Terör saldırılarının ardı arkası kesilmiyor, PKK tam akıl tutulması yaşıyor. Tekrarın ilanı olan şiddet sarmalına, Türkiye ve bölgeyi sürüklemek niyetinde olan PKK, kaybet kaybet anlayışıyla bir yerlere varılmayacağını biliyor ama şiddeti arttırarak her zaman yaptığı gibi bölgeye korku yayıyor.

Varlığını ve gücünü yitirmediğini göstermek için nokta hedeflere yönelmiş durumda. Malazgirt'te Binbaşıya yaptığı suikast bunun göstergesi. Örgüt kaybet kaybet anlayışını kazanıma dönüştürmeye çalışıyor. Kesinlikle örgütün bir stratejisi yok, bildiği en iyi şeyi yapıyor o kadar.

Örgütün farkında olmadığı şey ise artık Kürt halkının şiddet ve çatışma istemediğidir. Gerek Polis ve gerekse askere yapılan suikastlar bölgede asla destek bulmuyor ve içten içe bir sıkıntı haline ve öfkeye dönüşüyor. Halk korktuğu için yüksek sesle tepkisini dile getiremiyor ama kapalı kapılar arkasında müthiş bir öfke var.
PKK'nın bölgede yaptığı saldırılar Paralel Yapının ise iştahını kabartıyor. Bölgenin karışması Paralel Yapının ellerini ovuşturmasına neden oluyor. Paralel yapı şimdi özgür medya söylemine takılmış durumda. PKK'nın yayın organlarına yapılan engellemeleri demokrasi dışı olarak lanse ediyor ve medya özgürlüğünü dile getiriyor.
Aynı Paralel Yapı KCK operasyonlarını yaparken, tutuklu başkanların kelepçeli fotoğraflarını sızdırıyor ve örgüte her anlamda vurmaya çalışıyordu. Şimdi bu karanlık yapı PKK ve Selahattin Demirtaş sempatizanı oldu çıktı.

Örgüt Kandil'de büyük darbe yedi şimdi onu örtmek için köprüleri havaya uçuruyor, bombalı saldırılar planlıyor ve güvenlik güçlerine saldırıyor. Amaç çok net; Örgüt bu ülkede kaosun varlığını hissettirmeye çalışıyor ve devletin kurumlarını çalıştıramaz hale getirmeye çalışıyor.

Aslında nerden bakarsanız bakın Paralel Yapıya ve uzantılarına hizmet ediyor. Bölgede derin devlet kurumlara sirayet etmiş ve her türlü operasyonu yapacak güce sahip Paralel Yapılanmadır.

Operasyonlar sadece DAİŞ, PKK ile sınırlı kalmamalı, devletin içinde haince planlar yapan Paralel Yapı ile de mücadele etkin bir şekilde yapılmalı. Görünen o ki kendilerini unutturup alttan alta her türlü kirli operasyonu yapma niyetindeler.

BÜROKRASİDE PARALEL HALA ÇOK GÜÇLÜ

Devlet bürokrasisinde Paralel Yapı hala güçlü… Oligarşik bürokrasiyi Paralel Yapılanma sürdürüyor. Devlet kurumlarına sızan ve tepe görevler alan Paralel Yapılanma çirkinliklerini sürdürmeye devam ediyorlar.

Özellikle de Güneydoğu'da çok güçlü bir yapıya sahipler. Kurumları tekellerine alan yapı, organize bir şekilde AK Parti ile mücadelesini sürdürüyor. Tek gayesi Recep Tayyip Erdoğan ve AK Partiye zarar vermek olan Paralel Yapı etkinliğini sürdürüyor.

Bazı kurumlarda ıspatula ile bile kazınamıyorlar. Basın ilan Kurumu bu kurumlardan bir tanesi. Diyarbakır Şube Müdürü dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın haberleri Yerel Medyada yapılmasın diye gazetecilere baskı yapıyor ve bu ayyuka çıktığı halde bu kişiyle ilgili gereken yapılmıyor.
Defalarca yaygın medyanın gündemine gelen konunun üstü örtülmeye çalışılıyor. Kurumun Genel Müdürü Mehmet Atalay gereğini yapmadı ve bu yüzden Milletvekili adayı da olamadı.

Basın İlan Kurumu Paralel Yapı'nın güçlü olduğu kurumlardan bir tanesi. Bu kuruma yapı neden bu kadar önem verip sızdı bu bilinmiyor ama bir gerçek var ki, bu kurumun gazeteler üzerinde ciddi etkinliği mevcut.

Şimdi yeni Genel Müdürü Yakup karaca göreve atandı. Karaca'yı zorlu bir süreç bekliyor. Paralel Yapıyla ilgili nasıl kararlar alacağı kamuoyunda merakla bekleniyor.
Devlet kurumlarının çoğunda Paralel yapılanma oldukça güçlü ve operasyon yapacak güçte. Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yapının ne kadar karanlık ve tehlikeli bir yapı olduğunu çok iyi biliyor. Bu yüzden bu yapıyla mücadeleyi çok önemsiyor ama AK Parti'de birileri hala bu yapının ne kadar acımasız olduğunu kestiremiyor ki, gerekeni yapmıyor.