Tuğrul Türkeş'in gazete manşetlerine taşınan ‘İdama karşıyım' çıkışı ve MHP lideri Devlet Bahçeli hakkında söylediği uyarı niteliğindeki ‘kurt siyasetçidir' sözü ciddiye alınmalıdır. Bahçeli MHP'de kendisine muhalefet eden her kim varsa herkesin kafasını koparmıştır. Diğer partiler gibi değil en doğru olanı bile söyleseniz Bahçeli kabul etmiyorsa nöbetçi ihraç kuruluna sevk edilir partiden atılırsınız. Devlet Bahçeli döneminde MHP'nin nöbetçi ihraç kurulu 7 gün 24 saat aralıksız hizmet verdi neredeyse MHP'nin yarısı ihraç edildi. ‘Yarısı değil' diye karşı çıkanlara küçük bir tavsiyem var alsınlar önlerine ihraç edilenlerin isimlerine baksınlar birde sokaktaki karşılıklarını incelesinler neden yarısı dediğimi anında anlayacaklardır. Bahçeli Tuğrul Türkeş'in AK Parti'ye geçişini hazmedemedi nitekim Türkeş'in açıklamalarına karşı verdiği cevap geçiş sürecinde eski Başbakan Davutoğlu'yla pazarlık yaptığı yönündeydi. Bu cevabıyla Türkeş'in AK Parti'deki pozisyonunu zedelemeyi hedefledi Türkeş'e verdiği mesaj netti ‘AK Parti'ye geçtin ama güç yine bende'. Tuğrul Türkeş AK Parti'nin Bahçeli'yle bu denli yakınlaşmasından bir rahatsızlık duyup duygusal refleksler üzerinden mi yoksa Bahçeli'nin AK Parti'ye zarar vereceğini gördüğü için mi bu açıklamaları yaptı şuan için kestirmek zor önümüzdeki süreçte taşlar yerine oturacak kimin samimi olduğu daha çok berraklaşacaktır.
Bahçeli MHP'nin kendi içindeki bu hızlı eriyişi durdurmak için AK Parti'nin başkanlık sistemi konusundaki isteğini Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın yetkileri üzerinden değerlendiren açıklamalar yaptı. Fitili yaktıktan sonra çevir kazı yanmasın mahiyetinde söylediği hiçbir sözün hükmü yoktur. Geçerliliğini kaybetmeyen tekşey Millete sizin ne söylediğiniz değil milletin sözlerinizden ne anladığıdır. Başkanlık fitilini yakan Devlet Bahçeli'dir.
Sayın Bahçeli kendi partisi MHP'yi parçaladı. AK Parti'nin dümen suyuna girmedi sadece başka çıkar yolu olmadığı için böyle davranmak zorundaydı. MHP'nin biteceğini gördüğü için kurtuluş yolu olarak AK Parti'ye destek olmak için değil kendini kurtarmak için geldi. Siyasette siyasi nezaket kurallarının dışına çıkılabilir ancak Bahçeli'nin Sayın Cumhurbaşkanımıza geçmişte ettiği küfür ve hakaretlerinden sonra Ak Saraya gidip Sayın Cumhurbaşkanımızın huzurlarında esas duruşta beklemesi sinsi bir planın adımları mıdır değil midir ? Hep birlikte göreceğiz.
Bu tartışmalardan önce MHP oylarında ciddi bir düşüş yaşanırken Bahçeli'nin bu sinsi planı tutmuş ve MHP tekrar yükselişe geçmiştir. MHP'li üst düzey bir yetkili ‘Bahçeli bombaların fitilini yaktı AK Parti'nin eline verdi tuzağa düşürdü başkanlık ,idam, AB, anayasa bu dört hususta da Bahçeli AK Parti'ye asla destek vermeyecektir zeminini bulduğu anda ‘AK Parti bizi hiç dinlemiyor kendi dediklerini dikta ediyor' diyecek oluşacak olumsuz havadan siyasi çıkar elde etme planları kuracaktır.
Bahçeli liderliğinde ki MHP AK Parti'yle girdiği her seçimde yenilmiş olmasına rağmen Bahçeli koltuğunu kimseye vermemiştir. Bahçeli'de yılların birikimi ve kini vardır giderayak bu kini kusmak istiyor sürekli tuzak kuruyor. Tüm hamleleri AK Parti'yi sıkıştırmaya yöneliktir.
İdamı ilk ortaya atan Bahçeli'dir, çünkü bunu yaptığında biliyor ki AB görüşmeleri dondurma kararı alacak, nitekim AP'nin her ne kadar hukuki olmasa da AB'ye tavsiye niteliğindeki kararı bu yöndedir. Önce ‘Başkanlık' dedi sonra manevra yaptı işi ‘Cumhurbaşkanlığı sistemi'ne çevirdi.
Bahçeli MHP'yi yönetemezken nasıl oluyor da Tüm Türkiye'nin kaderini etkileyecek konulara tek başına müdahil oluyor ? Bu sorunun cevabı CHP ve HDP' dir.CHP ve HDP AK Parti'ye karşı uzak mesafeli durunca Bahçeli tek muhatap kaldı ve bu pozisyonunu şimdiye kadar çok iyi kullandı. Türkiye ekonomik olarak sıkıntılı bir sürece girerken Bahçeli'yle birlikte atılacak her adımı bir değil binkez düşünmekte fayda var.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Barış Aydın
Bahçeli ne yapmaya çalışıyor?
Tuğrul Türkeş'in gazete manşetlerine taşınan ‘İdama karşıyım' çıkışı ve MHP lideri Devlet Bahçeli hakkında söylediği uyarı niteliğindeki ‘kurt siyasetçidir' sözü ciddiye alınmalıdır. Bahçeli MHP'de kendisine muhalefet eden her kim varsa herkesin kafasını koparmıştır. Diğer partiler gibi değil en doğru olanı bile söyleseniz Bahçeli kabul etmiyorsa nöbetçi ihraç kuruluna sevk edilir partiden atılırsınız. Devlet Bahçeli döneminde MHP'nin nöbetçi ihraç kurulu 7 gün 24 saat aralıksız hizmet verdi neredeyse MHP'nin yarısı ihraç edildi. ‘Yarısı değil' diye karşı çıkanlara küçük bir tavsiyem var alsınlar önlerine ihraç edilenlerin isimlerine baksınlar birde sokaktaki karşılıklarını incelesinler neden yarısı dediğimi anında anlayacaklardır. Bahçeli Tuğrul Türkeş'in AK Parti'ye geçişini hazmedemedi nitekim Türkeş'in açıklamalarına karşı verdiği cevap geçiş sürecinde eski Başbakan Davutoğlu'yla pazarlık yaptığı yönündeydi. Bu cevabıyla Türkeş'in AK Parti'deki pozisyonunu zedelemeyi hedefledi Türkeş'e verdiği mesaj netti ‘AK Parti'ye geçtin ama güç yine bende'. Tuğrul Türkeş AK Parti'nin Bahçeli'yle bu denli yakınlaşmasından bir rahatsızlık duyup duygusal refleksler üzerinden mi yoksa Bahçeli'nin AK Parti'ye zarar vereceğini gördüğü için mi bu açıklamaları yaptı şuan için kestirmek zor önümüzdeki süreçte taşlar yerine oturacak kimin samimi olduğu daha çok berraklaşacaktır.
Bahçeli MHP'nin kendi içindeki bu hızlı eriyişi durdurmak için AK Parti'nin başkanlık sistemi konusundaki isteğini Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın yetkileri üzerinden değerlendiren açıklamalar yaptı. Fitili yaktıktan sonra çevir kazı yanmasın mahiyetinde söylediği hiçbir sözün hükmü yoktur. Geçerliliğini kaybetmeyen tekşey Millete sizin ne söylediğiniz değil milletin sözlerinizden ne anladığıdır. Başkanlık fitilini yakan Devlet Bahçeli'dir.
Sayın Bahçeli kendi partisi MHP'yi parçaladı. AK Parti'nin dümen suyuna girmedi sadece başka çıkar yolu olmadığı için böyle davranmak zorundaydı. MHP'nin biteceğini gördüğü için kurtuluş yolu olarak AK Parti'ye destek olmak için değil kendini kurtarmak için geldi. Siyasette siyasi nezaket kurallarının dışına çıkılabilir ancak Bahçeli'nin Sayın Cumhurbaşkanımıza geçmişte ettiği küfür ve hakaretlerinden sonra Ak Saraya gidip Sayın Cumhurbaşkanımızın huzurlarında esas duruşta beklemesi sinsi bir planın adımları mıdır değil midir ? Hep birlikte göreceğiz.
Bu tartışmalardan önce MHP oylarında ciddi bir düşüş yaşanırken Bahçeli'nin bu sinsi planı tutmuş ve MHP tekrar yükselişe geçmiştir. MHP'li üst düzey bir yetkili ‘Bahçeli bombaların fitilini yaktı AK Parti'nin eline verdi tuzağa düşürdü başkanlık ,idam, AB, anayasa bu dört hususta da Bahçeli AK Parti'ye asla destek vermeyecektir zeminini bulduğu anda ‘AK Parti bizi hiç dinlemiyor kendi dediklerini dikta ediyor' diyecek oluşacak olumsuz havadan siyasi çıkar elde etme planları kuracaktır.
Bahçeli liderliğinde ki MHP AK Parti'yle girdiği her seçimde yenilmiş olmasına rağmen Bahçeli koltuğunu kimseye vermemiştir. Bahçeli'de yılların birikimi ve kini vardır giderayak bu kini kusmak istiyor sürekli tuzak kuruyor. Tüm hamleleri AK Parti'yi sıkıştırmaya yöneliktir.
İdamı ilk ortaya atan Bahçeli'dir, çünkü bunu yaptığında biliyor ki AB görüşmeleri dondurma kararı alacak, nitekim AP'nin her ne kadar hukuki olmasa da AB'ye tavsiye niteliğindeki kararı bu yöndedir. Önce ‘Başkanlık' dedi sonra manevra yaptı işi ‘Cumhurbaşkanlığı sistemi'ne çevirdi.
Bahçeli MHP'yi yönetemezken nasıl oluyor da Tüm Türkiye'nin kaderini etkileyecek konulara tek başına müdahil oluyor ? Bu sorunun cevabı CHP ve HDP' dir.CHP ve HDP AK Parti'ye karşı uzak mesafeli durunca Bahçeli tek muhatap kaldı ve bu pozisyonunu şimdiye kadar çok iyi kullandı. Türkiye ekonomik olarak sıkıntılı bir sürece girerken Bahçeli'yle birlikte atılacak her adımı bir değil binkez düşünmekte fayda var.