santuri Hilmi Bey; babası Şekerci Hacı Bekir ailesinden Hüseyin Bey'dir.
Şimdi biz bu marşın neresini tartışacağız. Yıl 1921 daha Cumhuriyet ilan edilmemiş ve TBMM kurulmamış. Yani Mecliste edilen o “Büyük Türk Milleti önünde namusum ve şerefim üzerine andiçerim” lafzı daha ortada yok.
Kurtuluş savaşı mücadelesinde Türk, Kürt, Arnavut, Ermeni, Arap ve buradan sayamayacağım birçok milletten halk ülkenin çiğnenmemesi için savaş vermiştir. Kürt ve Türk muharebelerde omuz omuza savaşmış ve aynı toprağa birlikte düşmüştür. İstiklal Marşı bu milletlerin akan kanını temsil eden bayrak için yazılmıştır ve Şairi yek kuruş para almadan bu ortak millet için bu marşı kaleme almıştır.
HDP programlarında ve söylemlerinde Türkiyelileşmekten söz ediyor ama bu ülkenin, bu toprağın hikâyesini bilmekten çok uzak mülahazalar içerisine giriyor. Böyle Türkiyelileşemeyeceği ve Kürtlere hizmet edemeyeceği apaçık ortada… Şahin söylem ve günübirlik politikalarla, birilerinin siyaset mektebinde talebe olarak bir yere varılamaz, ortak paydaşlarda buluşulamaz.
HDP'nin mutlaka siyasetini gözden geçirmesi gerekiyor. Ülkeyi BM'ye “terör listesine Türkiye'yi alın” diye şikâyet etmek, bu ülkeyi kurtuluş savaşında, Çanakkale'de omuz omuza ölmüş vatan evlatlarını anlamamaktır.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ali Osmanoğlu
İstiklal Marşı hangi ‘Irk’ için yazıldı?
HDP Milletvekilleri meclisin açılışında İstiklal Marşı'nı okumadı ve bu Türkiye'de tartışmalara neden oldu.
Partinin Eş Başkanı Selhattin Demirtaş, HDP Milletvekillerinin İstiklal Marşı'nı okumamalarıyla ilgili olarak; "İstiklal Marşı'nın maneviyatını bilmiyor değiliz, kaynağını bilmiyor değiliz. Herkes öyle düşünmüyor olabilir ama bir ırkçı dayatma olarak da yapılmamalı. ‘Kahraman ırkıma bir gül, ne bu şiddet bu celal' diyen bir marştır. Hangi ırktan söz ediyor o?" diye sordu.
İstiklal Marşı'nın hikâyesini şöyle bir hatırlayalım;
Kurtuluş savaşının verildiği yıllardır. 1921'de milli bir marş yazılması için Milli Eğitim Bakanlığı tarafından bir yarışma açılmış ve kazanana para ödülü verileceği açıklanmıştır. Ülkenin her tarafından pek çok şair, duygu ve heyecanlarını anlatan mısralarla bu katıldığı halde, Mehmet Akif'in bu yarışmaya katılmadığı görüldü. Nedeni sorulduğunda: Milli marş para ile yazılmaz cevabını verdi. Arkadaşlarının ısrarları üzerine ve kazanırsa ödül verilmemesi şartı ile yarışmaya katıldı ve hepimizin yüreğinde yer eden İstiklal Marşını yazdı.
Yarışmaya 724 şiir katılmıştı ve bu 724 şiir içerisinden Mehmet Akif'in muazzam duygu yüklü, kişiyi heyecanlandıran titreten İstiklal Marşı yarışmayı kazanmıştı. O dönemin Milli Eğitim Bakanı olan Hamdullah Suphi Tanrıöver Büyük Millet Meclisinde okundu. Büyük bir coşku ve heyecan yaratan İstiklal Marşımız mecliste tam 2 kere ve ayakta dinlenmiştir. 21 Mart 1921 tarihinde İstiklal Marşı Milli Marşımız olarak kabul edilmiştir.
İstiklal Marşı'nın Şairi Mehmet Akif Ersoy'un babası Arnavut, Annesi de Özbek'tir. Marşın orkestra uyarlamasını Edgar Manas yapmıştır ve Edgar Manas bir Ermeni'dir.
İlk Bestekârı Ali Rıfat Çağatay'dır ve marş 1930 yılına kadar bu beyefendinin bestesiyle çalınmıştır. 1930'da Cumhurbaşkanlığı Orkestra Şefi Osman Zeki Üngör'ün 1922'de hazırladığı bugünkü beste yürürlüğe kondu.
Selhattin Demirtaş; “Herkes öyle düşünmüyor olabilir ama bir ırkçı dayatma olarak da yapılmamalı. ‘Kahraman ırkıma bir gül, ne bu şiddet bu celal' diyen bir marştır. Hangi ırktan söz ediyor o?” diye soruyor.
Şair 'in Türk olmadığı ve Arnavut olduğu göz önüne alındığında Marş Arnavut ırkından söz ediyor. Orkestrasını bir Ermeni olan Edgar Manas yapmış, bu da marşın Ermenilerden söz ettiğini gösteriyor belki de.
Bestekâr Osman Zeki Üngör'ün hikâyesine de bakarsak. Karşımıza Osmanlı çıkıyor. Türk mü değil mi en az beyefendinin 200 yıl öncesine inmemiz gerekiyor.
Osman Zeki Üngör Bey; 1880 yılında Üsküdar'da dünyaya geldi. Dedesi, Osmanlı Devleti'nin saray orkestrası olan Mızıka-yı Hümayun bünyesinde "Fasl'ı Cedid"'i (batı enstrümanlarını da içeren fasıl topluluğu) tertip eden Santuri Hilmi Bey; babası Şekerci Hacı Bekir ailesinden Hüseyin Bey'dir.
Şimdi biz bu marşın neresini tartışacağız. Yıl 1921 daha Cumhuriyet ilan edilmemiş ve TBMM kurulmamış. Yani Mecliste edilen o “Büyük Türk Milleti önünde namusum ve şerefim üzerine andiçerim” lafzı daha ortada yok.
Kurtuluş savaşı mücadelesinde Türk, Kürt, Arnavut, Ermeni, Arap ve buradan sayamayacağım birçok milletten halk ülkenin çiğnenmemesi için savaş vermiştir.
Kürt ve Türk muharebelerde omuz omuza savaşmış ve aynı toprağa birlikte düşmüştür. İstiklal Marşı bu milletlerin akan kanını temsil eden bayrak için yazılmıştır ve Şairi yek kuruş para almadan bu ortak millet için bu marşı kaleme almıştır.
HDP programlarında ve söylemlerinde Türkiyelileşmekten söz ediyor ama bu ülkenin, bu toprağın hikâyesini bilmekten çok uzak mülahazalar içerisine giriyor.
Böyle Türkiyelileşemeyeceği ve Kürtlere hizmet edemeyeceği apaçık ortada… Şahin söylem ve günübirlik politikalarla, birilerinin siyaset mektebinde talebe olarak bir yere varılamaz, ortak paydaşlarda buluşulamaz.
HDP'nin mutlaka siyasetini gözden geçirmesi gerekiyor. Ülkeyi BM'ye “terör listesine Türkiye'yi alın” diye şikâyet etmek, bu ülkeyi kurtuluş savaşında, Çanakkale'de omuz omuza ölmüş vatan evlatlarını anlamamaktır.