SON DAKİKA
Hava Durumu

Seçim, gerilim filmi kategorisinde geçti

Yazının Giriş Tarihi: 14.06.2015 18:08
Yazının Güncellenme Tarihi: 14.06.2015 18:08

Türkiye'de her seçime bir özellik kazandırmak modanın bir parçası oldu. 7 Haziran seçimlerine bu moda kapsamında yine çok özellik kazandırıldı. Film kategorisinde 7 Haziran seçimleri ‘Gerilim Filmleri' kategorisine girdi. 

Seçimin tartışıldığı 1 yıl boyunca toplum mühendisliği yapılmaya çalışıldı, bu mühendislik daha çok gerilim ve provokasyon üzerineydi.

HDP ve Recep Tayyip Erdoğan fobisi seçimde partilerin siyasi dayanakları oldu. Bütün muhalefet partileri Recep Tayyip Erdoğan üzerinden oy devşirmeye çalıştı.

Başı Pensilvaniada, gövdesi Avrupa'da, beyni İsrail'de, ayakları Türkiye'de oturtulmuş uluslararası bir tezgâhın kurulduğuna şahit olduk.

Tek amaç Recep Tayyip Erdoğan ve onun kurduğu partinin zarar görmesi, iktidardan uzaklaştırılması. Paralel yapılanmanın kendini şeklen de gösterdiği ve olağanüstü çaba sarf ettiği bir seçim oldu.

Muhalefetin siyaset ve çözüm üretmek gibi bir düşüncesi yoktu. Belki de bu yüzden hafızamızda muhalefet partilerinin ‘Tarım, Eğitim, Sağlık, Teknoloji' konusunda herhangi bir fikirleri de olmadı. Sadece salt Recep Tayyip Erdoğan üzerine kurgulanmış, monologlar üzerinden yürüyen garip bir seçim yaşandı.

Seçimin sonuçları da yine monologlar üzerinden yürüdü ve yürümeye devam ediyor.

SELOCAN SÖYLEMİ HDP'Yİ UÇURDU

Galiba bu söylemi ilk Engin Ardıç kullandı sonra herkesin dilinde pelesenk oldu. Ötekileştiren ve aşağılamaya yönelik bir çirkin ifade.

İnsanların isimleriyle dalga geçilmesini bu toplum gülümseyerek karşılayabilir ama isim bozucuları sevmez ve ismi bozulana karşı bir yakınlık hisseder, onu mağdur, ismiyle alay edenleri de mağrur görür ve hesabını da keser.

Selocan söylemi HDP'ye yüzde 3 kadar bir artı değer kattı. HDP Barajın altında, yada barajın az üstündeydi ama Selocan söylemi, Selahattin Demirtaş'a müthiş bir sevimlilik kattı.

Seçimde ki üslubu da Demirtaş'a artı puanlar kazandırdı. Hem Turkcell reklamındaki Selocan'ı hepimiz çok sevmedik mi?

En çok da Selocan'dan beyaz Türkler etkilendi ve Selahattin Demirtaş Beyaz Türklerin oylarıyla barajı aştı.

HDP BARAJI GEÇMESEYDİ!

Seçim bitti ve ortalık toz duman. HDP barajı aştı, hem de yüzde 13.14 ile… Bu müthiş bir zafer ve tabi ki haklı bir mutluluk yaşadılar. Seçimin fark yaratanı kesinlikle HDP oldu.

HDP'liler zafer sarhoşluğuyla, Güneydoğu'daki vilayetlerde resmen zaferlerini bir karnaval havasında geçirdiler. Havaya sıkılan on binlerce kurşun var. Bu da bölgede on binlerce insanın silahlı olduğunu gösteriyor.

Baraj aşıldı, kurşunlar havaya sıkıldı. Ya baraj aşılmasaydı. Onu düşünmek dahi istemiyorum. Güneydoğu'da hayat korku filmi kategorisinde geçer ve seçimler korku filminin en korkulu anlarına dönüştü.

Eğer Baraj aşılmasaydı, HDP gerçekten bölgeyi cehenneme çevirecekti. Kürtleri şiddetle terbiye eden örgüt, yine aynı yöneteme başvuracaktı.

Bölgede insanlar şiddet istemiyordu ve çözüm süreciyle beraber göreceli olarak yükselen değer, barış ortamının sürmesi için HDP'nin barajı aşması gerekiyordu. Belki de bu yüzden üzerinde psikolojik bir baskı hisseden beyaz Kürtlerin önemli bir kısmı huzur için direksiyonu HDP'ye kırdı.

AK PARTİ, LİSTELER VE 10 BARAJINA TAKILDI

Bu seçimin bir galibi yok, birincisi var ve tarihinde ilk defa barajı aşan Kürt muhalifleri var. Uluslararası lobilerin üst aklıyla yönlendirilen, Paralel yapının da ateşe odun taşıdığı bir seçimin sağlıklı olduğunu düşünmek, sağlıklı bir beynin üreteceği bir sonuç olamaz.

AK Parti listeleri açıkladığında toplumda ve AK Parti tabanında bir hayal kırıklığı yaşandı. Listeler kötü değildi, rezaletti. Güneydoğu ve Doğu Anadolu'da ki listeler bu bölgelerin kaderine terkedildiğini gösteriyordu.

AK Partinin bölgeden çok büyük bir beklentisi yoktu ve listeler bunu çok iyi özetliyordu. Hiç kimsenin onaylamadığı bu listelerin itibar görmesi ve halkı arkasından sürüklemesi düşünülemezdi. Nitekim öyle de oldu. AK Partinin, ‘önüne ne koyarsam yersin' mantığına, taban en şiddetli tokadı bastı.

13 yıldır tek başına iktidarda olan AK Partinin, yüzde 41 oy alarak tek başına yine iktidar olamamasının tek nedeni barajdır.

Aslında HDP barajı geçerken AK Parti yüzde 10 barajına takılmıştır. AK Parti şimdi muhasebe yapma fırsatı yakalamıştır ki, belki de AK Parti için seçimin en değerli sonucu da bu olmuştur.

AK Parti bu muhasebe ve kendisiyle yüzleşme sürecini çok iyi değerlendirmelidir ve özüne dönmelidir. Tabanını dinlemeyen bir yapının yaşaması ve geleceğe kanat çırpması beklenemez.

SEÇİMİN KAYBEDENİ PARALEL YAPI

Evet, seçimin bir kaybedeni var; o da bu ülkenin dokusuyla oynamaya çalışan, ülkeye ihanet eden paralel yapılanmadır. 17-25 Aralık'ta sivil darbe yapmaya yeltenen bu yapı çeteleri ile beraber seçimin kaybedeni olmuştur.

Çıkardığı bağımsız adaylar meclise girememiş ve yapı bir daha intihar etmiştir. Paralel Yapılanma Emniyet lojmanlarında kullanılan oylarla tescillenmiştir.

Polis ve asker sandıklarından ezici bir şekilde HDP'ye oy çıkmıştır ki, bu çok şaşılacak bir durum da değil. Bu yapı etkinliğini sürdürdüğünü ve ne denli karanlık bir güç olduğunu bir daha göstermiştir.

Bölgede terörle mücadeleyi HDP'ye oy veren bu polis ve askerler yapıyor. Peki, bu durumda bunlar duygularıyla bağlı oldukları bu kesime karşı nasıl terör mücadelesi verecekler. Bu tam bir muamma...

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.